Aklımızın toplumsal firarları!
Valiler, bulundukları kentlerin sorunlarını orada yaşayan bireylerle, kanaat sahibi insanlarla, kurum ve kuruluşlarla birlikte tespit etmek, sonra da çözmek için çaba sarf ederler. Valilerin görevi; bulundukları kentlerde söz dalaşı yaratmak, eleştirilere sert yanıtlar vermek değil, aksine bu tür durumlar söz konusu ise, ‘Devlet sabrını ve nefesini’ kendi şahsının süzgecinden geçirerek toplumla buluşturmaktır.
Yani durup dururken neden Vali, aynı zamanda belediye başkanlık görevini yürüten kentin yöneticisi ile ilgili bir şeyler yazma gereği duyalım?
Aklımız firarda mı?
Ancak, öyle cümleler kullanıyorlar ki, doğal olarak aklımızın toplumsal firarlarına neden oluyorlar, o nedenle yazma refleksi gelişiyor.
Zaten konu bizi aştı, Diyarbakır ile sınırlı kalmadı, 780 bin metrekarelik alanda tartışma konusu oldu. Çünkü konu bu kadar metrekarelik alanda yaşayan tüm bireyleri ilgilendiriyor.
(Kentin böyle bir alışkanlığı var; iyi ya da kötü, yılda birkaç kez Türkiye’nin, Dünyanın gündemi olmayı başarabiliyor. Huyundan mı suyundan mı, bilemiyoruz!)
Ancak, meslek üzerinden ilk kez gündem olması önemli, çok önemli, bu konuya özellikle dikkat sinyali göndermem gerekiyor.
Meslek sahibi olduğu halde mesleğini icra edemeyen, çaresizlikten, can havliyle ‘her işi yaparım’ diyen kalabalık bir topluluğa ‘işe yaramaz’ sıfatı yakıştırılınca durum değişti, ülke gündemi oldu.
Meseleyi kent düzeyine indirgersek, sanırım Vali bey, belediyeye dışarıdan getirip istihdam ettiği ‘meslek’lilere meşru zemin yaratmak için kentte yaşayanları mesleksizlikle itham etti!
Bu da yetmedi, eleştirenlere yönelik şu sözleri sarf etti; ‘Görünen o ki şehrimizde başlatmış olduğumuz mesleki eğitim seferberliğinden ‘bazıları’ rahatsız olmuş.’
Niye rahatsız olalım Vali Bey, ‘at binenin kılıç kuşananın.’ ‘Sözlerim yanlış anlaşıldı’ demiş olsaydınız, devlet sabrı ve nefesini hisseder, verilen çabanın samimiyetine inanırdık!
Rahatsızlığımız yaratacağınız istihdama değil, olsa, olsa, belediyedeki etkili alanlara, kentin dışından yaptığınız transferlere olur. Bu kadarına da rahatsız olalım, müsaadenizle. Sakın, terör, terörist demeyin, sizden önceki kayyum yönetimleri zaten yeteri kadar temizlik yapmıştı.
**
Neyse, bekliyoruz, bekleyeceğiz. Diyarbakır OSB’lerinde 53 yeni fabrikanın yolda olduğu haberini de aynı zamanlarda aldık. TV-24, ‘Diyarbakır şaha kalktı’ başlığı ile verdi haberi! Umarız meslek eğitimi seferberliğinden olumlu sonuçlar alınır, bu fabrikalarda meslekliler istihdam edilir.
Adama göre işmi, işe göre adam mı meselesini tartışırsak, biz, yani yurttaşlar topluluğu haklı çıkar. ‘Ne iş olsa yaparım’ diyen meslekli kesimin işsizliğinin nedeni çok uzun zamandır ‘adama göre iş’ imkânları yaratılmış olduğu içindir. Aklımızın toplumsal firarları bu nedenlerden dolayı!
Naci Sapan
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.