Günahlarımı nasıl sildirebilirim?
Yakın zamanda medyada yer alan iki ölüm insanlık açısından ibretlik idi!
İlkinde, kocasını yıllar önce kaybeden ve en yakını kocasının ilk eşinden üvey oğlu olan bir kadındır.
Evinde vefat etmiştir, başta üvey oğlu olmak üzere muhtelif yakınları ile iletişimi yoktur. Nice yıllar sonra aklına gelmiş olacak ki, üvey oğlu kendisini arar ama ulaşamaz.
Kadına ulaşılamayınca, polis nezaretinde yazlık evinin kapısı çilingir vasıtası ile açılır ve evine girildiğinde, on yıla yakın süre önce vefat ettiği, kendisinden geriye sadece bir kısmı toz haline dönüşmüş kemiklerinin kaldığı görülür.
İkinci olay, yalnız yaşayan ve kendisinden iki gündür haber alınamayan erkek vatandaşımızın evinin kapısı yine polis nezaretinde çilingir vasıtasıyla açılır ve sağlık ekiplerinin kontrolünde kalp krizi sonucu hayatını kaybettiği anlaşılır. Yalnız yaşayan ve çocukları olmayan rahmetlinin geride kalan kırk milyonluk servetini hayır kurumlarına bağışladığı ve bu bağışla öğrenci okutulacağı öğrenilir.
Doğumundan bir süre sonra öleceğinin bilincinde olsa da insan, her ölümün ayrı bir hikâyesi vardır.
Yoklukları ancak öldükten sonra fark edilen bu iki insanın da yaşamdan beklentileri, umutları, hayalleri vardı ve elbette her insanın da olacaktır.
Fakat normal olmayan şu ki; ihtiraslarımızı gerçekleştirirken kul hakkı yemiş olmamız, inancımızın günah saydıklarını umursamıyor olmamız ve kendimizi Yaradan’ın yerine koymamızdır.
Neredeyse her gün medyaya yansıyan; kul hakkı yiyen yöneticilerin, zinanın başta filimler olmak üzere günlük yaşamda meşrulaştığı, haramın reklamının aleni yapıldığı, inançların istismar edilerek kazanca dönüştürüldüğü, vb örneklerin toplumda giderek çoğalmasının mutlaka birçok nedeni olsa da en önemlisinin inançların istismar edilmesi olduğu değerlendirilmektedir.
Hinduizm inancında din adamları, inananlara, kutsal olan Ganj nehrinin sularıyla yıkanıp günahlardan arınabilirsiniz diyor.
Yahudi inancında Hahamlar, kutsal olan günleri Yom Kipur’da yapılacak toplu ayinle günahlardan arınabileceğini insanlara benimsetirler.
Hıristiyanlık inancında, günahları bağışlama yetkisinin pederlerde olduğu, insanlara günahın itiraf edilmesi ve pederin onaylaması ile günahlardan arındırılacağı ifade edilir.
İslam Dininde günahlardan arınmak için; suya girmene, toplu ayine katılmana veya Pederin elini öpmen de gerekmiyor. Abdest almakla, her gün üç kez Âdem Aleyhiselama salâvat getirmekle, her namazdan veya Cuma namazından sonra üç kez bir duayı okumakla, her namazdan sonra tespih çekmekle, vb icraatlarla bütün günahlardan arınmak mümkündür.
İnsanların günahlarından sıyrılmasının bu kadar kolay olduğunu dile getiren din adamlarına çok önemli bir soruyu sormakta fayda var! “Bütün kutsallarınız adına söyler misiniz, inandığınız kitaplarda Cennet ve Cehennem yok mudur?”
Yediğimiz her halttan sonra bu kadar kolay temizlenebiliyorsak cehenneme kim girecek!
Bu tür söylemlerinizle, kendinizi, her inancın kitabında günahların bir tek bağışlayıcısı olduğu ifade edilen Yaradan ile bir tutmuyor musunuz?
Günahlardan güya kolay kurtulma yollarını gösterirken, insanları günah işlemeye teşvik etmiyor musunuz?
Bir mahallenin, kasabanın, şehrin ve hatta ülkenin yöneticilerinin, hak ve hukukundan sorumlu oldukları insanlar hakkında fütursuzca yanlış yapmalarının, kul hakkına zarar vermenin yollarını açmış olmuyor musunuz?
Günahlarının nasıl silineceğini insanlara anlatmak yerine, günahlardan uzak ahlaki ve erdemli bir hayat sürmenin insanın mutluluğu ve nihai kurtuluşu için ne kadar önemli olduğunu anlatmak daha doğru olmayacak mıdır?
Bütün inançlarda günahlar ve sevaplarla ilgili değerlendirmenin sadece Yaratanda olduğunu söylemek çok mu zordur?
Özellikle, herhangi bir yetki ve makam sahibi olan insanlara “Balık yemle insan yeminle kandırılır” sözünü haklı çıkaracak davranışlarda bulunmalarından kaçınmalarını benimsetmek insanlığa hizmet olmayacak mı dır.
Biraz tefekkür edip, kaç kişinin yaşamına olumlu dokunduğumuzun ve öldükten sonra bizim için bir anı defteri açılmış olursa, insanlar bizim için ne yazacakların muhasebesini yapsak olmaz mı?
Ardınızda hatırlanacağınız bir eser bırakmadı iseniz, ölmeden önce unutulan ve hikâyesini paylaştığımız insanlar gibi olmasak ta, öldükten en fazla yüz yıl sonra kimse bizi hatırlamayacaktır.
Belki, şu andan itibaren, bir çay içip kendimizle ilgili doğrular ve yanlışların muhasebesini yaparken, taklidi imandan vazgeçip, takva ile imana yönelmenin bizim için doğru yol olacağını değerlendirmek yerinde olacaktır.
Yaptığımız yanlışlar ve işlediğimiz günahların silinmesinin değerlendirmesini, tövbe ederek Yaratan’a bırakmanın bizi daha çok rahatlatacağı ve günahlardan uzak tutacağı açıktır.
Günahlarımı nasıl sildirebilirimin en doğru cevabı ise günah işlemeyerek olsa gerek!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.