Kent izleme platformu
Geçtiğimiz haftalarda 2018-2022 yılları arasındaki faaliyet raporunu kamuoyuyla paylaşırken Diyarbakır Sanayi Ve Ticaret Odası Başkanı Mehmet Kaya, “Bir kent konseyi kurmayı sağlayamadık. Kayyım atandıktan sonra bunu sağlayamadık. Sivil toplum kuruluşlarıyla beraber yaptığımız görüşmeler devam ediyor. Kentte Kent Konseyi adı altında bir yapı kurmanın çalışmalarını başlattık. Hedefimiz 2022’de kenti gözlemleyen bir yapı kurmak” diye basına bir açıklamada bulundu.
2019 yılında Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu Üyesi olarakBaromuzun Çevre ve Kent Komisyonu koordinatörüykenUNESCO’nun Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan Diyarbakır Surları’nınbakımsızlık nedeniyle yıkılması sebebiyle benzer bir açıklamayı yapmıştık. Hatta bu açıklamayı da yine ‘‘kente ve çevreye en duyarlı’’TigrisHaber, haber yapmıştı.(https://www.tigrishaber.com/diyarbakir-barosundan-diyarbakir-kent-izleme-platformu-onerisi-56076h.htm )
Kent konseyleri; katılım, yönetim eksenli katılımcı demokrasiyi hayata geçirmesi; kentin yaşam kalitesinin arttırılması için kentte yaşayanlar tarafından kentin hak ve hukukunun korunması; hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi ve hemşehriler arasında sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı geliştirme amacı taşımaktadır.
Esasen dayanağını 2005 tarihli 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 76. maddesinden almaktadır. 2006 yılında da Kent Konseyi Yönetmeliği çıkartılarak, “Yerel Gündem 21” Programı’nın uygulandığı yerlerde, Kent Konseyi veya benzeri isimlerle oluşturulmuş yapılanmaların bu yönetmelikte öngörülen ilkelere uygun hale getirileceği hükme bağlanmıştır.
Birçok kentte istenilen düzeyde olmasa da Kent Konseyi çeşitli meclisler(kadın,gençlik,emekliler, engellilervs) kurarak; afet, altyapı, çevre, eğitim, ekonomi, gençlik ve spor, imar ve planlama, kültür-sanat,sağlık, tüketici, tarım, toplum, turizm gibi çeşitli çalışma gruplarıyla hemşehrilik bilinciyle yerel yönetimlere katılarak çalışmalar yürütmektedir.
Kent Konseyleri, bir Mahalli İdareler genel seçiminden diğer bir Mahalli İdareler genel seçimine kadar olan sürede yani 5 yıl için görev yapar.Daha çok raporlamalar yapar, duyarlılıkları geliştirmeye çalışır.Kararları tavsiye niteliğindedir.Fakat yerel yöneticiler bunları görmezden gelmeye çalışmaktan kaçınırlar.
Diyarbakır Kent Konseyi,bildiğim kadarıyla 2005 yılı Kasım ayından sonra, en son 2019 yılı Temmuz ayında toplanmıştır.İki milyona yakın nüfusu bulunan bir kentteKent Konseyinin bunca süre boyunca toplanmamış olması, bu konuda yerel düzeyde katılımın ve dayanışmanın sağlanmaması, kentin sorunlarının bahsettiğimiz minvalde tartışılamaması büyük bir eksiklik olarak kente yansımıştır. Bu nedenle kente ilişkin çevre, ekoloji, ekonomi, turizm, kültür, sosyalvstüm konularda Diyarbakırlıların yerel yönetimlere katılımlarının ve taleplerinin hayata geçirilmesinin önü açılmalı böyle bir çalışma varsa hızlandırılması gerekmektedir.
Canlıların tümü, yaşamlarını sürdürmek için gereksinim duydukları her şeyi doğal sistemlerden alır. Normal şartlarda canlıların yaşamak için gerekeni kullanmasından sonra açığa çıkan atıklar doğa tarafından tolere edilebilir. Oysa biz insanlar, doğaya zarar veriyor, doğayı tahrip ediyor vekirletiyoruz. Pandemi sürecinde toplum olarak bir parka,bir bahçeye, bir metrekare yeşil alana,bir ağaca, bir nefese ne kadar ihtiyacımız olduğunu anladık.Bu sebeple yerel yönetimler,kentin mimari durumundan,kentin tarihi dokusunun korunmasından,kentteki tüm canlıların sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkından ve insanlık onuruna uygun şekildeyaşam koşullarınınsağlanmasındakentte yaşayan her bireye karşı ayrı ayrı sorumludurlar.
Yine kentte diğer bir hassasiyetin de çocuk dostu yaşam alanlarının geliştirilmesine yönelik olması gerekir ki; yönlendirici, eğitici ve savunucu olması konusunda yeterli alt yapı ve diğer hizmetlerin sunulması, trafik planlamalarının çocuklar düşünülerek yapılması ve çocukların huzur ve güven içinde yaşayabilecekleri alanların hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bu ve benzeri talepler için,kentteki tüm Bireylerin ve Sivil Toplum Kuruluşlarının kentin yönetimine kendi geleceğine yön vereceği argümanları oluşturması gerekmektedir.
Bunlar dışında kent yönetiminde kentin vizyonuna, saydamlığına, dayanışmasına, çevre hassasiyetine değer verilmesini takip ve kontrol etmemiz gerekiyor. İçinde yaşadığımız bu kenttin yönetimine katılmaya ve yapılan tüm işlerde de doğruya doğru, yanlışa yanlış demeye ihtiyacımız var. İster ismi “Kent Konseyi” ister “Kent İzleme Platformu”olsunbu tür açıklamaları kentte yaşayan bireyler olarak desteklemeli vesahiplenmeliyiz. Bu nedenle Sanayi ve Ticaret Odasının bu yöndeki açıklanmasının önemli olduğunu düşünmekteyim.
Bu vesileyle 2019 yılında yaptığımız çağrıyı bir kez daha buradan tekrar etmek istiyorum; Diyarbakırlı akademisyenleri, mimarları, mühendisleri, gazetecileri, avukatları, doktorları, kadınları, işçileri, çocukları pek çok farklı alanlarda uzmanlıkları olan veya olmayan kent sorunları konusunda hassasiyet gösteren bütün kişi ve çevrelere bu vesileyle çağrıda bulunuyoruz. Gelin gönüllülük esaslarına dayalı, kentimizi takip eden objektif ve bilimsel yaklaşımlarıyla çalışan her zaman insan, çevre, tarih önceliği ve bilinciyle hareket eden Diyarbakır Kent İzleme Platformu’nu oluşturalım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.