ENKAZ İÇİMİZDE
6 Şubat depremi birçok ili yerle bir etti. Yaşam bir anda karanlığa gömüldü. Birçok il enkaza dönüştü. Enkaz sadece altında kalanların hayatlarını sonlandırmadı. Enkazda yakınlarını kaybedenlerin de hayatları o enkazlarda kaldı. Yıkılan sadece binalar olmadı insanlar da depremle birlikte yıkıldı.
Enkazın altında kalanların hayatları trajik biçimde orada sonlandı ama enkazın dışında kalıp da hayatta olanlar için hayat hep enkaz altında devam ediyor. Bu yüzden enkazda ölenler bir kere dışarıda kalanlar için her gün öldüler.
Bir taraftan uzaya gidiyoruz ama diğer taraftan enkaz altında kalanları kurtaramadık. Günlerce sıkıştıkları enkazlarda karanlığa, soğuğa karşı bir umutla kurtarılmayı beklediler. Enkazın dışında kalan yakınları ise bir şey yapamamanın kahredici çaresizliği içinde çırpınıp durdular. Enkazdan oğlunu, kızının, eşinin yardım çığlıklarına karşı güçlerinin yetmemesi, yardım çığlıklarının havada asılı kalması; insanın yaşayabileceği daha ağır acı ve çaresizlik olamazdı.
Şimdi geride kalanlar enkazlarda bıraktıkları canlarının hatıralarıyla, acılarıyla ne kadar yaşayabilecekler? Buna yaşam mı denecek. Deprem onların içinde kaldırılamayacak enkaz ve kapanmayan bir yara açtı.
Bir de bu acıların daha katmerlisini yaşayanlar var. Kimisi enkazlarda kalan canlarının cenazelerini, kimisi de kayıp çocuklarından bir iz bulamadılar. Çaresizlikleri ve sahipsizlikleri sanki onların kaderi oldu. Yerinde olmayan evleri, mahalleleri ve şehirleri yokken, o enkazların etraflarında kaybettiklerinin kokusunu arıyorken nasıl yaşayacaklar? Üstelik bazılarının bir mezarı dahi yokken. Öldüyse mezarı nerede, yaşıyorsa nerede, kimlerin ellerinde soruları havada asılı dururken yaşıyor mu olacaklar? Cenazesini bulanlar, hiç değilse ziyaret edecekleri bir mezarları olduğu için kendilerini şanslı saydı.
Geride kalanlar için sürekli bir boşluk onların içlerinden çıkmayacak. Coğrafya kader deniyor ama kader olan coğrafya mı yoksa sorumluluk kabul etmeyenler mi? Sorularının doğru yanıtını bulması gerekiyor. Deprem dünyanın bir gerçeği ama tedbirler?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.