Vicdanları çuvala koydular
Bir anne ve babanın başına gelebilecek en ağır imtihan, tarifi olmayan acılar yumağı, koca koca taşları kaldırır da evlat bedenini taşımayı kaldırmaz baba omuzu. Beden diyorum keşke beden olsa bir çuvala koyulmuş evladının son emanetleri…
Zamanın insanlıktan utandığı, vicdanların çuvala koyulduğu yer adalet sarayı… olmaması gereken en son yer, kamuoyunun vicdanını rahatlatması gereken ve halkın ortak vicdanı, değeri, devletin sütun direği olan adalet ne yazık ki o gün çuvala koyulup, yaşlı bir babanın kucağına verildi.
Ali Rıza Arslan “ Ne savcı vardı ne dehakim, bir memur vardı. 28 yaşındaki oğlumun kemiklerinin olduğu kutuyu dolaptan çıkarıp, elime verdiler. Bunu hiç beklemiyordum. Gözlerim karardı, nefesim kesildi sanki o an tüm Diyarbakır başıma yıkıldı.
İçinde oğlumun kemiklerinin olduğu o kutuyu nasıl teslim aldım, nasıl götürdüm hatırlamıyorum, kahroldum.“
Baba yüreği ateş yeri olmuş, dil susmuş kalp lal olmuş. Yükünün ağırlığından ve onurlu duruşundan göz pınarlarını yüreğine akıtmış bir baba…
İki değeniyle beraber bir gün önce Erzurum/Karayazı’dan Diyarbakır’a geldiğini söyleyen baba Ali Rıza Arslan, cenazeyi tabutla teslim almayı bekliyormuş.
Ali Rıza Arslan “ Cenazeyi teslim almamız için resmi evrakları almak için adliyeye gitmiştim. Yeğenlerim oteldeydi, onları uyandırmadan belgeleri almak için erkenden çıktım ve belgeyi alıp, daha sonra Adli Tıpa beraber gideriz diye düşündüm. Adliye binasına gittiğimde sadece bir memur vardı. Bir odaya gittik, memur dolaptan çıkardığı bir torbayı da verdi. Meğer torbadaki kutuda oğlumun kemikleri varmış. Kutuyu teslim eden personel de mahcuptu. ‘Bu yapılan insanlığa sığmaz’ diyebileceğim hiçbir yetkili yoktu orada. Personeller bir şey söylemeye de kıyamadım. “
Yukarıdaki ifadeler dünyası başına yıkılmış bir babanın sözleridir. Özellikle de “Personeller bir şey söylemeye de kıyamadım. “ Cümlesi insanlıktan nasibini almamış kişi/kişilere ders niteliğindedir. Sükûnetini koruyup, kendini bırakmayan, söze geldi mi mangalda kül bırakmayan fakat özde bir varlık ortaya koyamayan kişilere ders verecek kadar engin ve duyarlı bir insan Ali Rıza Arslan…
Yasaların temsilcisi ve koruyucuları, yasaları ayaklar altına alıp, uygulamazlarsa orada adaletten söz etmek mümkün değil. Adalet bir gün herkese lazım olur.
Umarım bir daha böyle şeyler ülkemizde tekrar yaşanmaz.
Vicdanları çuvaldan çıkarmak ümidiyle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.