Derin Yoksulluk Yerine Neden Aşırı Zenginlikle Mücadele Edilmiyor?
Yaşadığımız koşullardan memnun olan ne kadar insan var diye etrafımıza baktığımızda neredeyse parmakla gösterilecek kadar az olduğunu görmekteyiz. Bu memnuniyetsizliğin en büyük sebeplerin başında hiç şüphesiz ekonomik nedenlerden kaynaklanmaktadır. Eski kuşaklar, yokluk mertliği bozar derlerdi. Aslında yokluk sadece mertliği bozmuyor, bizi biz olmaktan da çıkartıyor.
Ekonomik refah düzeyini asgari düzeyde de olsa yakalayamayan, yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayamayan insan doğal olarak nasıl memnun olacak?
Kentlere aşırı yığılma, üretimden kopmanın getirdiği ekonomik sıkıntıların yanında, geleneksel davranışlar ve alışkanlıklardan da kopmayı getirmektedir. Globalleşmenin getirdiği kapitalist sitemin yozlaştıcı bombardımanına maruz kalınması bir yozlaşmayı da ortaya çıkarmaktadır. Ahlaki çürüme insanları en çok rahatsız eden konulardan biri olmaktadır.
Tarihi doğal zenginliklerle çevrili olmamıza rağmen; insanların çoğu neden bu yoksulluk diyemiyor. Zenginlik bir güç olduğu için; aşırı zengin olanların bu serveti nasıl elde ettiğini de yeterince sorgulayamıyor. Buna gücü yetmiyor. Birilerinin aşırı zenginliğiyle kendi yoksulluğu arasındaki bağı kuramıyor. Dolayısıyla yoksulluğunu bir kader olarak kabul ediyor. Dünyada da bazı kişilerin ya da şirketlerin sermayeleri dünyada birçok ülkenin milli gelirinden fazla olması nasıl izah edilebilir. Bu kadar geniş çaplı bir emek gaspı olmasaydı bu kadar büyük sermayelere sahip olmak mümkün müydü? Bu kadar devasa sermayelerin insanların emek gaspı olmadan, doğa bu kadar yağmalanmadan elde edilmesi mümkün müydü? Bu sonuçlar sorgulanmayınca bu zenginliklerin kaynağının yaşanan derin yoksulluk olduğu da anlaşılamıyor. Genelde yoksullukla mücadele söylemi çok konuşulan bir konu olurken bazı yazarların sorguladığı gibi neden bu kadar aşırı zenginlikle mücadele edilmiyor?
İnsanları en fazla rahatsız eden etik yozlaşmanın, geçmiş değerlerden uzaklaşmanın nedenleri çok çeşitli olmasına rağmen ana eksen ekonomik koşullar ve devamında oluşan kültürel, sosyal ve politik atmosferin bir araya gelmesiyle oluşmaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.