Sanal Obezite
Sanırım Xale Bişar’ı merak etmişsinizdir. Bende uzun süredir görüşemediğim Xale Bişar’ın sohbetini özlemiştim. Araştık ve sabit mekânı köz ateşinde çay servisi yapan Sur’da ki kahvede buluştuk. Sekiz köşe şapkası ve kırk düğmeli yeleği ile tablo gibi duruyordu. Hal hatırdan sonra ben sordum o cevapladı.
Xale Bişar bu sanal medya hakkında ne düşünüyorsun?
-Hiç sorma yeğen, 15 yaşındaki 21 numara torunum Zana resmen bağımlı olmuş. Akıllı ayfon bilmem kaç telefon ,madde bağımlısı gibi hep elinde. Elinden alsan hemen madde krizine girmiş gibi titremeye başlıyor. Telefona bakmaktan gözi kor olacak. Boyni düzleşmiş.
Bu akıllı telefonlar insanların aklını almış. Hayal bir dünya yaratmış. Herkesi içine çeken bir girdap. Bir kerede nasıl olacağını bilmeden zengin olmak isteyenler, sırf beğeni almak için genelde asansör aynalarında ağzını burnunu eğri ederek foto paylaşanlar, hele gittikleri yerleri ve mekanları yemek sofraları ile görüntüleyen görgüsüzler, yaptığı paylaşıma beğeni yapılmayınca yakını ölmüşcesine yas tutanlar, nasıl bir paylaşım yapayım ki beğeni alayım derdinden saatlerce tavana bakan çok bilinmeyenli denklem kafalılar, geceden sabaha sabahtan geceye sanal medya sörfçüleri … sorumluluktan ve emek süreçlerinden kaçanlar sanal obez olmuşlar. Bu sanal medya adeta sanal medya hapishanesi olmuş. 1 saat internet olmazsa açlık grevi yapacak mübarekler. Arada volta atıp havalandırmaya çıksalar bari. Bu sorun büyük bir sorun yeğen. Bak yine tansiyonum çıktı. Bu hayat bize tansiyon olmuş.
Xale Bişar’ın vurguları ile çağın en büyük sorunu Sanal Obezite olsa gerek.
Hemen hemen her evde; çabuk o telefonu bırak,yeter artık beynin sulandı,gözlerin kör olacak,çabuk o bilgisayarı ve telefonu bırak ders çalış-çabuk uyu ..: zılgıtları ile toplumda çığlığa dönüşen bir bağımlılık. Yemek yemesi için veya ağlamasını susturmak için bebek yaşta eline emzik diye tutuşturularak teşvik edilen bir bağımlılık.
İnsanlar dünyada günde ortalama 6 saat 44 dakika internette vakit geçiriyor. Bunun 2.33 saati sanal medya oluşturuyor.
Sanal medyanın zararlarını ise;
Anksiyete, stres, duygusal tükenmişlik,kıskançlık,depresyon, düşük öz güven vs.
Peki belirtileri neler; sürekli çevrimiçi olma isteği, sosyal ortamlarda bile sanal medya ağlarına odaklanma, yüz yüze iletişim kurmaktan uzaklaşma, gündelik hayatın ve sosyal ilişkilerin zedelenmesi vs.
Bireyi ve toplumu ağlarına alan soruna, kapsamlı bir karşı duruş gerekiyor.
Özellikle gençliğe yeni adım atmış arkadaşlara seslenmek istiyorum.
Lütfen gözünüz beğeni butonunda olmasın. Gerçek dünyaya pencerenizi açın, bırakın mavi gökteki güneş içeri girsin. Günde en az üç kez tok karına sevdikleriniz ile yüz yüze temas kurun. Kendinizin ve biran önce gerçek hayatın butonuna basın. Çünkü siz çok değerlisiniz ve geleceğimizsiniz.
Sanal medya bağımlısı sanal obezlere Xale Bişar’ın meşhur sözü gelsin;
“Preze hayat doğru yaşanmaz”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.