Sanat ve Dini İnançlar

Yazıda belirtmiş olduğum görüşler şahsi fikrimi bağlamakla beraber geliştirmiş olduğum anket sonucu üzerinden bilgi akışını ve çözümleri sizlerle paylaşacağım.

Sanat insanlığın var olduğundan bu yana çeşitli şekilde gelişerek 21. Yüzyıla kadar taşınmıştır. Sanatın karşılığı olan üstün yaratıcılık tanımı ile inanç arasında nasılderin bir bağ kurulduğunu sizlere bahsetmek isterim.

Birçok çalgı aletinin yapımı ilk çağlara dayanmaktadır. Bunlar kutlamalar ,eğlenceler kimi zamanda tehlike anlarında kullanmayı tercih edip günümüze kadar miras olarak taşınmıştır. Resim iseyine ilk çağ döneminde mağara duvarlarında ortaya çıkıp kullanılan her rengin bir anlamı vardır. İlk başlarda sadece avlandıkları hayvanları resmetmiş gibi gözükselerde bunların içinde kadın erkek figürleri , tehlikeli gördükleri hayvanları , kullandıkları nesneleri ve birçok konuyu ele alarak yapılmıştır. Bu durum din ve inançlar ile ilişkilendiğinde ise sanatın 1240 lı yıllarda birçok ressamın duvar resimlerinde dinsel temaları tasvirlediğini görmekteyiz. Günümüze kadar uzanan bu eserlerinDin mezheplerinde sanatı içlerine alarak nasıl kutsallaştırdıklarını örnekler vererek sizlere açıklayacağım.

Kilise duvarlarında yapılan sanat eserleri dini temayı içermektedir. Yaratıcının gücü ile harmanlanarak çıkan bu muazzam eserler Din algısını içine çekerek tüm güzelliğiyle inanç sahiplerini mest etmeyi sağlamaktadır. Bu Freski eserler ( duvar resimleri) Antik çağlara dayanan bir tarihçesi mevcuttur. İslam aleminde de bir takım örnekler ile sanatı sıralayacak olursak Minyatür, Çini, Hat gibi uzayıp giden zarif işçilikler mevcuttur. Ve bu ince zarif işçilikleri esasında ibadet yerlerinde görmek mümkündür. Sanatın bu denli her temel kavramların en kutsallarımızda saygı görürken 21.yüzyılda sanata karşıtlık girişimi , sanatçıları dinsizlik algısı üzerinden hitap etmek veya sanatı dinle iç içe yerine farklı kulvarlarda bir inanç şekliymiş gibi gösterilme gibi negatif girişimlerin sebebine değinmeden evvel yaşadığım şehre bağlı ilçe merkezinde başlayarak Kadıköy – Üsküdar ilçelerinde 100 adet denek (insan) kullanıp kendimin de bizzat saha çalışmasına katıldığım bir anket gerçekleştirdim.

Yaş Ortalaması , Cinsiyet şeklinde gruplara ayırdım. Aşağıda belirtilen soruyu yönlendirerek kendilerine bir yanıt vermelerini istedim.

Soru: Sizce Sanat ve Din birbirini yok eden kavramlar mı ikisi bir arada olmaz mı?

Bu verilerden görüldüğü gibi sanatın geçmişe oran ile değer kaybettiğini söylemek zorundayım. Yapmış olduğum saha çalışmasındaki izlenimlerim bu durumu olumlu bir şekilde değiştirebilme ihtimalin yüksek olduğunun kanaatinde olduğunu belirtmek isterim. Sanatı tek başına bir değer kaybı olarak basitleştirmekte mümkün değildir. Sanatı bir ağaç olarak imgelersek çeşitli uzanan dallarında getirisi olduğunu düşündüğümüz insani kavramlarında zayıfladığının göstergesidir. Kadına , çocuğa , hayvana şiddet empati yoksunu , mutsuz bireylerin etrafta çoğalmasına sebebiyet verir. Sonuçta Ağacın gövdesi ne kadar sağlamsa dallar o kadar ihtişamla uzanıp bize çiçeklerini ve meyvelerini sunar. Bizler ağacı sulamaktan vazgeçip kuruyup yapraklarını döktüğü için şikayetçiyiz. Çözümün bizde olduğunu görmemekteyiz. En büyük Yaratıcı kavramı olan Tanrının gücü ile sanatçıların yol alarak sanatını icra ettiğini unutmayalım. Sanat inançtan uzaklaştırmadığı gibi. İnancı destekleyen ana faktördür.