Bir Başkaldırı Hikâyesi
İlk çağdan beri, gücü elinde tutanların belirlediği vergi oranları ve çeşitleri vardır. Dikkatimi çeken unsurlardan biri, kanun koyucunun gücü artıkça ihtiyaçlarını karışılmak için başvurduğu vergiler, zaman zaman çok saçma olduğu gibi, çok acımasızca da olmuştur. İleride bu saçma vergilerden birkaç örnek yazacağım. Bugün vergi konusu ile ilgili araştırma yaparken, “vergi direnci ile ilgili ilginç bir direnişe” rastladım. Sizinle paylaşmak istedim.
Lady Godiva,
Kimileri tarafından bir başkaldırı hikâyesi olarak nitelendirilen Lady Godiva efsanesi, Midlands’tan Londra’ya kadar sadece ülkesinin sınırlarını değil, neredeyse bin yıllık kültürün bir parçası oldu.
Hikâye, ilk olarak St Albans Manastırı’nda iki keşiş tarafından Latince olarak kaydedildi. Bu keşişlerin hikâyeyi başkente giden gezginlerden duyduğu varsayıldı. Lady Godiva efsanesinin en eski versiyonu, St Albans Manastırı‘nda bir keşiş olan Wendoverlı Roger’ın vakayinamelerinde yer alır.
Wendoverlı Roger’ın en iyi bilinen vakayinamesi Flores Historiarum‘da (Tarihin Çiçekleri) olay versiyonu kabaca şu çizgide ilerler. 11.yy.da, Coventry sokaklarında bir pazar günü Lady Godiva’nın tamamen çıplak olarak bir ata bindiği söylenir.
İngiliz tarihinin en ünlü hikâyelerinden biri olan efsaneye göre Kont Earl Leofric, Coventry vatandaşları da dâhil olmak üzere tebaasına ağır vergiler getirdi. Halk bu keyfi vergiler altında eziliyordu. Merhametli genç soylu bir kadın olan Godiva, ona kasabayı söz konusu kölelikten kurtarması için yalvardı. Kont, ricalarını reddetti ve konuyla alakalı bir kez daha konuşmasını yasakladı. Ancak sonunda Coventry'nin ağır vergilerini düşürmesi için sürekli yalvarmasından çileden çıkan, kocasının, “kalabalık pazar yerinde çıplak olarak çıplak gezmesi” şartıyla bu isteği kabul etti.
Lady Godiva, vatandaşlarla konuşmak için kasabaya gitti. Kasabanın içinden geçerken herkese pencerelerini kilitlemelerini ve ona bakmamalarını söyledi. Kasaba halkı, böylesine saygıdeğer bir kadının içinde bulundukları kötü durum için bu kadar uç noktalara gitmesi karşısında duygulandılar ve gurur duydular. Tarihsel bağlam içerisinde düşünüldüğünde dönemine göre sergilediği fedakârlığı uç olarak değerlendirmek mümkündür.
Kontes, uzun saçlarını bağlarından kurtararak etrafına düşürdü ve iki askerle birlikte atına bindi. Saçları o kadar uzundu ki neredeyse tüm vücudunu örtüyordu. Sadece bacaklarının ve gözlerinin görünür kalmasına izin verdi. Pazar yerinden geçti ve muzaffer bir şekilde, Kont’a döndükten sonra adağını yerine getirmesini istedi. Earl Leofric sözüne sadık kaldı ve Coventry kasabasını “ağır vergi yükünden” kurtardı.
Daha sonra 14.yy. devlet tarihçileri hikâyeye ayrıntılar eklemeye başladılar. Örneğin Ranulf Higden, “yolculuğun sabah gerçekleştiğini ve Godiva’nın arzusunun şehri at geçiş ücreti hariç tüm vergilerden kurtarmak olduğunu” belirtmiştir.
Efsaneye dâhil olan “Peeping Tom” (röntgenci Tom) karakterine ilk referans, R. Grafton’ın 1569 Chronicle isimli eserinde geçer. “Grafton, Godiva’nın yolculuğuna çıkmadan önce sivil yetkilileri çağırdığını ve planını açıkladığını söyler. Sivil yetkililer yardım etmek için ellerinden geleni yaptılar çünkü bunu yapmak aynı zamanda kendi çıkarları için kullanılabilecek bir durumdu. Yetkililer tüm vatandaşlara içeride kalmalarını, pencerelerini kapatmalarını ve gözlerini kaçırmalarını emretti. Ardından Godiva, yanında hizmet eden bir kadınla sokaklardan geçti. Tek başına bir vatandaş tabuyu yıktı ve Godiva’ya geçerken baktı”. Daha sonra yazarlar Grafton’un bu hikâyesini biraz daha süsledi ve Peeping Tom versiyonu olayların resmî bir açıklaması hâline gelir.
