Sur’un yarım asırı deviren marangozu
Diyarbakır’ın tarihi Suriçi’nde yarım asırdan fazladır marangozluk yapan Mehmet Can Mızraklı, bu mesleği gelecekteki kuşaklara da aktarıyor. Suriçi’nin Marangozlar Çarşısı'nda küçük bir atölyesi olan Mehmet Can Dede 75 yaşında ve 10 yaşında başladığı marangozluk zanaatını Ermeni ustasından öğrenmiş. Bu mesleği kuşaktan kuşağa aktaran Mehmet Can Dede, marangozluğu oğluna ve torununa öğretiyor.
*
Suriçi’nde gezinirken daha önce girmediğim bir sokağa girdim. Pazar günü olduğu için sokak sessizdi. Ama açık olan küçük bir dükkan vardı. Bir süre sonra dükkanda çalışan Mehmet Can Dede'yle tanıştık. Çok cana yakın bir insandı. Bize selam verdi ve fırın küreğini yapmaya devam etti. Dükkanın içini incelerken duvarda asılı bir fotoğraf çarptı gözüme, Mehmet Can Dede hemen bir zarf çıkardı ve bana uzattı. Çok güzel fotoğraflar vardı. Bebekliğinden, çocukluğundan, çıraklık döneminden olan ustasıyla çektiği fotoğraflar vardı. Benim için çok büyüleyiciydi.
Birçok fotoğraf 35 metrekarelik atölyede çekilmişti. Mehmet Can Dede heyecanla bana fotoğrafları anlatıyordu. Ustasının babası gibi olduğunu mesela, bu küçük atölyenin ondan kaldığını, işini ne kadar sevdiğini.
Şu an Suriçi’nde Marangozcular Çarşısı'nda Mehmet Can Dede en eski ve yaşlı marangozcu, herkes gelir ondan fikir alır, bilgilerinden yararlanır. Çarşıda ona Mehmet Can Dede derler, öyle kalmış ismi.
Ayrıca yaptığı fırın kürekleri çevre illere, Türkiye’nin her tarafına hatta yurtdışına gönderdiğini ve şu an Suriçi’nde restore edilen tarihi mekanların pencerelerini yaptığını söylüyor Mehmet Can Dede.
İş koşullarını sorduğumda, eskiden sabah saat 06.00’da geldiğini ve bazen sabahladığını, şu an güneş biraz yükseldikten sonra geldiğini söyledi. Yaşı gereği çalışmaması gerekiyor ama işini çok sevdiği için gelip çalışıyor.
Mehmet Can Dede, Suriçi’nin tarihini barındırıyor kendinde. O hem bir marangoz hem de 75 yıllık bir çınar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.