Selim Kaplan

Selim Kaplan

Türkiye için MEDO tehdidi!

Türkiye için MEDO tehdidi!

Kardeşlik ya da kaybeden olmak!
İnsanlığa karşı suç işlediği için, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından suçlu ilan edilip, görüldüğü yerde tutuklanması gereken İsrail Başbakanı, zafer kazanmış komutan edası ile ABD başkanı tarafından, Beyaz Saray’da kabul edilip, ağırlandı!
Bu ağırlamada İsrail başbakanı ABD ve Dünya halklarına; yalan söyleyerek, 3200 yıl önce Mısır’dan çıkarılan Yahudiler için söylendiği ifade edilen, "İsrail halkının aslanlar gibi yükseleceği (Yeşeya-43)" söyleminin, İncil’de bu gün ki Yahudiler için de söylendiğini ve bunu sağlayan ABD’ye şükranlarını sunuyordu!
Bu görüşmede ABD başkanı iddiayı yükseltip; Gazze’nin Filistinlilerden tamamen temizlenmesi gerektiğini, ABD’nin Gazze’nin yönetimini devralacağını, buraya dünyanın değişik yerlerinden insanları (muhtemelen zengin Yahudileri) getirip yerleştireceklerini, Gazze’yi Ortadoğunun rivierası yapacaklarını, Ortadoğu haritasını yeniden çizeceklerini ifade ediyordu!
ABD başkanı ve İsrail başbakanının söylemleri, o yıllarda Dünya Yahudi Kongresi (WJC) başkanı da olan, ABD’li Yahudi Dr Nahum Goldman’ın, seksen yıl önce yaptığı bir açıklamayı hatırlattı!
Dr. Goldman seksen yıl önceki açıklamasında; “ Yahudiler bir Yahudi anayurdunun kurulması için Uganda’yı, Madagaskar’ı ya da başka yerleri elde edebilirdi, kesinlikle Filistin’den başka yeri istemediler” demiştir.
İsrail Devleti için Filistin’in tercih edilmesindeki sebebin, bölgedeki yeraltı ve yerüstündeki zenginliklerin olmadığını, ”Filistin’in Avrupa, Asya ve Afrika arasında bir kavşak olmasından, Filistin’in dünyada siyasi hâkimiyetin gerçek merkezi olmasından ve dünya hâkimiyeti için stratejik bir askeri merkez olmasından ötürü” tercih edildiğini ifade ediyordu (Cengiz Çandar- Direnen Filistin kitabından)
1947 yılında, ABD’nin stratejik hedefi de olup, dillendirilen bu ifadeden günümüze kadar ne oldu?
Filistin’de 1948 yılında bir İsrail (Yahudi) devleti kuruldu. Bu devlet kurulurken üçte iki çoğunluk nüfusa sahip olan Filistinliler yerlerinden, yurtlarından kovularak bu gün itibari ile çoğunluktan, beşte birlik azınlığa düşmüştür.
İsrail’in kurulması ve büyümesinin önünde engel olabilecek; Filistin direnişi çökertilmiş, İsrail’e komşu Suriye, Irak ve Lübnan’da ordular ve devletler çökertilmiş, İsrail’e tehdit olabilecek Mısır, İran ve 22 Arap ülkesi etkisiz hale getirilmiştir.
Bugünü, yaklaşık seksen yıl önce, o zamanki Dünya Yahudi Kongresi başkanından dinlemiştik.
Bugünden sonraki olacakları da, gelin Dünya Yahudi Kongresinin şimdiki başkanından dinleyelim!
Geçmişte ABD’nin Avrupa ve NATO’dan sorumlu savunma bakan yardımcılığı ve ABD’nin Avusturya Büyükelçiliği görevlerinde de bulunan ve halen Dünya Yahudi Kongresinin Başkanı olan Ronald S. Lauder, Suudi Arabistan’ın Arab News gazetesinde, Mart 2021’de yayınlanan “Ortadoğu için bir NATO” başlıklı makalesinde, geleceğe ilişkin bakın ne diyor?
