Demokrasiye mağlup olan meczuplar!
Hemen, hemen her gün yazıyorum, ancak kendimi hiçbir zaman ‘yazar’ olarak tanımlamadım. Gazetecilik tanımı daha uygun diye düşündüm hep. Yazar sayısının her geçen gün arttığı, enflasyona dönüştüğü bir zaman dilimi içinde, gazeteciliğin geleceğe dönük kalıcı, ‘yazar’ lığın ise, geçici olduğunu düşünüyorum.
Meselelere, gelişmelere, ülke sorunlarına gazeteci mantığı ile bakmayı, sorgulamayı daha çok seviyorum. Bu nedenle de gündemi sıkı takip ediyorum. Ekonomiden, siyasi gelişmelere, TV ekranlarındaki saçmalıklara kadar, ‘meczup’lukta sınır tanımayanların her konuda kendilerini etkin ve yetkin olarak sundukları programlara kadar, zamanım yettiğince bakıyorum. Bazen çok dikkate almamak gerekir diye düşünürken, bazen de sansürsüz küfürleri sıralamak istediklerim oluyor, ancak olmuyor iste.
Bugün yazayım dedim.
Gece sosyal medyayı karıştırırken, herkesin bildiği karışık adamla karşılaştım.
Hani şu cüppeli dedikleri tip var ya.
Her türlü dümen, tezgâhın içinden çıkan o adam!
Adam, kuran kurslarında milletin çocuklarını taciz edenlerle ilgili tek laf etmiyor, parlamentoda grubu bulunan, anketlerde yüzde 12-15 arası oy oranı çıkan partiye ve mensuplarına saldırıyor.
‘Neden bu kadar oy alıyorlar’ diye yırtınıyor.
Bir gazeteci olarak sorgulama gereği hissediyorum, bu adamı ve düşüncesini. Tabi ki bu meczubu harekete geçiren, konuşturanlar var. Makam, mevki, para, pul, gelecek kaygısı, ne derseniz deyin, bu tiplerin tamamı bu işlere yatkın. Bir başka deyimle sahibinin ya da sahiplerinin sesi konumlarını dönemsel olarak devreye sokup, kamuoyu oluşturmaya çalışıyorlar.
Dikkat ederseniz, bu tiplerin tamamı da İslam adına, İslamiyet adına konuşuyor, hedeflerine aldıklarını ötekileştiriyor, yok sayıyor, fitne, fesat yayıyor.
‘Olabilir mi, bu kadar oy oranı olabilir mi’ diye yırtınıyor.
Biri de demiyor ki, sen ne adına konuşuyorsun, hangi saik ile demokrasinin kurallarından yararlanarak kendini var eden, totalde 10 milyon insanın savunduğu, birlikte hareket ettiği bir siyasal kurumu kirli zihniyetin hedefine oturtuyorsun?
Her ne nedense ülkenin karıştırılmak istendiği, zor dönemlerin olduğu zamanlarda bu tipler çıkıp, provokatörlük görevi üstleniyor, bunu da İslami söylemlerin arkasına sığınarak yapıyorlar. Hatırlarsanız aczmendi, Müslim Gündüz, falan filan derken, durumu ta bu günlere kadar taşıdılar.
Bunların, fıtratını para, pul, taciz, tecavüz, rüşvet ele geçirmiş, demokrasiyle ilgili gelişmeler, büyümeler, bunların varlık nedenini tehdit ettiği için böyle davranmak zorunda kalıyorlar.
Bunlar demokrasiye mağlup olan meczuplar.
Akılları sıra bu tür karşı çıkışlarla galibiyet arıyorlar.
Geçmiş olsun, çoktan kaybettiniz.
Demokrasi güçleri kazanıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.