Üçlemeler- 3
3
Üçlemeler…
Devekuşu-Karga-Gugukkuşu…
Devekuşu…
Devekuşu; türünün son örneği, kuş desen kuş değil, deve desen deve değil! Yumurtasının olduğu yere ne örümcek girebilir ne de örümcek ağı oluşur…
Yük yüklersin taşımaz, kuşum der, uç dersin uçamam deveyim der!
Özelliğin ne diye soranlara da:
“Çok güzel dans ederim ve boynumla sevişirim beni damdan izleyen kemancının boynundan keman düşer!”
Akl-ı ziyandır devekuşu, herkesi avcı beller avcıyı da görünce de başını kuma gömer! Devekuşu, üç maymunu olan insanlara benzer; görürler, görmezden gelirler, duyarlar, duymamazlıktan gelirler, her zulüm karşısında sus-pus olurlar, hep sağır-lal-kördürler, üç maymunlarını büyütürler yoksa imanları eksilir, sıra kendilerine gelince de zırlarlar!
Karga…
Karga ilk önceleri apakmış! Tufan olunca Hz. Nuh gemisine her canlıdan bir çift alır, aylarca denizde yol alırlar, Hz. Nuh kargaları huzuruna çağırır: “Gidip etrafını kolaçan edin, karayı görünce gelip bizleri haberdar edin?” Kargalar uçup giderler günler geçer haber gelmez ve nihayet kara görünür, karaya ayak basınca kargaları huzura çağırırlar Hz. Nuh sorar:
“Sizleri öncü olarak yolladık neden gelip bizleri haberdar etmediniz?”
Kargalar birbirlerine bakıp ne cevap vereceklerini düşünüyorlardı, kargalar yalan söylerler: “Efendim günlerce uçtuk karaya ulaştık ama çok yorulduk, takatimiz kalmadı, dinlenip gelecektik ama aşk yaşadık sizleri unuttuk affedin!” Hz. Nuh sinirlenir ve kargalara beddua eder ve o günden sonra kargalar karalaşırlar… Hani yalancılar için “Yüzün kara olsun” derler ya; belki de o tabir bu olaydan dolayı söylenmiştir! Ben demiyorum ha, konu-komşu öyle diyor!
Gugukkuşu…
Gugukkuşu; duvar saatinde şık durur, hem eğlenceli hem de görseli harıka! Bazen ironiye malzeme konusu olur, hukukla kıyaslanır. Siyasetçilere malzeme olur, hukuk mu, guguk mu, şimdi diyeceksiniz gugukkuşunun ne suçu var? Gugukkuşunu bilir misiniz; gugukkuşu yumurtlar ama kuluçkaya yatmaz, yumurtasını başka yuvalara bırakır, yuvadaki anne kuş, kendi yumurtası sanıp sahiplenir…
Gugukkuşunun yumurtası diğer yumurtalardan önce çatlar, anne kuş onu besler, yavru gugukkuşu annekuşun olmadığı anda diğer yumartaları yuvadan aşağıya atar… En nankör, zalim kuşlardandır, deyim yerindeyse yuva-ev yıkan kuşlardandır, diktatörler ve paralı askerleri gibi!
4
Üçlemeler…
Bit,-Solucan-sivrisinek…
Bit…
Bit; asalakların anasıdır; kanımca babası da insandır!
Suyla teması uzak olmayan ten, deride bit üretir, bitin yavrusuna da yavşak denir! Asalak ve yavşak günlük konuşmalarda çokça adları geçer; başkalarının sırtından geçinenlere asalak, soysuzluk, hadsizlik, birilerine yamananlara, yalakalık, soytarılık yapanlara da yavşak denir…
Bu karından bacaklılar, kan emerler, ama bunlardan kurtulmanın yolları vardır, kirden, pastan aklanıp-paklanınca bu karından bacaklıların tenle ilişkileri kesilir… Ten mutlu, kan mutlu, vücut huzura erer!
Ademoğlu canlıların en şereflisidir, şeref ve edebiyle yaşayanlar onurlu bir yaşam sürüp, nesline güzel bir isim bırakıp göçerler!
Şereften yoksun teresler önce el-etek öperler, yalakalık yapıp asalak geçinirler, sonra bu asalaklık onların yaşam şekli olur!
Wampirleşip kendi hemcinslerinin kanlarını emerler, kan bitince etlere dadanırlar doymak bilmez bir iştahla!
Bireysel dadanma zamanla toplumsal bir zulme dönüşür, zulüm artkça asalaklar çoğalır, bu asalakları temizleyecek hiçbir sıvı yoktur!
Karındanbacaklı asalaklar belleri kırılınca ölürler, iki bacaklı asalakların da ruhları azap çekerek!
Solucan…
Solucanlar çiftleşmeden ürerler; çünkü solucanlar cinsiyetsizdirler! Solucanlar çeşit-çeşittirler, diğer bir adları da “Kurt’-Kurtçuk” canlıların bağırsaklarına veya yaralara musallat olan kurtçuklara tenya da denir! Bu kurtçukların kategorisi; bağırsak kurdu, kıl kurdu, ağaç kurdu, meyve kurdu… Solucanları insanlara uyarlamak gerekirse evin en haşarı, hayırsız, vurdumduymaz evladı da diyebiliriz; bu hayırsız-haşarı evlatlar da soluncanlar gibi aileyi içerden yıkarlar! Solucanlar temizlenir de, bu ev-yıkanları hiçbir şey temizleyemez, uslandıramaz… Bir de toplumu kemiren solucanlar var; toplumun kültürünü, ahlakını kemirip soysuzlaştıranlar…
Sivrisinek…
Sivrinek sulak-yeşillik alanları sever, bataklık kıyılarını özellikle; dişisi kan emer, bir sivrisinek çok insanı rahatsız eder, vızıltısı bile kulak tırmalar, vur kaç taktiğiyle hedefini seçer ve hedefe kitlenir, uçaklar gibi sorti yapar hedefine, kapkaççılara benzetirim hep! Sinoplu Aydın, sivrisinekler için dünyanın en cesur canlısı derdi, öldürdükçe gelirler ölümden ne ders çıkartırlar, ne de korkarlar! Sinopluca bir yorum ve analiz, haksız da değil yani… Sivrisinek türkülere bile konu olmuştur:
……
Bizim Ziya evlenecağ
Parası yok dilenecağ
Sivrisinek saz çalacağ
Bizim Ziya evlenecağ!
Tewlololo!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.