Mustafa Nesim Sevinç

Mustafa Nesim Sevinç

Bahçeli’den Ruh sağlığı yasası çağrısı

Bahçeli’den Ruh sağlığı yasası çağrısı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli 8 Ocak 2019 tarihinde TBMM Grup Toplantısında yapmış oldukları konuşmasın da([1]), “…Günümüzün karmaşıklaşan hayat şartlarında, vatandaşlarımızın maddi ve manevi sorunlarının yanı sıra ruhsal olarak da zorluk çektiğini görüyor ve değerlendiriyoruz.Kaldı ki, ruh sağlığı hizmetleri alanında hizmet alan, hizmet veren insanlarımızın ağırlaşan problemlerinin farkındayız.Tüm bu sorunlarla şuurlu, programlı ve etkili şekilde başa çıkabilmek için; hakların, sınırların, yetkilerin açık ve net olarak belirlendiği bir toplumsal sözleşmeye, diğer bir ifadeyle “Ruh Sağlığı Yasasına ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz”.Nitekim gelişmiş ülkelerin tamamında, gelişmekte olan ülkelerin birçoğunda söz konusu yasa vardır ve yürürlüktedir.Türkiye’de ise bu alanda bir boşluk hâkimdir.Bu kapsamda sosyal ve toplumsal pek çok yararı olacağına inandığım Ruh Sağlığı Yasasının bu yıl içinde TBMM’den çıkarılmasını içtenlikle bekliyor ve temenni ediyorum.Konuyla ilgili bir kanun teklifi hazırlayan Aile, Kadın ve Engellilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Sayın Deniz Depboylu Hanımefendiyi tebrik ediyor, bu teklifin yasalaşması halinde mühim bir eksikliğin telafi edileceğine inanıyorum.Çünkü yaşanan ağır sorunlar ruh sağlığına olumsuz yönde tesir etmektedir.Bunu inkâr etmek anlamsızdır, faydasızdır.Türkiye Ruh Sağlığı Profili çalışmasında, ruhsal sorunu olanların yalnızca %14’ünün herhangi bir uzmana müracaat ettiği belirlenmiştir…”

Bahçeli, bu konuşmasın da Türkiye’de ruh sağlığı alanında yaşanan sorunlara dikkat çekerek, bir “Ruh Sağlığı Yasası”na olan ihtiyacı vurgular.Günümüzün karmaşık hayat şartlarında toplumun yalnızca maddi ve manevi değil, ruhsal olarak da zorluklar yaşadığını belirtir. Bahçeli’nin bu çağrısı, yalnızca siyasi bir talep değil, aynı zamanda toplumsal bir gereklilik olarak da karşımıza çıkıyor.

11 Aralık 2021 Tarihinde de MHP Grubu adına konuşan Arzu Erdem “…Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’nin de vurguladığı gibi, vatandaşlarımızın maddi ve manevi zorluklarının yanında ruhsal olarak da sorun yaşadıklarını görüyoruz, ağırlaşan problemlerin farkındayız…” der.

MHP’nin hazırladığı bir yasa tasarısının gerekçesinde, Depboylu’nun Bilgileri Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı’nın verilerinden derlenip hazırlanan rapordaTürkiye’de her altı kişiden birinin tanı konabilecek seviyede ruhsal sorun yaşadığı, 3 milyon 250 bin kişinin depresyonda olduğu belirtildi.

“…– Türkiye’de ‘tanı konabilecek durumdaki’ ruhsal sorun yaşayan vatandaşların oranı yüzde 17,2. Bu da ülke nüfusunun 6’da biri demek.

– Depresyon şikâyeti olan vatandaş sayısı 3 milyon 260 bin.

– İntihar oranları son 40 yılda %50 oranında arttı. 10 yılda 29 bin kişi intihar ederek yaşamına son verdi. Bunların %73’ü erkek. İntihar edenlerin yüzde 34,5’i 15-29 yaş arası yurttaşlar.

