Filistin halkı ve festival
70’li yıllarda dünya ve Türkiye Sosyalist hareketlerinin sahiplendiği, yanında yer aldığı, hatta saflarında savaştığı Filistin, şimdilerde İslamcı kesimin sahiplendiği ciddi bir alan haline geldi.
1970, hatta 1980’li yılların başlarına kadar Türkiye ve Kürt Sosyalist hareketleri, ellerinde silahlarla Filistinli gerillalarla birlikte aynı saflarda İsrail’e karşı direndi. Çok sayıda kişi öldü, yaralandı, sağ kalanların büyük bölümü Türkiye’ye döndü, tutuklandı, cezaevi yattı. En önemlisi de şimdi, Filistin halkının yanında yer alan İslami kesimler tarafından hain-komünist yaftası vuruldu Türkiye orijinli sosyalist gençlere.
O günlerde Filistin halkının yanında çok net yer almayan, bugün ise yılmaz savunucu konumunda olan İslami kesimlerin, aslında sosyalist gençlere hem özür hem de teşekkür borcu var. Ancak, Filistin halkının penceresinden sağlıklı bir analiz yapıp, bu görevlerini yerine getirmediler.
O günde katliam vardı, bugünde var.
Bu hatırlatmayı herhangi bir kesimi yargılamak, sorgulamak, suçlamak için yapmıyorum. Sadece toplumsal bir gerçeğin varlığına işaret etmek istiyorum. İnsani bir görevin yıllar önceki yansımaları ile bugünkü güncel yansımalarının parametrelerinin ne olduğuna dikkat çekerek, insan hakları konusunun evrenselliğini anlatmaya çalışıyorum.
Mazluma sahip çıkmanın, yanında durmanın, savunmanın; sosyalistlikle ya da İslamcı olmayla, Hıristiyanlıkla, ateistlikle sınırlı olmadığına da ayrıca vurgu yapmak istiyorum. İnsani değerler her şeyin önündedir ve geçerli olandır.
Tartışmalı bir konuyu yazıyorum, ancak yazmak durumundayım. Düşündüklerimizi yansıtmak, konuşmak, paylaşmak gerekiyor. Herkesin kendine ait bir doğrusu olabilir, ancak hepimizin doğrusu evrensel olmak zorundadır.
Doğru; insanidir, hak, hukuk, adalettir. Bireye ve topluma saygıdır. Bütün bu doğrular içerisinde, güncel olarak ön plana çıkarmak istediğim şey, HÜDAPAR Diyarbakır il Başkanı Vedat Turgut’un tavrıdır.
Genel olarak görüş ve düşüncelerini benimsememekle birlikte, Filistin dayanağı ile ülke gerçeklerine vurgu yaparak, Kültür yolu festivalinin iptaline yönelik tavrını anlaşılabilir olarak değerlendiriyorum.
-Kardeş Afganistan halkı büyük bir deprem felaketi yaşadı. Binlerce can kaybı var.
- Ülkemizde acı ve yıkıcı depremler yaşandı.
-Halk halen evsiz ve konteynerlerde yaşıyor.
- Ülkemiz büyük bir maddi krizden geçiyor.
- Her araçtan deprem vergisi adıyla çift vergi alındı.
- Ülke genelinde tasarruf tedbirleri alınıyor.
-Halkımıza faydalı birçok proje bile durduruldu.
-Sıkı para politikası uygulanıyor.
- Halkımız evsizlikten ve kira sorunundan dolayı birbirini öldürüyor.
Gibi gerekçeleri var.
Hayat devam ediyor, bütün yaşam kanallarını iptal edemeyiz, ancak, saygı göstermek anlamında bir zaman dilimi yaratabiliriz.
Ben tasarruf tedbirleri doğrultusunda bu eğlencelere para harcanmaması gerektiğini düşünüyorum. Savaşları engelleme şansımız olmayabilir, ancak eğlencelere ara verebiliriz.
İnsana, insanlığa saygı için.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.