Elma Kokulu Ölüm
Tarihte birçok halk kırıma uğradı. Tarih sayfalarına baktığımızda halkların başlarına gelen bu felaketleri irkilerek okuruz. Yaşadıkları trajedi aklımızdan çıkmaz. Biraz empati yaptığımızda ruhumuzun derinliklerinde nasıl derin izler bıraktığını anlarız. Unutamayız.
Doğanın korkunç gazabına uğramış gibi; neyle karşılaştığını anlayamadan ölüm gelir, koca kentlerin, köylerin, kasabaların üzerine çöreklenir. İnsanlar alacağı bir nefes ölümleri olur. Tıpkı Hiroşima ve Nagazaki gibi ne olduğunu bile anlayamadan buhar olmuşlardır.
Adı elma kokusuyla gelen ölümle anılan Halepçe’de ölüm bir nefeste geldi. Saddam Hüseyin yönetiminin Kürtlere karşı gerçekleştirilen El Enfal operasyonları; bir soykırımı yaşattı. El Enfal operasyonlarının devamı olarak Halepçe katliamı 16 Mart1986’da gerçekleştirildi. BM. Kayıtlarına göre 6 binden fazla insan zehirlenerek ya da yanarak hayatını kaybetti. Binlerce kişi yaralandı. Bu operasyonlar zincirinde 180 binden fazla insan öldü. 4500 köy ve 30 ilçe yerle bir edildi. Kullanılan kimyasal silahların etkileri yıllarca devam etti. Ölmeyip de hayatta kalanlar her gün öldüler. Çocukları özürlü doğdu. Araştırmalara göre özürlü doğan çocukların oranı Hiroşima ve Nagazaki’den 4-5 kat daha fazla oldu.
İnsanlar aldıkları nefesin hayatlarının sonunu getireceğini nereden bileceklerdi. Nefes alan olduğu yere yığılıp kaldı. Bu alışageldikleri bir ölüm değildi. Kasabaların, köylerin üzerinde uçakların bıraktıkları bombalar ölüm yağdırdı. Halepçe’nin üzerine çöreklenen ölüm insanları ve bütün canlıları kapana kıstırmıştı. Aldıkları nefes hayatlarının sonunu getirdi. Sokaklar, tarlalar, dağ, taş, dere tepe her tarafta nefes alan bulundukları yerde kaldı. Bu nasıl bir çaresizlikti, insanlar ne olduğunu, nasıl bir ölümle karşılaştıklarını anlayamadan, yaşamın saniyelerle sınırlı olduğu çaresizlik anlarını yaşadılar. Çocuklar elma kokusu geliyor diye ölüme koştular. Yaşamın dakikalarla değil sadece bir nefesle sınırlı olduğu, ölümden kaçışın olmadığı bir kıyama uğradılar. Adını daha önceleri çok az insanın bilebildiği Halepçe tarih sayfalarında, daha önceleri benzer kıyamlara uğrayan halklar arasında yerini aldı. Adı ölümle anılmaya başladı. Anılarına saygıyla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.