FARKINDALIK VE DİKKAT
Farkındalık ve dikkat hali oluşmadan, özgür yaşama ulaşmak mümkün değildir.
Kaybedilmiş İnsanlık Kaybedilmiş Yaşam ve İlişkidir
“Nasıl bir direnç içinde olduğumuzun farkında mıyız?”
Bilge Kadın
Kendimiz olmaya karşı ciddi bir direnç içindeyiz. Bunun farkında mıyız? Neyi nerede kaybettiğimizi bilmeden, bulma eylemi içinde olamayız. Kaybettiğimiz şey, bulduklarımız ve şu an yaşadıklarımız değil. Çok şey gördük, çok şey yaşadık ve çok şey bulduk… Ama bunlar, kaybettiğimiz şeyler değil. Bunlar olsaydı, hiçbir sorun kalmayacak ve böyle bir paylaşım içinde olmayacaktık. İnsan neyi, nerede kaybettiğini bilmeyince, kaybedileni yanlış yerde arar, yanlış yerde sorgular ve hep yanlış yapar. Binlerce yıldır elde edip, oluşumuna imza attığımız sayısız şeyler var. Kaybettiğimiz, bunlar olsaydı, yıllardır yaşanan sorunlar çoktan ortadan kalkmış olurdu. Var olan her sorun, giderek derinleşiyor. Daha katı bir hal alıyor ve içinden çıkılamaz bir noktaya geliyor. Durum böyle iken neden bu denli ısrarcı oluyor ve aynı algı ve yöntemle hareket ediyoruz. İnsan, kendinde kaybedince, her şeyde kaybeder. Yaşamda da toplumda da, İlişkide de, anlayışta da, paylaşımda da iletişimde de kaybeder.
Nasıl Biliyoruz
Nasıl biliyor ve öğreniyoruz, daha önemlisi, ne öğreniyoruz, öğrendiklerimiz nasıl bir farkındalık geliştiriyor? Tüm bunların yaşam ve bilinç ile bağları vardır. Nasıl bir insanız, nasıl bir bilinçle yaşıyoruz? Yaşadığımız evrende farklı bir oluşum ve form olduğumuz açıktır. Bu farklılık nasıl bir farklılıktır, bu farkı nasıl incelemeliyiz, nasıl bir anlam yüklemeliyiz? Özgür olmanın, özgürce yaşamanın bunlarla bağı vardır. Özgürlüğe yüklenen anlam, bu açıdan çok önemlidir.
Özgürlüğümüz Farkındalığımızdır
Özgürlük, farkındalık halidir. Fark ettiğimiz ve dikkat kesildiğimiz kadar özgürüzdür. Farkındalığını geliştirmemiş insan ve toplumlar, özgürlüğünü geliştirmemiş insan ve toplumlardır.
Evren ve İnsan
Bütünlüğünde yaşadığımız evren, nasıl bir zekadır? Evrendeki her canlının birbirleriyle bağı vardır. Derin bağlardır bunlar. Bunlara yaşamsal bağlar, diyebiliriz. Hatta özgürlük bağları da diyebiliriz. Özgürlüğü, bu gerçeğin dışında arayamayız. Kendi başına, hiç kimseyle bağı olmayan bir özgürlük evrenimizde mevcut değildir. Böyle bir özgürlük de yoktur. Üç dört dakika havasız kalsak, ölürüz. Bu denli hava ile bağımız vardır. Güneşe, suya, doğaya bağımlıyız. Bu bağımlılık halleri güzel ve anlamlı bir birlikteliktir. Özgürlüğünün önünde de engel değildir. Tam tersine özgürlüğün böyle bir gerçeği vardır. Özgürlüğü ortadan kaldıran ve bizi tutsak kılan kendi içimizdir.
Hakikat Bütün Olandır
Özgürlük hakikati, bu denli kapsayıcı ve bütündür. Parçalayarak, bölerek, ayırarak, yontarak, özünü boşaltarak ulaşmak mümkün değildir. Tüm evren, içindekilerle beraber bu hakikat algısı ve seziyle yaşar ve gelişir. Bu hakikat kodları olmadan, herhangi bir oluşum gerçekleşmez. Oluşum, kendi hareketini bu kodlarla oluşturur. Evrendeki her çeşitlenme temelini buna dayandırır. İnsan ve toplumsal bütünlüğümüzde bunları görmek mümkündür. Bundan koptuğumuzda, hakikatten kopmuş oluyoruz. Dikkat ve farkındalık bu açıdan çok önemlidir ve özgürlüğün gerçek anahtarlarıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.