Sn Lauder NATO ile çalıştığı dönemlerde, NATO’nun Sovyet tehdidine karşı Avrupa’nın güvenlik ve istikrarını nasıl savunduğuna şahit olduğunu ifade ile “ Ortadoğunun İran tehdidine karşı güvenliğini ve istikrarını sağlamak için, bir Arap-İsrail NATO’su kurmanın isabetli” olacağını ifade etmektedir.
Kendisi makalesinde, Arap-İsrail NATO’sunun, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki Arap ülkeleri ile İsrail’in yer alacağı bir kuruluş olan Ortadoğu Savunma Örgütü (Middle East Defense Organization-MEDO)’un kurulabileceğinin mesajını veriyordu!
Makalede ayrıca, istikrarlarını korumak ve hızlı ekonomik kalkınmayı teşvik etmek amacıyla MEDO’nun Yunanistan, Kıbrıs ve bazı Afrika ülkeleriyle de yakın ilişkiler kurabileceğini vurguluyordu.
Makalesinin devamında Sn. Lauder, MEDO’nun kurulması ile İran’a karşı güçlü bir siper kurulabileceğini ve Türkiye’nin bölgedeki emperyalist hırslarının dizginlenebileceğini ifade ediyordu.
Makalesinde bundan başka, İsrailliler ve Arapların, Ortadoğu’yu aşırılıkçılık ve İran’ın nükleerleşmesinin yaklaşan felaketinden kurtarmak için, birlikte çalışma fırsatını değerlendirmeleri gerektiğini vurguluyordu!
Hani derler ya “dinime küfreden bari Müslüman olsa!”
Bunları ifade eden; yayılmacılığı ve İnsanlık dışı uygulamalarını dünya âlemin bildiği ve ayrıca bölgedeki tek nükleer güce sahip olan İsrail’i piru pak edip, Arap devletleri ile Yunanistan ve Kıbrıs’ın İsrail’in korumasına girmesi gerektiğini ifade eden, İsrail destekçisi, Dünya Yahudi Kongresinin şimdi ki başkanıdır.
Seksen yıl önce olduğu gibi, bugün de Yahudi Kongresinin Başkanından al haberi!
MEDO’nun kurulmasının altyapısı olarak bazı adımların atıldığını söylemek mümkündür!
Bu adımları; bütün Arap ülkelerinde ABD üsleri ve silahlı güçlerinin yerleşmiş olması, eksik kalan Kıbrıs’ta da, Gazze meselesi dolayısı ile ABD üslerinin oluşturulduğunu, bir kısım Arap ülkeleri ve İsrail arasında İbrahim (tanıma ve işbirliği) antlaşmalarının imzalandığını, ayrıca ABD’nin zorlaması ile zamanla diğer Arap ülkeleri ile de bu antlaşmaların yapılacağı açıktır.
Görünüşte, Türkiye ve İran tehdidine karşı kurulması düşünülen savunma örgütü MEDO ile zengin Arap sermayesi İsrail ve ABD silah sanayine akacak, Akdeniz ABD gölü haline gelecek, ABD’nin NATO vasıtası ile ulaşamadığı, Kızıldeniz, Basra Körfezi, Yemen ve Umman denizi ile Hint Okyanusu, ABD ve İsrail’in askeri güç alanı içinde olacak.
Bu güç ABD ve İsrail’e dünya ticaret yollarını ve dolayısı ile Avrupa, Rusya, Hindistan, Japonya, Çin gibi büyük ekonomiler ile sermayelerini kendi kontrollerine alma imkânı verecek!
Türkiye ve İran’a tam da bu nedenlerden dolayı önerimiz!
Gelecekte, MEDO’nun oluşumu ile muhatabı olacağınız açık olan İsrail tehdidine karşı, bölgemizde üçüncü bir güç olup dört ülkede yaşayan altmış üç milyon Kürt’le, eşit kardeşlik hukuku ile zaman kaybetmeden dost olun.
Onları Turanî ve İrani tutkularınıza kurban edip, İsrail ve destekçisi Arap dünyasının nefsine mahküm etmeyin!
Aksi durumda, Filistin misali, hep birlikte kaybedenlerden olursunuz!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Selim Kaplan Arşivi
SON YAZILAR