DAHA GÜVENSİZ BİR DÜNYAYA DOĞRU GİDİYORUZ.
Gelecek açısından insanlığın kaygı ve endişeleri daha da artıyor. Çünkü bir tarafta genişleme eğilimi gösteren savaşlar diğer taraftan etkisini her yıl arttırarak gelen bir iklim krizi tehlikesi var. Her iki tehlike de gelecek açısından göz ardı edilmeyecek bir tehdit oluşturuyor.
Geçmiş yüzyılda dünya iki büyük savaşı yaşadı. Her ikisinde de maddi tahribat bir yana milyonlarca insanın hayatına mal oldu. İkinci dünya savaşından bu yana teknoloji hızla gelişti. Savaş teknolojileri bu gelişmelerden azami düzeyde yararlandı ve daha yok edici ve ölümcül silahlar geliştirilmesine hizmet etti. Depolarda bekletilen bu kitlesel ölümlere yol açacak silahları sadece bir tehdit ve caydırma amacıyla üretilmediğini herkes biliyor. Canı yanan kullanmaktan çekinmeyeceği de açıktır. Nitekim Ortadoğu ve Karadeniz kıyılarında savaşan güçler bu silahları kullanma tehdidini sıkça dile getiriyorlar.
Birçok bilim adamı ve savaş politikaları uzmanları depolarda bekletilen silahların bir kısmının kullanılması bile dünyada kıyametin yaşanmasına fazlasıyla yeteceğinden bahsediyorlar.
Globalleşen dünyanın yeni paylaşım savaşları geçmişte yaşananları geride bırakıp bırakmadığını eğer yaşayabilirsek göreceğiz.
Dünyada yaşamı ve geleceği tehdit eden sadece savaşlar değil. Her yıl etkisini gittikçe arttıran küresel iklim krizi de savaşlardan daha fazla dünyayı ve yaşamı tehdit ediyor.
Savaşlar coğrafi olarak uzağımızda gibi görülebilir. İklim krizi bize bir şey yapamaz diye de içimiz rahat olabilir. Ama sonuçta dünya sandığımız kadar büyük değil. Dünyanın her hangi bir yerindeki olaylar ve doğal afetler bizi yakından etkiliyor ve ilgilendiriyor. Bizi girdabına alması çok zaman almıyor.
Sonuç da dünya bir önceki güne göre daha güvensiz hale geliyor. Dünyada belirsizlikler arttıkça güvensizliğin gelişmesi de derinleşiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.