Lady Godiva’nın hikâyesinde her yeni bir anlatım, olaya daha fazla ayrıntı eklenmesine neden oldu. 17.yy.dan kalma bir el yazması, yolculuk sırasında birisinin bir pencereyi indirdiğini, Godiva’nın atının kişnemesine neden olduğunu ve bu nedenle atlar üzerindeki verginin Leofric tarafından kaldırılmadığını ileri sürer. Daha sonra Godiva’yı gözetleyen adamın cüretinden dolayı idam edildiği, bir diğerinde ise öfkeli vatandaşlar tarafından gözlerinin oyulduğu da bir başka iddiadır.
Evet, bu doğru, Lady Godiva'nın efsanesinde, eşinin ağır vergilere karşı çıkması önemli bir tema olmasına rağmen, Godiva'nın kendi başına önemli bir toprak sahibi olduğunu ve vergi uygulama yetkisine sahip olabileceği gerçeğini göz ardı etmemek önemlidir. Toprakların tahsilatını kontrol ettiği için, Leofric'ten veya başka birinden vergi veya geçiş ücretini askıya almasını veya kaldırmasını istemesine gerek olmayabilir. Bu nokta, Lady Godiva'nın efsanesinin daha geniş bir bağlamını ve potansiyel siyasi ve ekonomik etkilerini anlamak için dikkate alınmalıdır.
Godiva efsanesinin önemli bir kısmı, eşinin ağır vergiler koymasını protesto etmesidir. Yine de Godiva’nın başlı başına bir toprak sahibi olduğunu ve en az bir tarihçinin Coventry halkına vergi uygulayabilecek tek kişinin Leofric değil, Godiva da olabileceğini iddia ettiğini unutulmamalıyız. Toprakların tahsilatını kendisi kontrol ettiği için Leofric’ten veya bir başkasından herhangi bir vergi veya geçiş ücretini askıya almasını veya kaldırmasını istemesine gerek yoktur.
Evet, Lady Godiva efsanesi günümüzde birçok farklı alanda etkisini sürdürmektedir. Bunlardan biri, Brüksel’de kurulan ve dünya çapında 450'den fazla mağazaya sahip olan "Godiva Chocolatier" adlı şirketin adını taşımasıdır.
Edebiyatta
Alfred Lord Tennyson’ın “Godiva” isimli şiiri (1842),
DH Lawrence’ın romanı “Âşık Kadınlar” (1916),
Curzio Malaparte’ın romanı “Kaputt” (1944),
Dorothy Dunnett’in romanı “Ahiret Kralı” (1982),
Sylvia Plath’ın şiiri “Ariel” (1965),
İsmet Özel’in şiiri “Amentü” (1974),
Charles Bukowski’nin şiiri “No Lady Godiva” (1964) gibi, pek çok örnek Lady Godiva’ya atıflar bulunmaktadır.
Lady Godiva'nın müzikte de etkisi büyüktür. Queen'in 1970'ler ve 1980'lerden popüler şarkısı "Don't Stop Me Now"da geçen "Ben bir yarış arabasıyım, Lady Godiva gibi geçiyorum" repliği bunlardan biridir. Ayrıca Dr. Hook & The Medicine Show'un "Hey, Lady Godiva", Toots & the Maytals'in 1970 yılında çıkan Monkey Man albümündeki "Peeping Tom" şarkısı, D'Angelo'nun 2000 albümü Voodoo'dan "Left & Right", Amaranthe'nin HELIX albümündeki "Breakthrough Starshot" adlı şarkısında geçen "Sen Lady Godiva gibi, bir ruhsun" dizesi gibi örnekler Lady Godiva'nın müzikteki etkilerine işaret etmektedir.
Evet, Lady Godiva zamanla yurttaşların sahip olduğu özgürlüğün bir simgesi haline geldi ve Coventry'de, 1678'den itibaren düzenli olarak Godiva Törenleri düzenlenmeye başlandı. Bu törenler sırasında belediye başkanı ve şehir meclisi üyeleri de dâhil olmak üzere birçok yetkili, Godiva'nın ünlü yolculuğunda aldığı hayali rotayı takip ederek sokaklarda ilerledi. 1900 yılına kadar devam eden bu törenler, hala taç giyme törenleri veya özel gün kutlamalarında Godiva alaylarının düzenlendiği özel günlerde devam etmektedir.
Ayrıca, "Godiva Çikolata", Türk holding Yıldız Holding ve Güney Koreli sermaye şirketi MBK Partners'ın ortak sahibi olduğu Belçikalı bir çikolata üreticisidir. 1926 yılında kurulan şirket, Kasım 2007'de Türk Yıldız Holding tarafından satın alınmış ve daha sonra MBK Partners 2019'da bir hisse satın almıştır.
Bu hikâyeden benim anladığım. bireysel direnme ile de sonuç alına bilinir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.