– 2014’te 8 milyon 179 bin kişi antidepresan almış. Bu rakamın 5 milyona yakını kadınlar. Son 5 yılda antidepresan kullanımı %56 artmış ve 12 milyon 158 bin kutuya çıkmış…”

Evet, Türkiye’de ruh sağlığı hizmetleri alanında ciddi bir boşluk bulunuyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de her altı kişiden biri tanı konabilecek düzeyde ruhsal sorun yaşıyor. Depresyon, anksiyete, intihar oranları gibi göstergeler, ruh sağlığı alanında acilen harekete geçilmesi gerektiğini gösteriyor. Özellikle son yıllarda antidepresan kullanımındaki artış ve intihar vakalarının yükselişi, bu sorunun ne kadar derinleştiğinin bir göstergesi.

Bahçeli’nin de belirttiği gibi, gelişmiş ülkelerin tamamında ve birçok gelişmekte olan ülkede ruh sağlığı yasaları mevcut. Bu yasalar, ruh sağlığı hizmetlerinin standartlarını belirleyerek, hem hizmet alanların hem de hizmet verenlerin haklarını ve sorumluluklarını net bir şekilde tanımlıyor. Türkiye’de ise bu alanda yasal bir boşluk bulunuyor. Bu boşluk, ruh sağlığı hizmetlerinin etkin bir şekilde sunulmasını engelliyor ve sorunların daha da derinleşmesine neden oluyor.Ancak, bugüne karar çıkmayan yasanın çıkarılması yeterli mi? Elbette hayır.

Ruh sağlığı sorunları yalnızca bireysel değil, aynı zamanda toplumsal faktörlerden de kaynaklanıyor. İşsizlik, yoksulluk, göç, şiddet, aile içi çatışmalar gibi toplumsal sorunlar, bireylerin ruh sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Bu nedenle, ruh sağlığı politikaları yalnızca bireysel tedavilere odaklanmak yerine, toplumsal sorunları da ele alan bütüncül bir yaklaşım benimsemeli.

Örneğin, işsizlik oranlarının yüksek olduğu bölgelerde ruh sağlığı sorunlarının daha yaygın olduğu biliniyor. Benzer şekilde, göçmenler ve mülteciler arasında da ruh sağlığı sorunları daha sık görülüyor. Bu nedenle, ruh sağlığı politikaları, toplumsal sorunlara yönelik çözümlerle birlikte ele alınmalı. Ruh sağlığı yasası, bu tür toplumsal sorunları da göz önünde bulundurarak, bireysel ve toplumsal iyileşmeyi hedeflemeli.

Türkiye’de ruh sağlığı alanında atılacak adımların yönünü belirleyecek. Ruh sağlığı sorunlarının çözümü için yalnızca yasal düzenlemelerle yetinmeyip, toplumsal sorunları da ele alan kapsamlı bir yaklaşım benimsenmeli. Çünkü ruh sağlığı, yalnızca bireylerin değil, toplumun da sağlığıdır.

Sizce ruh sağlığı politikasına ihtiyaç, sadece bireysel sorunlardan mı kaynaklanıyor, yoksa toplumsal faktörler de buna zemin hazırlıyor?

Asıl öğrenmek isteğim.

Bölünme ve ayrışma derinleşiyor

Algıda bölünmüş bir toplum

Bir Sosyal patoloji dönemi yaşanıyor.

Bahçeli’nin dile getirdiği Ruh Sağlığı”sorunu neden oluştu ve ne zamandan beri artış gösteriyor.

Ruh sağlığı yasası, hizmet alanı ve hizmet veren açıdan nasıl bir değişiklik yapıldı?

Aslına da sadece yasayı çıkarmak yeterli mi? Yasaya ek olarak hangi adımlar atılmalı?

Bahçeli’nin 2019 yılında yaptığı çağrıdan bu yana hangi çalışmalar yapıldı?

Bence öncelikle ruh sağlığını tetikleyen nedenleri ortan kaldırmaya çalışılmalıdır.

[email protected]


[1]) https://www.mhp.org.tr/htmldocs/genel_baskan/konusma/4492/index.html

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Nesim Sevinç Arşivi
SON YAZILAR