Türkiye’yi yönetmeye aday 6 parti 28 Şubatta yeniden bir araya gelecek, toplumsal bir deklarasyona imza atarak, birlikte ülke için, yurttaşlar için ne yapacaklarını açıklayacak, altını imzalayacaklar. 28 Şubat 2022, ülke için, ülkenin yurttaşlarının geleceği için son derece önemli, tarihi bir gün olacak.

Ülkenin bütün sorunlarını çözmeye aday muhalefet bloğunun önünde çok önemli fırsat ve fırsatlar var. En önemli fırsatlardan biri de, aynı masada oturmasalar da, aynı karede fotoğraf görüntüleri olmasa da, Millet ittifakı içindeki partilerin, iktidarın HDP ile ilgili vereceği kararlara karşı çıkmaları kaçınılmaz bir görevdir. Demokrasi adına, bireysel hak ve özgürlükler adına son derece önemlidir.   

Önümüzde son derece önemli, toplumun bütün kesimlerini ilgilendiren Cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Seçimin ana temasının toplumsal mutabakat olacağı her fırsatta vurgulanıyor. Cumhurbaşkanı seçimleri de böyle bir sonuca hitap ediyor ise, ya da edecek ise;

İttifak’taki 6 partinin de, HDP’nin kapatılmaması yönünde açık ve net tavır koyması çok önemlidir. Bu bir fırsattır, aynı zamanda samimiyet testidir. Siyaseten dik duruştur. Şimdiden sergilenecek dik duruş, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turu için önemli bir ‘Vize’ olacaktır.

Parlamentoda grubu bulunan, 6-7 milyon civarında oy potansiyeline sahip bir partinin keyfi kapatılması, siyaset dışı arenaya itilmesine seyirci kalınması kabul edilebilir bir durum değil. Demokrasiye sahip çıkmak, savunmak, anti-demokratik uygulamaların karşısında durmak insani bir görevdir. Cumhuriyetin ikinci yüzyılına adım atmaya hazırlık yapılırken, ucube bir sistemin ortadan kaldırılması için toplumsal mutabakat aranırken, gözlerimizin içine bakan, sadece dokunulmak üzere bekleyen doğruları es geçemeyiz, görmezden gelemeyiz.

O nedenle, 28 Şubat 2022 tarihi ve ondan sonraki günler Türkiye demokrasisinin test günleri olarak algılanmalıdır. Demokrasiyi tesis etmeye çalıştıklarını iddia edenlerin, partilerin, ittifakların çok ciddi sınav zamanıdır.

Bu sadece Millet ittifakı içinde yer alanların sınavı değil, aynı zamanda HDP ve bileşenlerinin de sınavıdır. O nedenle karşılıklı görüşmelerin sağlıklı işbirliklerine, mutabakatlara, samimiyetlere hitap etmesi gerekiyor.

İdeolojik ayrılıklar müzakerelere engel değil, aynı zamanda ortak amaca giden yolda ilkeli geçici ortaklıklara da engel değildir. Hiçbir birliktelik sonsuzluğa hitap etmez. Dönemsel birliktelikler diplomasi ile gerçekleştiğinde taraflara olduğu kadar, temsil ettikleri kesimlere de fayda sağlar. Böyle bir diplomatik süreç içinde olduğumuzun farkında isek, geleceğin faydalarını şimdiden hesaplıyorsak, HDP’nin kapatılması ihtimallerinin tamamının karşısında durmak Millet ittifakının en temel gündem maddesi olmalıdır. Kapatmaya karşı direnmek herkesin herkesimin faydasınadır.

Kapatmaya karşı durmak, şahsi ya da grupsal bir durum değil, demokrasiye sahip çıkma adınadır.