SİYASETTE FİGÜR OLMAK
Tigris Haber gazetesinin kendim yazı yazsam da yazmazsam da köşe yazılarına ve günlük haber sayfalarına şöyle bir göz atarım.Gecenin geç saatinde yine gazetenin internet sayfasından günlük haberlere bakarken; ’’Ak Partili Şimşek:Ne şehrin eğri kılıcıyım ne de partimin 3.Ömer’i’’ şeklinde başlayan haber dikkatimi çekti.Devamında da; Diyarbakır’da,AK Partinin kuruluşundan bu yana siyaset yapan Mahmut Şimşek,önemli açıklamalarda bulundu.’’ şeklinde de haberi okuyunca yapılan röportajın içeriği daha bir ilgimi çekti.Ak Partinin bilinen isimlerinden ve Siyasi analist şeklindeki haberin devamında dile gelen kimi şeylerden dolayı bu yazıyı yazma gereği duydum.
Kim olduğunu bilmem,tanımam.Yazarkende meramımı doğru anlatabilmek için kurduğum cümlelere özen göstererek yazarım.Ki bugünde öyle yaptığımı düşünüyorum.İktidar partisinin kentteki önemli figürlerinden biri olduğunu yazının devamından anlıyoruz.Bu misyonu dahi hassas davranmayı gerektiriyor kanımca.Yazı da haklı denebilecek kimi belirlemelerde var.Daha sonra her iktidar partisi mensubunda olduğu gibi halka tepeden bakan bir yaklaşımla halk arasında pandemi konusunda yaşanan,bilnçsiz kimi yaklaşımlardan yola çıkarak ’’Tiştek nabe’’(Birşey olmaz)söylemini pollyanacalık olarak yorumlayan bir zihniyet yapısına sahip.Ve adeta bir yerlere mesaj vererek; ’’Bu kentin seçilmişlerinin gıkı çıkmıyor. Teknoloji yoluyla bile halka görünmüyorlar’’ diyerek pandemi sürecinde yaşanan vaka sayısının artışına bir günah keçisi arama mantığıyla konuşmalarına devam ediyor.Zihniyet aynı zihniyet.İktidarın son dönemlerdeki en büyük meziyeti bilinç çarpıtması ve halkın manipüle edilmesi.Aynı siyaset anlayışı kendisini yerelde de yansıtıyor.Halkın vergileriyle verilen hizmetleri bir lütufmuş gibi halka yansıtan örneklerle daha önce de karşılaştık.Ak Parti zihniyetinin önemli parametrelerinden biri bu bence.Sosyal devlet olmanın sorumluluğu ile yapılması gereken hizmetlerin adeta bir propaganda aracına dönüştürülmesi ve bunun bir meziyetmiş gibi sunulmasını genelde gördüğümüz gibi yerelde de konuşmalardan anlıyoruz.’’Dönüp dünyaya bakmak yeter.Şükredelim ki sağlığımızın tedavisi devletimiz tarafından yapılıyor.Devlet,sağlık alanında yirmi dört saat ayakta.Bildiğiniz gibi tüm hizmetleri bedava veriyor.Önlemler sadece devletten beklenmez.Vatandaş olarak biz ne önlem alıyoruz?Şehrin devlet erkânı,iktidar cenahı vekiller,Bağlar Belediyesi başta olmak üzere pür dikkat ikazlı çalışmalarını sürdürüyor.Basın olarak siz ikaz ve uyarılarınızı yapmalısınız.Lütfen diğer partileri de uyarın.Diğer partilerin milletvekillerine,teşkilatlarına neden çağrıda bulunmuyor,ikaz etmiyor,eleştirmiyorsunuz.Gücünüz sadece bizim partiye mi yetiyor?’’şeklinde sürüp giden bir dizi değerlendirme. Değerlendirmelerde dikkate alınması gereken yanlar yok mu? Tabiki var.Her söz, kent adına yapılan her değerlendirme önemli ve de anlamlıdır. Ancak burada genelde yaşanan bir zihniyet yapısının özeldeki çarpıcı yansımaları var.İktidar pandemi sürecinde ciddi sorunlar yaşadı.Bırakın halkın temel sorunlarını çözmeyi asgari düzeyde dahi olsun halkın sorunlarına çözüm olmaktan uzaktı.Hala mevcut durumu da devam etmekte.Pandemi ile ilgili ciddi hiç bir tedbir almayan,temel bazı şeyleri de bir nimetmiş gibi yansıtan bu zihniyet yapısına ne demeli. Bazen insanın aklı almıyor gerçekten kimi şeyleri.Yerelde önemli bir figür olduğu söylenen birinin röportajı yapan ve tek görevi gazetecilik vazifesini ifa eden bir gazeteciye;’’Basın olarak sizde ikaz ve uyarılarınızı yapmalısınız.Diğer partileri de uyarın.Gücünüz sadece bizim partiye mi yetiyor.’’ şeklindeki yaklaşımlar hangi siyaset anlayışıyla açıklanabilir. Bunun adına siyaset diyenler mi gerçekten pollyanacalık yapıyor yoksa her seye rağmen ayakta kalmaya çalışan halk mı pollyanacalığı oynuyor. Bu dönemde bile pandemiyi kendisi için avantaja dönüştürmeye çalışan bir zihniyetin bu açıklamalarına ne demeli? Bir çoğumuz bunun nedenlerini biliyoruz.Bunları dile getirenlerde mevcut olanın farkında.’’Takke düştü kel göründü.’’ Ne Akp halkın çıkarlarını gözeten bir parti ne de mevcut iktidar halkın iktidarı. Bir avuç egemen gücün çıkarlarını korumaktan öte bu halka verebilecek hiç bir şeyi kalmamış bir iktidar partisinin mensubu bir şahsiyetin de yaptığı çağrıların toplum içinde hiç bir karşılığı kalmamıştır.Kendilerininde bir karşılığının olmaması gibi. İktidarın kendilerinden bir çok şeyi alıp götürdüğü de işin bir diğer boyutu.Yaşadıkları en kötü durumlardan biri de vicdani körlük! Mevcut gerçekliği anlamadan,yaşanan tablonun müessibi olan bir partinin mensubu bir bireyin halka yaptığı çağrı ile ülkeyi yöneten şahsiyetin pandemi konusunda halkın kurallara uymadığına dair suçlamaları arasında bir fark var mı? Boşuna balık baştan kokar dememişler.Tabii artık baştan kokan balık olmaktan çıktı.Açlıktan sefaletten insanların nefesi kokmaya başladı.
Bu zihniyetin bu ülkeye verebileceği bir şey kalmamıştır.Aynı zamanda siyaseti halkın sorunlarını çözme merci olarak görmeyen,bunun yerine ülkeyi ağlama duvarına dönüştürerek bize gelince eleştiriyorsonuz.Neden diğer parti milletvekilleri ve teşkilatlarını eleştirmiyorsunuz diyen zihniyete de siyaset arenasında yer yoktur.Siyaset çözüm merci olmalıdır.Çözüm üretemeyen siyaset anlayışının ülkeyi götüreceği yer uçurumdur.Ülkenin mevcut tablosu da söylenenden çok uzak değil. Siyaseti bilmiyorsanız çekin ellerinizi bu halkın üzerinden de kendi siyasetini kendisi yapsın.Siyasette figür olduğunu düşünenlerin misyonunun figüranlıktan da öteye gitmeyeceğini unutmayalım.
Murat Kan
1973kanmurat1973Qgmail.com