Kürt halkı yaşam tarzına müdahaleye kapalıdır…
Kürtler yaşadıkları sayısız acıya rağmen sosyolojik olarak kederli değil, neşeli, eğlenceli, toplumsal yapısıyla barışık bir halktır. Kürtlerin sosyolojik kodlarında birlikte zaman geçirme, sohbet etme, eğlenme önemli bir yer tutar, dahası bu ortaklaşa sevinç ve eğlence sosyolojisi Kürt kültürünün toplumsallaşması, yeni kuşaklara aktarılması ve yeniden üretilmesinde önemli bir yer tutar. Örneğin dengbêjler divanı kurulduğunda bütün köy birlikte dinler, bahar geldiğinde doğanın ve yaşamın yeniden canlanması festivallerle ve eğlencelerle kutlanır. Hasat döneminde tarlada çalışmak da ortaklaşa bir eğlence halini alır. Ekinler biçilirken, harman kaldırılırken hep beraber söylenen kilamlar, yapılan şakalar, tarlada çalışmanın bütün yorgunluğunu üzerlerinden atmalarına neden olur. Sonbaharda kış hazırlıkları yine ortaklaşa yapılır. Kış hazırlıkları sırasında da kilamlar, eğlenceler, çalışanlara güç ve moral verir. Uzun kış gecelerinde yapılan şevberkler tam anlamıyla ortaklaşa eğlence ve kültürel paylaşımlardır. Yakın, uzak akrabaların, komşuların, dostların bir araya geldikleri uzun kış gecelerinde sabahlara kadar devam eden şevberklerde direniş, kavga, yiğitlik, aşk, ayrılık gibi toplumsal olaylar üzerine kilamlar söylenir, hikayeler anlatılır, tiyatral oyunlar sergilenir, birbirinden güzel qerfler yapılır. Kimi kilam söyler, kimi hikaye anlatır, kimi de yaptığı heneklerle geceye neşe ve eğlence katar. Kuzuları sürüyle buluşturma, koçları sürüye katma törenleri, koyun kırpma şenlikleri neşeli ve eğlenceli bir ortamda olur. Bütün bunlar geçmişte kalmış kimi kültürel öğeler değildir, Kürt toplumunun sosyolojik dokusuna, kültürel yapısına damga vurmuş değerlerdir. Dönemler değişse de biçimi ve içeriği değişse de Kürtler sosyolojik olarak birlikte olmayı ve eğlenmeyi seven bir halktır. Kadim Kürt kültüründe bir araya gelme, buluşma, birlikte çift sürme, hasat yapma, sürü gütme, beriye gitme, dahası birlikte üretme, birlikte dinlenme, birlikte hüzünlenme, birlikte sevinme, birlikte eğlenme önemli bir yere sahiptir. Eğlenmenin doruğa çıktığı düğünler, bayramlar, festivaller, yarışmalar, birbirinden renkli oyunlar, sabahlara kadar devam eden muhteşem şevberkler oldukça eğitici, öğretici geçer. Kadınlar, erkekler, çocuklar, gençler yaşlılar hep bir araya gelerek mutluluklarını paylaşır. Sonbahar aylarında, özellikle hasattan sonra başlayan, günlerce devam eden düğünlerde kadınlı erkekli omuz omuza govende durulur…
*
Kürtlerin kültüründe mutluluğu, hüznü birlikte yaşama, acıda ortaklaşma hakimdir. Gittiğim, gördüğüm, tanık olduğum İran Kürtlerinde de, Irak Kürtlerinde de, Suriye Kürtlerinde de, Kafkas Kürtlerinde de aynı kültürel yaşamın hakim olduğunu söylemem gerekiyor. Zaza, Kurmanc, Soran, Alevi, Sünni, Ezidi Kürtleri en çok yakınlaştıran, acıda, sevinçte ortaklaştıran unsurların başında dil gelse de sahip oldukları kültürel değerlerin, en az dil kadar önemli bir yere sahip olduğunu söylemem abartı olmayacaktır. Kırk yıla yaklaşan İran’daki otoriter mola yönetimine rağmen Kürtlerin kendi geleneklerini, kültürlerini yaşamaya devam ettiklerini, üstelik onca baskıya rağmen bin yıllarda biriken değerlerinden taviz vermeden yaşamaya devam ettiklerini gördüm. Irak’taki, Suriye’deki ırkçı BAS yönetimlerinin Kürtlere dayattığı kültürün de Kürt yaşamının üzerinde etkili olamadığını söylemek gerekiyor. Kürtler, asimilasyonun en yoğun yaşadığı Türkiye’de bile ağır tahribatlara rağmen, her türlü olumsuz şartlara rağmen kültürlerini tüm görkemiyle yaşamaya devam ediyor…
*
Doğayla, insanla, kendisiyle barışık, hoşgörülü, yeniliklere açık, baskıcı, dayatmacı her türlü şiddeti reddeden bir karaktere sahip olan Kürt kültürünün yüzyıllar içinde ulaştığı kapasite, yakaladığı derinlik, geçen yüzyılda ortaya çıkan Arap ve Türk ulus devletlerinin asimilasyonist politikalarına rağmen var olmaya, dahası kendisi olmaya, değişen dünya ile birlikte ortaya çıkan yeni değerlerle kültürel kodlarını koruyarak yoluna devam ediyor, bir anlamıyla kendi kabuklarını kırarak dünyaya yayılıyor.
*
Kürt halkı yaşam tarzına müdahaleye, kadını, çocuğu, genci birbirinden ayırmaya, eve kapatılmaya, toplumsal eğlenceden vazgeçirilmeye yönelik her türlü müdahaleye geleneksel, sosyolojik ve kültürel kodları nedeniyle kapalıdır. Bu tür dayatmalar sonuçsuz kalmaya mahkumdur. Diyarbakır’da son aylarda yaşanan bazı olaylara Kürt halkının tarihsel, kültürel ve sosyolojik değerleri penceresinden bakmakta fayda var…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.