Bêjdar Ro Amed

Bêjdar Ro Amed

BARIŞ IŞIĞI

BARIŞ IŞIĞI

Barış’ın İnceliği

Barış’ın inceliği, özgürlüğündedir. Barış, özgür insanların işidir. Özgür olmayan insan, barışın ne olduğunu ve ne anlama geldiğini bilemez. Özgür insanın duruşu, barış duruşudur. Kendini bilmeyen ve tamamlayamayan insanın, barış gibi bir derdi olmaz. Barış’ın, çok daha kapsamlı hali, her insanın kendinden özgürleşmesi ile başlar.

Barış ve Barışla Gelen Hakikat

Kaos ve karmaşa her yerdedir. Kaos ve karmaşanın en belirgin hali, insanda yaşamaktadır. Kendi kaosundan çıkamayan insan, barışçıl bir yaşamın sahibi de olamamaktadır. Kendi içsel barışıyla buluşan ve tamamlayan insan, yaşamsal barışı her yere eker, ilişki ve davranışlarında bunu görünür kılar. Bu böyle olmadığından, dünyanın her bir yeri farklı çelişki ve çatışma ortamı içindedir.

İnsanın İçsel Savaşı

Tüm çatışmalar, insanın içsel savaşıyla ortaya çıkar. Kendi içsel savaşını göremeyen insan, barışın yaşamsal anlamını göremez. Yaşamsal huzur, insanın içsel huzuru ile gelişir. Bunu kendinde bilen ve çözen insan, bulunduğu her yere sevgiyi ve barışı eker. Barış, tüm yaşamların ihtiyacıdır. Bu ihtiyacın temelinde de insan vardır. Yüreği sevgi, paylaşım ve aşkla atan insan, tüm ilşkilerinde anlayışlı ve barışçıl olur. Coğrafyaların barışı, yüreği bununla dolu insanla gelir.

Öcalan ve Barış

27 Şubat 2025 tarihinde deklare edilen ve sorumlulugu üstlenen barış girişimi, Öcalan tarafından Türkiye halklarına sunuldu. Bu önemli bir girişim ve dikkate alınması gereken tarihi bir paylaşımdır. Bu girişimin, önüne ve arkasına bakmaksızın kabul edilmesi, kendimize dönüp nasıl bir yaşam içinde olduğumuzu anlamanın en güzel yaşamsal aynasıdır. Barış’ın eleştirisi olmaz. Barış, bizi rahatsız eden ve zihnimizde gürültüye yol açan bütün olgulardan kurtularak, görülmesi ve anlaşılması gereken bir adımdır. Barış bir dildir, yaşamsal gerçeği görmenin ve anlamanın dilidir. Çatışma ortamlarında, gerçeği görmek zor olur. Bu, bütün çatışma sahaları için geçerlidir. İki insan arasındaki problemden, iş problemine, aile içi problemlerden devasa düzeydeki sorunlara kadar geçerlidir. Problem sahaları, görmeyi engelleyen sahalardır. Bunu bir tek, farkındalığı yüksek, yaşanan süreçlerin anlamını bilen, bunu irdeleyip sorgulayan insanlar tarafından geliştirilip, görülebilir. Görüldüğü andan itibaren de barış süreci başlar. Bu açıdan Öcalan’ın attığı adım ve üstlendiği sorumluluk kıymetlidir ve doğru anlaşılmalıdır. Anlaşılması gereken barıştır, barışın dilidir. Oluşturulmak istenen barış iklimi ve ortamıdır ve barışla gelecek olan ilişki ve yaklaşımlardır. Birileri buna yanlış karşılık verebilir. Bu önemsiz bir kaygıdır. Önemli olan barış‘ı dile getirmek, buna alan açmak, bunu görünür kılmak ve bunu pekiştirmektir. Bu, tek taraflı olsa bile kıymetini azaltmaz, daha da fazlalaştırır. Çünkü barış, bir duruştur. Duruşu sağlam olmayanların barışı olmaz. Bu açıdan iyi incelemek, kaygısız ve yargısız görmek, anlamak, önemlidir.

Barış Onu Anlayanlarca Büyür

Barış’ın yer edip, anlam kazanması, onu doğru anlayanlarla gelişir. Barış iklimini anlamayanlar, çatışmacı ortamın diliyle, anlayışıyla ve yaklaşımlarıyla konuşur. Bu oldukça ciddi bir zaman kaybıdır. Zamanı doğru anlamayanlar, her şeyi heba ederler. Zamanı ve onun ruhunu doğru anlayanlar, en kıymetli barış elçisi ve insanı haline gelirler.

Bölgenin Durumu ve Onu Yaşayanların Duruşu

Bölgemiz, en geniş haliyle ciddi sıkıntılar yaşayan bir yer konumundadır. Bunun binlerce yıl geriye giden bir süreci vardır. Özcesi bölge insanı, yıllardır rahat edememekte ve çatışmacı ortamın ikliminde kalmaktadır. Bu da tüm hayatları etkilemekte ve yaşamını ciddi düzeyde zorlamaktadır. Bu gerçeği gören her insan, barışın ne olduğunu bilir ve bunun gelişebilmesi için adım atar. Öcalan’ın attığı barış adımı ve uzattığı el, bu açıdan çok ama çok önemli ve değerlidir. Bu adıma eşlik etmek, bölgede yaşayan her insanın talep etmesi gereken kıymetli bir girişimdir. Barış‘la herkes kazanır. Dil, kimlik inanç gözetmeksizin herkes bunun güzelliğini yaşar. Dolayısıyla tersinin doğru olmayacağı nettir. Bu yürüyüşü büyütmek, geliştirmek ve kalıcı hale getirmek hepimizin görevidir.

Tekrar Eden Hayatlar ve Tekrar Eden Davalar

Hayatlarımız tekrardan ibarettir. Tekrar eden hayatlar, tekrar eden davaları ortaya çıkarır. Kendi anlamını bulamayan her yaklaşım, tekrara düşer ve sürüklenir. Yaşam, sürüklenen hayatlar değildir tam tersi tekrar eden ilişkilerin görülmesidir. Öcalan, 30 yıllık bir tekrardan, yoksunluktan, görememekten ve tıkanıklıktan bahsetmektedir. Bu tıkanıklığın, binlerce yıllık bir geçmişi vardır. Dünyamızın tüm yöreleri, kendini tekrar eden hayatlar ve davalarla doludur. Özgür insana ulaşılamaması, bu seviyenin yükseltilememesi ve bu gerçeğin görülememesinden kaynaklıdır. Barış, bu gerçeği görebilmenin aynasıdır. Bu gerçeği gören her insan, yanılmayacağını anlayacaktır. Yanılmak ve yanıltmak, tekrarda ısrar etmektir. Barış’a alan açmamaktır. Şans tanımamaktır. Barış, bu şansı hak etmektedir. Bunu destekleyelim ki, bu topraklardan, dünyaya barış ışığı doğsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bêjdar Ro Amed Arşivi
SON YAZILAR