Hacizli yaşamdan geçim ittifakına
Ocak-2021 tarihi itibariyle Türkiye’de trafiğe kayıtlı araç sayısının 24 milyon civarında olduğu açıklandı. Yakın zamanda başka bir rakam daha açıklandı; 1 milyon 300 bin civarında araç-traktör hacizli durumda, bu araçlar yediemin otoparklarda yatıyor.
Bu sadece araçla ilgili haciz rakamı, bir de ev hacizleri var. Haciz daireleri, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde şimdiye kadar olmadığı kadar ‘çok fazla meşgul’, vatandaşın evini, arabasını altından çekip alıyorlar.
Kredi kartı borçları nedeniyle bankalar nezdinde hacizli konumda olan yurttaşların sayısının nüfusumuzun yarısından fazla olduğunu söylemeye gerek yok sanırım. Yani, ya borçlu ya da hacizli konumdayız topyekûn.
‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ diyenler, boş mu konuştu?
İnsan ve devlet ile ilgili kuracağımız cümlenin neresinde kullanacağız bu temel sözü?
Hacizli yaşama mahkûm edilmiş toplumun gelecek umudunun yok edildiği yerde, devlet erkini elinde bulunduran iktidarların varlık nedenleri doğal olarak tartışma konusudur.
*
Yorulduk, yordular.
Mutsuzuz, mutsuz ettiler.
Ancak, umutsuz değiliz.
Bir tek umudumuzu kıramadılar.
Umutları yeşertmek ve diri tutmak iyi bir eylem biçimidir.
**
GEÇİM İTTİFAKI
Seçim ittifakından geçim ittifakına geçişin mükemmel bir fikir olduğunu, bu hakkın Temel Karamollaoğluna teslim edilmesi gerektiğini net bir şekilde ifade etmek gerekir.
Seçimler gelip geçicidir aslolan geçimdir. Saadet Partisi, Genel Başkanı Karamollaoğlu’nun GEÇİM İTTİFAKI sloganı, hem Millet ittifakına hem de muhalif kesimlerin tamamına büyük moral oldu, ittifakı bir anlamda halkın nezdinde perçinledi, çok ciddi bir kazanım sağladı.
**
Hacizli ev, hacizli araba, hacizli dükkân derken ibre ‘hacizli insan’a doğru mu kayıyor? Nasıl bir döneme denk geldik arkadaş, insanlar elinde avucunda ne varsa adım, adım kaybediyor, gençler işsizlikten bunalıma giriyor, intihara kadar sürükleniyor.
Diyarbakır’daki belediyeler kura ile 423 işçi alacak, 45 bin kişi başvuru yapmış. Artık insanlar birbirlerinin şanslarını ortadan kaldırmak için istemediği bir çabanın içine girmiş vaziyette. Eskiden birileri iş sahibi olsun diye çaba sarf edilirdi, şimdi, olmasın diye bir durumla yüz yüzeyiz.
Normal vatandaşa kura ile iş şansı pompalayan Diyarbakır büyükşehir Belediyesi, kendi içinde ‘bürokrat’ yakınlarını sözleşme işe başlatabiliyor.
Kenti tam Arpalık haline getirdiler.
Bostan bekçisiz.
Savurun savurabildiğiniz kadar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.