NACİ SAPAN

NACİ SAPAN

Kavala, Atalay, Demirtaş sınavı!

Kavala, Atalay, Demirtaş sınavı!

Bazı sınavlar vardır, sorunun cevabı nettir, ancak bir türlü o cevap verilmez, o zamanda sınıfta çakılır kalınır. Ak Parti iktidarı işte böyle bir sınav ile karşı karşıya, çok net bildiği halde sorunun cevabını veremiyor.

Can Atalay, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın şahsında somutlaşan, onlar gibi çok sayıda kişinin özgürlüğünü içinde barındıran ciddi bir sınav sorusu var AK partinin masasında, dünya bu sorunun cevabının nasıl verileceğine odaklanmış. Cevap için gecikmiş bir kararın devreye girmesi gerekiyor. Bu kararın devreye gireceği yer milli iradenin temsil edildiği TBMM’dir.

Sadece AK Parti değil, TBMM’de demokrasi sınavının muhatabıdır.

AK Parti iktidarının şahsi sınavı olduğu kadar ülkenin de demokrasi sınavı.

Düğmeye basıldı, kronometre işliyor.

Dünyaya mı açılacağız, Ortadoğu’ya mı kapanacağız!

Aslında cevap çok basit ve pratik, herkesin dilinin ucunda ayrıca.

Kimse o cevabı dillendirmiyor.

15 Ağustosta Meclis Mahmud Abbas’ın konuşması için olağanüstü toplanacak. Aynı meclisin bir üyesi halkın oylarıyla Milletvekili olarak seçildiği halde, Mahmud Abbas’ın oturacağı o koltuklardan birinde oturamadı, oturtulmadı. Mazbatasını almasına, Meclisteki komisyonlardan birine seçilmesine rağmen, halkın verdiği yetki elinden alındı, cezaevinde tutuluyor. Anayasa mahkemesinin hak ihlali kararı var, uygulayan yok.

Demokrasi ile keyfilik, zorbalık, anayasa tanımazlık bir arada, aynı ortama uymuyor, aynı elbisenin içinde ‘şık’ durmuyor.

Bence 15 Ağustos toplantısı TBMM için, Milletvekilleri için iyi bir fırsat. Uluslar arası arenada Filistin halkının hakkının savunulacağı bir günün hemen ardından meclisin ikinci bir toplantı yapması, demokrasi sınavının cevabını vermesi, ülkenin geleceği için ciddi bir adım olur. Can Atalay, 1 Ekim tarihinde meclis’e gelir, yeminini eder, Hatay halkının iradesi meclise yansır. Meclis, bunu yapmaz ise zan altında kalır.

Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’nın cezaevinde tutulması bu meseleden ayrı değil. AİHM’in, Avrupa Parlamentosunun sayısız çağrısına verilmeyen cevaplar, hala ciddi sınav sorusu olarak hem ülkenin hem de AK Parti iktidarının handikabı olarak duruyor.

Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik tahribatın sebepleri arasında gösterilecek olan bu sınav soruları zamanında cevaplanmış olsa, bu kadar sıkıntı yaşanmazdı diye düşünüyorum.

Ha..Ne dersiniz?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
NACİ SAPAN Arşivi
SON YAZILAR