Zoraki emeklilik olur mu?

Olmaz...

Diyarbakır Sağlık Müdürlüğü, zorla emekli meselesinden dolayı hedefte.

Buna rağmen bir ısrar var.

Daha önce yürürlükte olan, ancak daha

sonra kaldırılan yasaya dayanarak sağlık işçilerinin emekliliği için yazılar yazılmış, durum onaya kalmış. Tam burada CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu devreye giriyor, ‘Yapamazsınız, hukuki değil’ diyor.

Buna rağmen ısrar var.

Sağlık Müdürü emekli ‘yaparız’ da direnince, Tanrıkulu’da ‘yapamazsınız’ diyor.

Anlaşamadılar, durum kamuoyunun gündemine düştü.

Sezgin bey, ‘Kanun koyucu biziz, bu uygulamanın yapılmayacağına dair çıkardığımız kanun var. Olmaz diyoruz, ısrar ediyorlar. 183 hemşerimin hakkına tecavüz var, izin vermem’ diyor.

Bana da izah etti, tek tek anlattı.

Olaya son derece hakim.

40 yıllık arkadaşım, çok iyi bir hukukçu

olduğunu bende, bütün Türkiye’de biliyor. O nedenle; hukuksuzluğa izin vermemek

adına her türlü girişimi yapar.

Ama karşıdaki hukuksuzluğu devam ettirir, o da ayrı bir konu.

Hukuksuzluk sadece Diyarbakır’da söz

konusu değil, Türkiye genelinde de aynı durum var.

Hak, hukuk savunucularının, Demokrasi mücadelesi verenlerin, hukuka inananların çabasına rağmen bazı şeyler olmayabilir. Onların görevi, hukuksuzluk yapılan alanları boş bırakmamak, tarihe not düşmek. Sezgin bey de dün, hem Diyarbakır Valisine hem de Sağlık müdürüne bu anlamda çağrı yaptı, hukuksuz bir uygulamaya imza atmamaları için uyardı.

*

Diyarbakır’daki kayyımlar meselesinde olduğu gibi; sayısız yazı yazdım.

Hırsızlık, arsızlık, usulsüzlük, rant, alım- satım, kiralama, gayri menkul satışları, ithal bürokrat, 3-5 maaş meselesi, liyakatsiz işe alımlar, Sayıştay raporlarıyla tespit edilen usulsüzlükler; daha neler, neler!

Ortada bir tek soruşturma, dava yok.

Bu aşamada olmayacağını da biliyorum. Ancak, yazdıklarımız, çizdiklerimiz tarihe

not anlamındadır.

Halkımıza, milletimize, devletimize karşı

sorumluluğumuzdur.

Bir gün, birileri çıkar, o yazılanları alır,

muhataplarını da dizer, hesabını sorar. Biz/Bizler buna inananlardanız.

İşte bunun için tarihe not düşüyoruz,

düşülmesi gerektiğine inanıyoruz.

Bun ara, gündem yoğun, oralarda ne olu-

yor, bitiyor doğrusu bilmiyoruz.

Asıl bundan sonra ne olacaksa olacak. Çünkü seçim süreci başladı, tam iş tutma

zamanı.

Gündem yoğun ancak, unuttuk ya da boş

verdik anlamına gelmesin.

Finale yaklaşıyoruz, daha çok ilgiliyim.