NASIL BİR YÜZYILA DENK GELDİK
Nasıl bir yüzyıla denk geldik. Felaketler peş peşe geliyor. Covit-19, depremler, volkan patlamaları, küresel iklim krizi, savaşlar derken şimdi de ‘Maymun Çiçeği’ salgını çıktı. Öyle görülüyor ki bu gidişle bu dünyada uzun süreli huzur yüzü göremeyeceğiz. Belanın biri bitmeden yenisinin alarm zilleri çalıyor. Önümüzdeki günlerin kâbusu maymun çiçeği salgını olacak ve yeni bir pandemi sürecini yaşatacak.
Felaketin üst üste yaşanmasından sonra birçok insan haklı olarak; ‘Nasıl bir yüzyıla denk geldik?’ Diye soruyor. Zaten yokluk ve açlık sınırlarında yaşamaya çalışırken bir de salgın ve doğal afetler, yaşamın ve umutların üzerine adeta tüy dikiyor.
Elbette insanoğlu salgınlarla ve doğal felaketlerle yeni karşılaşmıyor. Geçmiş tarihi dönemlerde sonuçları çok ağır olan birçok salgın ve doğal felaketler yaşamıştır. Milyonlarla insanın hayatına mal olan bu felaketler insanların kâbusu olmuştur. Tarihte derin izler bırakan bu felaketler sadece insan kaybına yol açmamış, tarihsel ve toplumsal sorunları da tetiklemiştir. Yenilmez görülen imparatorlukları çökertmiş, sınırların yeniden çizilmesinde önemli roller oynamıştır. İnsanlığa ödettiği bedelleri ağır olmuştur.
Bu konuda araştırmacıların elde ettikleri sonuçlara kısaca baktığımızda; Doğu Roma İmparatorluğunda 541 yılında başlayan ve 750 yılına kadar devam eden veba salgınında %20-30 arasında bir nüfusun ölümüne yol açıyor.
1348-1351 yılları arasında Kıta Avrupa’sında ‘Kara Ölüm’ adıyla tarihe geçen veba salgınında 70 milyon olan Avrupa nüfusunun üçte birini yok ediyor. Ödenen bedel sadece insan hayatıyla sınırlı kalmıyor. Salgın sonrası Avrupa’nın ekonomik, sosyal ve demografik yapısının da önemli ölçüde değişmesine neden oluyor.
Yine Amerika Kıtasının keşif sonrası, Avrupalı sömürgeciler tarafından istilasında yerlilere bulaştırılan çiçek, kızamık gibi salgınlardan dolayı da 100 milyona yakın insanın ölümü kayıtlara geçiyor.
Yakın tarih diyebileceğimiz; 1. Dünya Savaşı döneminde 1918-1920’de ortaya çıkan, ‘İspanyol Gribi’ salgınında dünyada 50 milyona yakın insan ölüyor ve yaklaşık 500 milyon insan da etkileniyor.
Kısacası tarih boyunca veba, çiçek, kolera, tifüs, sıtma ve verem gibi salgınlar, seller, depremler ve volkan patlamaları gibi doğal afetlerde başta insan hayatı olmak üzere çok ağır kayıplara neden olmuştur.
Dünya Sağlık Örgütü, hayvan topluluklarında sonuçları kestirilemeyen 1,6 milyon virüs bulunduğunu, bunlardan 650-840 binin insanlarda hastalık yapabilme yeteneğinde olduğundan bahsetmektedir. Burada tek suçlu hastalığı yayan hayvanlar mı? Yaban hayatına müdahale ederek onlara yaşam alanı bırakmayan, doğal yaşamı yok eden, küresel ısınmayı arttıran, eko sistemi bozan, dünyayı yaşanamaz hale getirenler insanoğlunun suçu yok mu?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.