Irkçılığın her tonu - II
Bu ülkede söz konusu ırkçılık oldu mu ancak siyahilere sahip çıkılır. Oysa iki yıl öncesine kadar Diyarbakır kökenli futbol takımları neredeyse batıdaki her deplasmanda ırkçı saldırılara maruz kalıp, faşist kişilerce linç edilmişti. Bu linç bugün Suriyeli mültecilere de yapılmaktadır. Yazık ve üzücü bir durum bu.
Daha önce de bu iki yüzlülüğü ve bu kayırıcı ırkçılığa hayır tutumunu yine siyahi bir Afro-Amerikalı vatandaşın Amerikalı bir polis tarafından öldürülmesiyle görmüştük. Ülkenin önde gelen haber kanallarından tutun da mabad yalayarak gazetecilik kariyerini yürüten gazetecilere kadar herkes de bir ırkçılığa hayır havası vuku bulmuştu. Üzücü bir durumdu elbet, amacımız bu üzücü durumu meşrulaştırmak değil tabi ki. Lakin ülkece kültürel popülarite değeri olmayan bir şeyleri sahiplenmiyoruz. Bu ülkenin üçüncü liginde oynayan bir Cizrespor var. Evet tıpkı Güneydoğu bölgesindeki diğer takımlar gibi bu takımın oyuncuları da ırkçı saldırılara maruz kalmıştı ve bu konu ülke gündemini geçelim yerel bir gazetede dahi eleştirilmemişti.
Dün PSG ve Başakşehir futbol takımları arasında gerçekleşen şampiyonlar ligi maçında yardımcı hakemlerden birinin siyahi futbolcu Pier Webo’ya yönelik ırkçı saldırıları yüzünden maç ertelenmiş ve bu durum dünya basınında da kendine geniş bir yer bulmuştu. Webo’ya yapılan bu ırkçı saldırıdan dolayı insani olarak çok üzülmüştüm ve halen de üzgünüm. Bu durum Türkiye gündeminde de çokça tartışıldı. Bu durumu tam bir kafatasçı olan Erman Toroğlu bile hoş görmedi. Yazık, onun gibi birçok bölgesel hümanist bu durumu kınayıp sahte savunmalarda bulundular. Bu durumu utanarak izledim. Çünkü Diyarbakırlı Reşo’nun Afrikalı Webo’dan hiçbir farkı yoktu.
Bu olay üzerine Başakşehir gibi anti hümanitaryan yöneticileri olan bir takımın kendilerini Adana Demirspor gibi tanıtması da ayrı bir ironi. Çünkü 2016 yılında Türkiye kupası maçında Diyarbakır takımı olan Amedsopr ile karşılaşan Başakşehir takımının oyuncuları, golü bulduktan sonra Diyarbakır tribünlerine koşup asker selamı yapmışlardı. Bu dolaylı bir ırkçılık değildi aleni bir ırkçılıktı. Sanki Diyarbakırlı adam askere gitmiyor. Sanki Diyarbakır asker düşmanı gibi bir algı oluşturma çabasıydı bu. Başarılı da oldu. Çünkü yine milletvekillerinden tutun da en yerel kuruma kadar yine kimse bu olayı kınamadı. Oysa o tribündeki her taraftar o gün birer Webo’ydu.
Bunları da geçelim. Ülkede sırf Suriyeli olduğu için kaç kişi linç edildi. Kaç kişinin evi kundaklandı. O zaman neden sustu bu şovmen Mussoliniler? Suriyeli bir mültecinin Webo’dan ne farkı vardı? Bu diplomasızlar, ırkçılığı siyahilere karşı yapılmış bir eylem olarak görüyorlar herhalde. Yani bende bu durumun başka bir izahı yok. Yazık çok yazık…
Aziz Kuzu