Tala’mız kurtuldu, size inat o büyüyecek…
Kürtlerin Tala’sı, bizim Tala’mız, Kobanili sekiz aylık bir bebek, geri kalan ömrünü artık bir başına, anne sevgisini yaşayamadan geçirecek, babasını göremeden hayatına devam edecek. Tala, yüzyılın en barbar örgütü DAİŞ’in tecavüzcü katillerini cehennem çukuruna gömen, bu uğurda en güzel, en yiğit çocuklarını feda eden, eşi benzeri olmayan bir cesaretle ilerici insanlığa kalkan olmuş efsane şehrin, bizim Kobani’mizin biricik gülü, çiçeği olarak büyüyecek. Evet, bizim Tala’mız, pembe yanaklı bebek, sıcacık gülüşüyle annesine can olduğu, Tişrîn’in sert ayazında üşüyen yüreğini ısıttığı bir anda annesini vurdular, vurdurdunuz. Direnişin kalbi Kobani’nin Tala’sı, bizim Tala’mız, yaklaşık otuz milyon Kürtün yaşadığı, benim de vatandaşı olduğum, her bir insanını kardeş bellediğimiz ülkenin, evet Türkiye’nin desteklediği, beslediği, Kürt halkının başına, bizim başımıza bela ettiği paramiliter çetelerin saldırısında hayatını kaybeden mühendis annesinin kucağında kurtuldu. Tişrîn barajına canlı kalkan olmuş en küçük Rojavalı olarak hava saldırısından yaralı kurtulan güzel Tala’nın, Tala’mızın mühendis babasını da aynı saldırıda vurdular, vurdurdunuz. Dahası, bizim Tala’mızın annesi, babası gibi Tişrîn barajına canlı kalkan olmuş Kürt sanatçıları da siyasetçileri de doktorları da gazetecileri de kadınları da vurdular, vurdurdunuz. En son Tala’mızın büyükbabası yaşındaki Bavê Teyar olarak tanıdığımız, evlerimize misafir ettiğimiz, canımız kadar sevdiğimiz Kürt tiyatrocu, gerçek halk sanatçısı, Qamişloka Rengîn’in yüz akı sevgili Cuma Xelîl’in kanına girdiler, girdiniz. Can Tala’mız, Suruç ovasının kadim Kürtlerinden Barazî, Kêtikî, Pijî, Eledînî, belki de Mîrî bir ailenin dünya tatlısı minnacık bebeği Tala’mız, birçok Rojavalı, Kobanili Kürt bebek gibi, bebeğimiz gibi o da artık annesiz, babasız büyüyecek. En kötüsü ise bu hakikati bildiğimizi, acısını yüreğimizde yaşadığımızı bilmenize rağmen hiç sıkılmadan, utanmadan gözümüzün içine bakmaya, yalandan bize kardeş demeye, zerre kadar kıymeti harbiyesi olmayan etle tırnak hikayesini bize anlatmaya devam edeceksiniz…
*
İnsanlık tarihini bilen bilir, her kırım bir annenin katli ile, her diriliş ise bir bebeğin kurtuluşu ile başlar, başlıyor. Tala’mız kurtuldu, hayatı bebeklere, çocuklara, kadınlara cehennem eden tankınıza, topunuza, İHA’nıza, SİHA’nıza inat Tala’mız sonsuza kadar yaşayacak, her birimizin canı pahasına yaşatacağız. Korkunun ecele faydası yok. Bilin ki siz daha evinize yetişemeden, sırça köşklerinize varamadan, itibarınızın sembolü altın varaklı saraylarınıza ayak basamadan Tala’mız büyüyecek, üstelik bitmeyen kin ve nefretinize boğduğunuz çocuklarınızdan, torunlarınızdan daha çabuk, daha hızlı büyüyecek. Emin olun ki çocuklarınız her birinizi birer bebek annesi katili, her birinizi birer bebek babası katili olarak belleyecek, ömürleri boyunca her birinizi birer bebek düşmanı olarak anacak ve sizin bu lanet, bu en kötücül aklınızdan utanacak, onlara miras bırakacağınız bu ölü sevici, bu sarı torba sevici halinizin yükü altında ezilecek. Halkların tarihinde bir insan ömrü ne ki siz göz açıp kapayıncaya kadar her bir Tala’mız, efsanevi gülistanımın birer gül yüzü olarak büyüyecek, güneş ülkesinin kadim topraklarında birer can olarak boy verecek. Dahası, nefretle anılacak adınız kadar, insanlık tarihine bahşettiğiniz kibirle yoğrulmuş şanınız, şerefiniz kadar yaşayacak, bundan emin olabilirsiniz. Biliyoruz ki haksız, hukuksuz hiçbir güç, hiçbir silah, hiçbir teknik kapasite insandan, insan onurundan, insanın iradesinden, yiğit Helincê’nin göz bebeği parmak kadar Tala’mızın yüreğinden daha büyük değildir, daha kudretli değildir. Yine biliyoruz ki hiçbir erk, hiçbir devlet zulümle abat olmaz, olmamıştır. Sevgi insanı, hiçbir dini, hiçbir dili, hiçbir ırkı diğerinden üstün görmemiş, dev yüreği yetmiş iki millete memleket olmuş büyük şair, sizden çok bizim şairimiz Yunus Emre yanılmış olamaz…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.