Yahya ÖGER

Yahya ÖGER

BELEDİYELER KİMSENİN BABASININ ÇİFTLİĞİ DEĞİLDİR.

BELEDİYELER KİMSENİN BABASININ ÇİFTLİĞİ DEĞİLDİR.

Kısmet oldu küçük bir zaman diliminde Elazığ Yazıkonak Beldesinde belediye başkan yardımcılığı yapma deneyimini yaşadım. Türkiye'de nadir belediyeler içerisinde denk bütçe ile iş ve işlemlerini yürüten sayın belediye başkanı Hatif ÇADIRCI 2.Döneminde Büyük Birlik Partisi çatısı altında hizmetlerini yürütüyor. Halka hizmet eden, büyük küçük demeden yerel yönetimde çalışan başkanlarıma şükranlarımı sunuyorum, başarılar diliyorum.

Belediyecilik özerk bir yapıya sahiptir. İş ve işleyiş bakımından devlet içinde bir devlettir adeta, köklü kurumlarının yaptığı hizmetlerinin tamamını belediyeler yapabilme imkânına sahiptir. Gençlik, Aile, Sağlık, Eğitim, Kültür, Sanat, Spor, Sosyal Yardım, İmar, Denetleme, belediyelerin yaptığı iş kollarında birkaçıdır. Galiba Adalet Bakanlığı alanına müdahale etme imkanı yok, onu da her yönetim değişiminde gelen yönetim, çalışmak istemediklerini cezalandırma mantığı ile bahane bularak işten atmaktadır.

Başkanın seçildiği partiden seçilen meclis encümenlerinin çoğunlukta olduğu belediyelerde, kararlara itiraz edildiği çok nadir görülmüştür.

Belediyelerin dış denetimleri, il özel idareleri gibi Sayıştay tarafından yapılır. Ayrıca, belediyenin mali işlemler dışında kalan diğer idari işlemleri, hukuka uygunluk ve idarenin bütünlüğü açısından İçişleri Bakanlığı tarafından da denetlenir.

Belediye ,Sayıştay tarafından denetlenmekte kimi muhalif belediyelerin nefes almalarına müsaade edilmemektedir.

Özel yapıları itibarıyla şehrin kaderinin teslim edildiği belediyeler, malumunuz 2972 sayılı Mahalli İdareler ile Mahalle Muhtarlıkları ve İhtiyar Heyetleri Seçimi Hakkında Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan; “Mahalli İdareler seçimleri beş yılda bir yapılıyor.

Gelir kaynaklarını bir program çerçevesinde kullanan belediyelerin,

Ekonomik anlamda sıkıntı yaşamadıklarını net olarak biliyoruz. Yaşanılan sıkıntıların tamamına yakını, birbirlerine dönem sonunda borçlu olarak devir işlemlerinin yapılmasından kaynaklanmaktadır. Büyükşehir belediyelerinin birçoğunun yatırım yapmak için de uluslararası kurum ve kuruluşlarla diyalogda olduğunu bilmeyen yok, sistematik bir şekilde bütün belediyelerin gelirleri mevcuttur.Vergiler, harçlar, harcamalara katılma payları, ücretler ve diğer öz gelirler olmak üzere sınıflandırmak mümkündür. İktidar partisi ya da muhalefet partisinden seçilmiş olsun bütün belediyelerin merkezi bütçeden pay aldıklarını da burada tekrarlamakta fayda vardır.Genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtı toplamının; yüzde 2,85'i büyükşehir dışındaki belediyelere, yüzde 2,50'si büyükşehir ilçe belediyelerine ve yüzde 1,15'i il özel idarelerine ayrılır.

Birçok belediye çalıştırdığı işçilerin SGK primlerini yatırmadığı için adeta bir borç bataklığı içerisinde yaşamaktadır. Giden yönetimin gelene devrettiği bu borç, tahsil edilmeye çalışıldığında belediye başkanlarının makam koltuklarının dahi haciz edildiğini gördük.

