‘Kayyum gaspı’!
Defalarca yazdık, ‘Kenti, kentin değerlerini talan etmeyin’ diye; takan yok.
Özellikle de bu kayyım ve türevleri.
Özgüven patlaması var.
İçeriden, dışarıdan, katmışlar önlerine, silip süpürüyorlar.
Dün de kamu arazilerinin satışı, ‘Pardon’ peşkeşi vardı!
Mimarlar Odası Başkanı da uyardı, ‘Yapmayın, etmeyin’ diye, ama bunların fıtratı bizi/bizleri duymamak üzerine programlanmış, son sürat gaspçılıklarını sürdürüyorlar.
‘Kayyum gaspı’ dedi Diyarbakır Mimarlar Odası Başkanı Ferit Kahraman.
Tam oturdu bu tanım.
1-2-3-4. dönem kayyum gaspı yaşayan Diyarbakır hala ayakta ise, genetik kodlarının sağlam oluşundandır. Bu gaspçılar o genetiği de bozmaya çalışıyorlar. İşbirlikçi bir kesim ile birlikte kısmen başarılı olsalar da meselenin tamamına hâkim olmaları mümkün olmuyor.
‘Kentsel dönüşüm’, ‘hizmet için kaynak yaratma’ gibi başlıklar altında gaspa zemin yaratma çabalarından bir türlü vazgeçmiyorlar. İlginç bir güruh ile tanıştık, aynı atmosferi paylaşıyor, aynı havayı soluyoruz. Ancak, havaların giderek değiştiğini bu güruha bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.
Devleti ve Milleti soyma girişimlerinin pervasızca devam etmiş olması, periyodik ‘gasp’ girişiminin mesleki bir beceriye dönüşmüş olmasının karşısında belki şimdilik yapabileceğimiz bir şey yok, ancak, biz üstümüze düşeni yaptık, yapıyoruz.
‘Soymayın, vazgeçin, kenti talan etmeyin, yazıktır, günahtır, hem size, hem devlete, hem de millete yazıktır’ dedik, biz dedikçe onların egolu özgüvenleri daha da azgınlaştı.
Sayıştay raporlarındaki yolsuzluk vurgularından da korkmuyorlar, nasıl olsa sorgulayan, yargılayan yok diye.
Belki bugün yok, ama yarın birileri bu dosyaları tek, tek açacak, gereğini yapacak.
Bugünün tanıklarıyız, o günlerinde tanıkları olacağız.
Şahsımıza karşı yapılanları belki atlayacağız, ancak, devlete, millete karşı yapılanlar karşısında asla sessiz kalmayacağız.
*
Yine uyarıyoruz;
Kenti talan etmekten vazgeçin.
Talana zemin hazırlayan, talandan yararlanan, yol veren herkese sesleniyoruz.
VAZGEÇİN…
Sözümüz sadece Belediyelere değil, Üniversite ve diğer kurumlar içinde geçerlidir.
Sezgin Tanrıkulu’nunda uyardığı gibi ‘En azından bundan sonra vazgeçin, talana devam etmeyin’…İsmet İnönü'nün zamanında birilerine söylediği gibi, ‘Sizi bizde kurtaramayız’…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.