‘Kayyım’ artık konuşulmamalı!
Türkiye genelinde, Diyarbakır ve bölge illeri kapsamında 8 yıldır tartıştığımız, konuştuğumuz birinci gündem maddesi KAYYUM oldu. Demokratik hukuk devletinde, yasal olmayan, Anayasaya aykırı bir yönetim biçimini devreye sokup devam ettirme gayreti ve ısrarı var.
Bu ısrar; Gönülleri yaralıyor, hukuku yaralıyor, birlikte yaşam arzusunu törpülüyor.
Türkiye, Demokratik, laik bir ülke, bu çerçevede seçilmişlerle atanmışların görev alanları ve sorumlulukları bellidir. Halkın hür iradesinin yansıdığı sandıktan çıkanların yerine ‘atanmış’ ların görevlendirilmiş olması hayatın olağan akışına aykırı bir durumdur.
İdari açıdan bazı sıkıntılar yaşandığında, geçici vekâletler, herhangi bir kurumda idari soruşturmalar için geçerli olsa bile bunun geçici olması hiç kimsede rahatsızlık yaratmaz. Ancak bunun sürekli hale getirilmesi, durumun olağanmış gibi karşılanması Anayasaya aykırı olduğu gibi, kişinin/kişilerin seçme ve seçilme hakkına zorla çökme anlamına gelir.
Halkın hür iradesi ile sandıktan seçilenlerin görev yaparken sürekli tedirginlik yaşaması, demokratik hukuk devletinin kodlarını, vicdanları yaralar. 31 Mart seçimlerinin hemen ardından başlayan ‘Kayyum atanacak’ tartışması, dedikodusu, niyeti kendisine sürekli zemin ararken, sadece belediye başkanları değil, toplumun büyük kısmı huzursuz, tedirgin.
Dün İş konseyinin bir toplantısı vardı. DTSO’daki toplantıda Başkan Mehmet Kaya, iş konseyi Başkanı Mustafa Vural da özellikle bu konuya vurgu yaptı. Normalleşme ve toplumsal barış gibi çabaların bir anda gündem dışı bırakılması, kayyım atanmasının gündem yapılmasının, 1990 yıllarında olduğu gibi toplumda huzursuzluğa neden olduğunu hatırlattılar. Toplantıya Diyarbakır’ın iş insanları da katıldı.
Doğrudur, bizimde tanıklığımız var. 90’lı yıllarda yaşananları hatırladıkça, bu ülkenin, bu ülke insanlarının bütün halklarıyla bunu hak etmediğini söylüyoruz. Birileri mutlu yaşayacak diye toplumun büyük kesimi huzursuz yaşamamalı. Ve de artık ‘kayyım’ meselesi bu ülkede bu bölgede kesinlikle konuşulmamalı, düşünülmemelidir.
Türkçesi, Diyarbakır halkı ‘Kayyım’ istemiyor.
8 yıllık kayyım döneminin tahribatı ortada.
En ufak bir soruşturma, inceleme olmadı, yapılmadı.
Böyle de olmuyor.
31 Mart sonuçları, halkın tercihidir. Halkın kararlarına, iradesine saygı gösterilmeyecekse, seçim yapmaya gerek yok, direk kayyım ataması yapılsın, bu kadar gerilim de olmasın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.