Devlet kurumları personel almada sıkıntı yaşarken belediyelerde kurulan şirketler üzerinden başkanların aile şirketine ya da mensubu olduğu grubun babalarının çiftliğine dönüştürdüğünü bilmeyen yoktur.

Oysa Belediyenin yıllık toplam personel giderleri, gerçekleşen en son yıl bütçe gelirlerinin 213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre belirlenecek yeniden değerleme katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarın % 30'unu aşamaz. Bu oran, nüfusu 10.000'in altında olan belediyelerde % 40 olarak uygulanır.

Doğu ve Güneydoğu illerinde üzülerek söylemeliyim ki belediye seçimlerinde çok da hizmete talip olan kişilerin değil, güçlü büyük aileler, aşiretler,siyasi görüşü sola yakın olanların seçildiği gerçektir. Yıllarca birçok yerel yönetimde, hizmet istemiyoruz; "Em reya xwe bidin xwe" (oyumuzu kendimize verelim) mantığıyla hareket edildi. Galiba böyle de devam ediyor gibi görünmektedir.

Yerel yönetime talip olanların seçim öncesi seçilme şartları taşıdığı için seçmenin önüne getirilen kimi adayların ilerleyen zamanlarda başkanlık öncesi adli sicil kayıtlarının tekrar incelenerek görevden alınmaları toplumda ciddi manada yerel yönetimlere karşı ve demokrasiye karşı olumsuz duygu oluşturmaktadır.

Şurada net olarak söylemeliyim ki kayyumluk/kayyımlık sisteminin, atanmışlar tarafından yürütülmesine gönlüm asla razı olmadı, razı olmayacaktır da...

Güçlü devlet geleneğine sahip olan Türkiye'nin yerel yönetimleri denetlemede, ve görevin bir başkasına tevdi edilmesinde, seçilmişlere güvenmemesi büyük bir ayıp olarak kabul edilir.

Söz konusu belediyenin herhangi bir kademesinde seçilmişler, eğer suç işlediklerinde seçilen meclis üyelerinden yerlerine kayyum olarak atanması, demokrasiye olan inancı çok daha fazla pekiştirecektir.

Her işi yapıyor olmak, belediyelere ciddi manada bir iş yükümlülüğü getirmekte ve aynı zamanda suistimallere de sebebiyet vermektedir. Bu yüzden Belediyelerin hizmet alanları kısıtlanmalı, meclis üyelerinin muhaliflerden seçilebilme imkânı oluşturulmalıdır.

İller bazında oluşturulan gölge kabineler ile hizmetler denetlenmelidir.

Seçmen iradesine saygıdan, adayların geçmiş suçlarından dolayı alınmalarını gerektirecek ne kabahatleri varsa adaylıktan önce netleştirilmeli ve aday olmaları engellenmelidir.

Halkın hizmeti için yola çıkanların halka hizmet için kullanılması gereken meblağların birini zenginleştirme ahlakından vazgeçilmelidir, tüyü bitmemiş yetimin hakkı olarak kabul edilen her kuruşun hesabını verebilirlik noktasında sadece belediye başkanları değil, encümenlerin ve diğer yöneticilerin de sorumlulukları olmalıdır.

Belediyeler kimsenin babasının çiftliği değil, seçilmiş başkanlar, parti rozetlerini bir kenara bırakarak bütün seçmenlerine tarafsız bir şekilde hizmet etmeyi şiar edinmelidir.

Demokrasinin yerleşebilmesi, adil müferref bir toplumun oluşabilmesi ,yerel belediyecilikten geçiyor.

Hizmete talip olanların, halka hizmet hakka hizmet şiarı ile davrananların elbette ki halk nezdinde belediye başkanlığı sonrasında da itibarı gözetiliyor, bu en büyük mükafattır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yahya ÖGER Arşivi
SON YAZILAR