Demirtaş’tan lider tavrı!
Umutlarımızın, ümitlerimizin bizden sonraki zaman dilimlerindeki süreçlere tohum olması inancına sahip olan insanlar, bugünü de tesis edebilirler. Yani kendi şahsi geleceği ile değil, ait olduğu toplumun, aidiyetinin geleceğiyle ilgili düşüncelere sahip olanların dünyasıdır bize lazım olan.
Bu anlatmak istediklerim insana, insanlığa, toplum huzuruna denk gelen, gelmesi gereken gerçekler.
Hak, hukuk, adalet, demokrasi, demokratik yaşam biçimi gibi olması gereken, aynı zamanda insana ve insanlığa dair gerçeklerden söz ediyorum. Demokrasinin özellikle sınıfta bırakıldığı zamanlara tanıklık etmemize rağmen, bu umutları içimde büyütüyorum, büyütmek istiyorum.
Yeter ki, ekmek, dikmek, yeşertmek, büyütmek adına umutlarımız olsun.
İnsanlık gibi.
Bizi büyütenlerin umudu gibi.
Bizim büyüttüğümüz umutlarımız gibi.
Çocuklarımız gibidir, titizlikle büyüttüklerimiz gibidir demokrasi, hak, hukuk, adalet kavramları, titizlik ister, korunmak ister, yara almak istemez. İstemez, çünkü aldıkları her yara insanlığın aldığı, alacağı yaradır. Korunmaz, önlem alınmaz ise yara büyür, kapanması zor bir hal alır ki, dönüşle ilgili bedelleri ağır olur.
Bir yeni yıla daha merhaba derken, tam da bu yazıyı yazarken, Selahattin Demirtaş’ın babasının vefat haberi geldi. Dakika, dakika titizlikle takip ettim. Cenazeye katılmayacağı yönündeki içgüdüsel tahminimi, birazda tecrübe ile buluşturdum, sonra tahmin ettiğim gibi bir cevap çıktı ortaya.
‘Siyasi rehine’ protestosuyla gelmeyeceği duyuruldu.
Kim ne derse desin, büyük acı, ancak avukatlarından istediği 1-2 saatlik zaman dilimini kullandıktan sonra bir liderin verebileceği kararı verdi diye düşündüm. Selahattin Demirtaş, tanıdığımız kadarıyla, babasının ölümünü de fırsat edip, yeni yıla girerken eş dost, arkadaşları da görürüm gibi bir mantıkta olan bir değil. O da, yukarıda söz ettiğim sürece inananlardan. Geleceğe dair, tarihe not düşüyor. Bir sonraki nesil, bu tarihe not edilenleri örnek alacak.
Tarihe not düşecek düzeyde dirençli, ahlaklı, topluma saygılı olanların varlığı, bana göre, insanlığın, demokrasinin, hak, hukuk, adaletin de teminatıdır. Bu insanların sayısı az görünse de etkileşim alanı büyüktür, geniştir. İlk etapta küçük bir kartopu gibi görünse de, kısa zamanda büyük bir kartopuna dönüşebilir.
İşte, küçük ve büyük kartopu arasındaki büyüme zamanını, mesafesini hesaplayamayanlar, kartopu yürüdüğünde artık yapacağı bir şey yoktur.
O nedenle; Demokrasi, hukuk, adalet, insan hak ve hukuku herkes içindir.
2024’e bu duygularla merhaba.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.