Selim Kaplan

Selim Kaplan

Keşkeleriniz olmasın

Keşkeleriniz olmasın

Belediye otobüslerinde biletçilerin, hat dolmuşlarında muavinlerin çalıştığı dönemlere şahit olmuş biri olarak, toplu taşıma araçlarında kredi kartlı uygulamasının başlamış olmasından vatandaşlarımızın ziyadesi ile mutlu olduğunu söyleyebilirim.

Bu sayede; belediye kartı olmayan vatandaşların mağduriyeti önlenmiş, sürücülerin para almak ve üstünü verirken dikkatlerinin dağılmasının önüne geçilmiş, özellikle hat dolmuşlarında bozuk para sıkıntısından dolayı yolcu şoför sürtüşmesi önlenmiş ve hem de otobüse önden binen kişinin arkadan binen yoldaşına para vermemesi için seslenerek “ben önden verdim, sen arkadan verme” tarzı ifade kazalarının önüne geçilmiştir.

Toplu taşıma araçlarında, teknolojinin vatandaşın hizmetinde kullanılması, yaşlılarımıza, düşkünlerimize, kadınlarımıza hala yer veriliyor olması, insani değerlerimizin yaşatılması açısından mutluluk vericidir.

Ancak yine toplu taşıma araçlarında, teknoloji bazen öyle hoyrat ve rahatsız edici kullanılıyor ki, insanın keşke icat edilmeseydi diyesi geliyor.

Mağazalarda, aynı sıra üzerine dizilmiş askıdaki elbiseler misali üst üste istiflenmiş yolcuların, katlandıkları muhtelif kokular, yolcular arası mesafenin nerede ise sıfır olduğu ve biri birine temas etmemek için azami nezaketin gösterildiği şartlarda, şoförün ” lütfen binenlere müsaade edelim” ifadesi ayrıca rahatsızlıklara sebep olur.

Bu şartlarda yolculuğa katlanılırken, bir cep telefonunun melodik sesi duyulur ve ardından telefonun sahibi minibüsteki bütün yolcuların duyacağı ses tonu ile konuşmaya başlar;

  • Efendim hayatım.
  • Yok, artık kessen de o eve bir daha ayak atmam
  • Şekerim kadının ahı gitmiş vahı kalmış, durmadan kızını över, gelinlerini çekiştirir, kızı da menem bir şey olsa, iki defa nişan attığını bilmeyen mi var?

Benzeri; aile mahremiyetlerini, sevgililerin muhabbetlerini, parasını tahsil edememiş esnafın tehditkâr ve inciten konuşmalarını dinlemek çoğu kez rahatsız edici olmuştur.

Bunlara rağmen, az da olsa “Şu an müsait değilim, sonra konuşalım” nezaketini gösteren vatandaşlarımızın hakkını da vermek lazım.

Teknolojinin yaşamımıza bu kadar egemen olması, bizim teknolojiyi kullanmamızdan ziyade, teknolojinin bizi kullanması, kocaman bir keşke olmasaydı dedirtiyor insana.

Sosyal yaşantımızı ele geçirmiş ve İnsani değerlerimizi, yaşam tarzımızı değiştiren; Cep telefonu, internet, bilgisayar, v.b. teknolojiler için, her ortamda birçok vatandaşımızın keşke olmasaydı dediği çok olmuştur.

Teknolojinin dedirttiği keşke gibi, yaşamımızdaki her türlü keşkeler kokmuş patatesler gibidir, bizi sürekli rahatsız ederler.

Ölmek üzere olan hastalara uzun yıllar bakıcılık yapan bir hemşirenin hastalara, “ yaşamınızda keşke diyebileceğiniz bir şeyler var mı?” sorusuna, hastaların genelde verdiği cevaplar şu şekildedir.

  • Keşke kendi hayatımı yaşama cesareti gösterebilseydim.
  • Keşke o kadar çok çalışmasaydım.
  • Keşke duygularımı açıklama cesareti gösterebilseydim.
  • Keşke arkadaşlarımla daha fazla görüşseydim.
  • Keşke daha mutlu olmama izin verseydim.

Ölüm döşeğindeki keşkeler için çok geç olsa da, daha vakit varken, yaşamımızdaki keşkelerden sıyrılmak önemlidir. Bunun için başlangıç olarak, bir insanın keşkeleri ile hesaplaştığını çok iyi ifade ettiğine inandığım, Can Yücel’in “ Kendimden özür diliyorum” şiirini her kesin okuması âcizane tavsiyemdir.

Yaşamlarındaki keşkeleri okuyucularımızın değerlendirmesine bırakırken, duyduğumda yüreğimi sızlatan en korkunç keşkenin, bir annenin hayırsız evladı için kullandığı “ seni doğuracağıma keşke taş doğursaydım” ifadesidir

Eğer keşkeleriniz var ise ve onlara bir yenisini eklemek istemiyorsanız, 14 Mayıs Anneler Günü’nde, annelerimize verdiğimiz değere eş duygularla, anavatanımız ve ülkemizin yönetimi için hayırlı evlatlık vazifemizi yapalım ve oyumuzu kullanalım.

Oyumuzu kullanmadığımız için, 15 Mayıs’ta “keşke” deyip bağrımıza taş basmanın kimseye faydası olmayacağı gibi bu hal en çok oy kullanmayanları mutsuz edecektir.

Keşkelerinizin olmadığı bir yaşam temennisi ile tercihlerinizin, ülkemize barış, huzur ve sosyal adaleti tesis edecek bir yönetim kazandırmasını ümit eder hayırlı olmasını dilerim.

Saygılar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Selim Kaplan Arşivi
SON YAZILAR