Enerji bedenimiz ile fiziki bedenimizi tanıyor muyuz? Yaşamsal akışı ifade eden bedenlerimizi keşfetmek önemlidir. Nasıl bir bedene sahip olduğumuzu bilmek, sağlığımız ve şifa çalışmalarımız için çok daha iyi ve kolay olur. Sağlık hepimizi ilgilendiren temel yön iken, şifa çalışmaları ise yaşamsal enerji ile ilgili olanların bilmesi gereken diğer önemli bir noktadır.

İki bedene sahip olduğumuz bilim insanlarınca da kabul gören bir durumdur. Biri enerji, ikincisi ise fiziki bedenimizdir. Kuşkusuz bunlar birbirinden ayrı değildir. Bu tür tanımlamaları yapmamız bir ayrımdan ziyade, birbirini tamamlamaya dönüktür.

Enerji Bedenimiz

Enerji bedenimiz, fiziksel bedenimizin bütünlüğünü kapsayan bir düzen alanıdır. Enerji bedenimizdeki düzensizlik, fiziksel bedenimize yansır. Bu işlevsellikte engelleyici her yön sağlığımız üzerinde sıkıntılara yol açar. Önemli olan enerji ve fiziki bedenlerimizin işlevselliğini aura, meridyenler ve çakralarla tanımaya çalışalım.

Aura

Aura, dünyamızı saran atmosfer gibi bedenimizi saran ve kuşatan enerji bütünlüğüdür. Bu kuşatmaya elektromanyetik alan da denir. Enerji katmanları şeklinde yerleşik olan auramız, bedenimizde yaşam enerjisi sağlayan kapsayıcı bir akışı ifade eder. Auramız, fiziksel bedenimiz üzerinde sağlıklı bir bütünlük oluşturur. Enerji bedenimizdeki düzen ve denge, fiziksel bedenimizdeki düzen ve dengedir. Şifacılar, uzak ve yakın demeden auramızdaki bu titreşim ve dalgalarla, şifa alan insanın sağlığına dönük ölçümleri yaparlar.

Meridyenler

14 tane meridiyenimiz vardır. Meridyenler, enerji akışının nehirleri gibidir. Bu nehir akışında yani bu meridyenlerdeki enerji akışında bir tıkanma, bozulma veya farklı şekillerde bir yıpranma meydana geldiğinde, iç organlarımızda yetersizlik ve tahribat oluşur. Meridyenler, bedenimizin ana yolları olduklarından, buradan akan enerji hiçbir engele takılmadan organlara ve hücrelere ulaşır. Herhangi bir engel oluştuğunda bu ciddi bir düzensizlik meydana getirir.

Çakralar

Meridyenleri bir yol güzergahı olarak düşünürsek, çakralar bu yol güzergahının durakları gibidir. Farklı şekilleriyle bir çok çakra olmakla beraber genelde yedi çakra ile dokuz çakra ön plana çıkar. Genelde de yedi çakra üzerinde durulur ve enerji seansları, bu çakraların düzensizlikleri gözetilerek yapılır. Çakralarda yırtılma, yıpranma, solma ve benzeri durumlar geliştiğinde, çakralar düzensizliğe girer ve organlar hasar almaya başlar. Çakralar, girdap şeklinde döndüğünden bu dönüşlere ‘dönme’ ‘çark’ veya ‘dönüş’ ismi verilir. Yedi çakraya verilen isimler ise şunlardır:

kök çakra

Sakral çakra

Solar Pleksus çakra

Kalp çakrası

Boğaz Çakrası

Üçüncü Göz Çakrası

Taç çakra

Çakraların Temel Görevi

Enerji akışını, düzenli olarak bedenimizin tümüne yayan enerji noktalarına çakralar adını veriyoruz. Çakraların sağlıklı, akışkan ve verimli olabilmesi için açık olmaları gerekir. Bir çakra açık ve düzenli değilse, gerekli enerji akışını sağlayamaz. Çakralarımız açık olduğunda kendimizi sağlıklı, verimli, neşeli ve huzurlu hissederiz. Çakralarımızın özeldeki görevi de budur. Açık ve akışkan olan çakralar hem zihnimiz üzerinde hem de fizik bedenimiz üzerinde olumlu etkiler yaratır ve bu da sağlıklı olmanın belirtisidir.

Fiziki Bedenimiz

Fiziki bedenimiz, enerji bedenimizle birlikte oluşan, bir sistem haline gelen ve o sistem bütünlüğünde kendini konumlandıran niteliğidir. Fiziki bedenimiz ile enerji bedenimizin inceliği kapsayıcı olmasından gelir. Bunlar da kendi içinde hücrelerden kemik ve kaslara, sinir sisteminden eklemlere, kan akışından hormonal yapıya kadar bir bütün içinde işler. Bedenlerimiz üzerinde oluşacak herhangi bir tahribat hem enerji hem de fiziki bedeni etkiler.