Yaşlanma nedir ve ne anlama gelir? Canlının, nicel olarak sürecini tamamlanıp fiziksel ve zihinsel aktivitelerinin yavaşlaması sürecine yaşlanma deriz. Yaşlanma diye bir şey var mıdır, doğa da veya evren bütünlüğünde yaşlanan nedir?

Zihin ve Yaşlanma

Yaşadıklarımız bir birikim yaratır. Bu birikim, zihnimizde kayıt altına alınıp depolanır. Bu durum zihnin işgalidir. Zihin işgal edilmişse, işgal edilen bu zihnin bir yaşamı da oluşur. Bu yaşam, zihne paralel olarak gelişir. Zihin ise yaşadığı bu deneyimleri kayıt altına alır. Bu, yaşlanmış bir zihindir. Yaşlanma böyle bir zihnin dışa vurumu olarak açığa çıkar. Yaşlı bir zihin, yaşlı bir beden oluşturur Yaşlı değilse, o zaman yaşlı bir beden de oluşmaz.

Biyolojik Varlığımız

Öyleyse biyolojik varlığımızın büyümesine ne diyeceğiz? Burada evrimsel bir süreç var, gelişim var, ilerleme var. Yaşanan bu sürece, gelişmeye ve ilerlemeye ne diyeceğiz? Yaşlanma dersek, bu uygun olur mu? Yoksa daha farklı bir incelemeye mi tabi tutmamız gerekir?

Zeka ve Olgunluk

Zeka, düşündüğümüzden öte bir anlama sahiptir. Verili bilgilerle zekayı anlayamaz ve ortaya koyamayız. Zeka, böyle bir anlamın içinde yer almaz. Zeka, bir yorumlama hali değildir. Yorumlama daha çok biriktirilen zihne aittir. Peki, zihin biriktirmiyorsa, zihnin içinde sessizlik hakimse, bu dinginliğe ne ad vereceğiz? Bir ad olması gerekmiyor tabii. Ama yaşam ve ilişkiyi kolaylaştırmanın gereği olarak, bunu paylaşmakta da sakınca yoktur. Zihin sessiz olduğunda, yaşama, paylaşıma ve ilişkiye açıktır. Sessizliğin bu hali zeka üretir. Önüne gelen her türlü zorlukları da aşar. Böyle bir zekanın bedeni de olur. Beden her ne kadar gelişim içinde olsa da, bu ilerlemeye ve belli bir noktaya gelmesine yaşlanma diyemeyiz. Olgunluk kavramı buna daha çok uygun düşer. Bir şey doğar, gelişir, büyür ve olgunlaşır. Tüm aşamalarda da dinç, sağlam ve bütünlüklü kalır.

Olgunlaşma ve Yaşlanma.

Bunu inceleyip paylaşıma açıyoruz. Bunu yapmakta da fayda vardır. Olgunlaşma sürecinden, yaşlanma sürecine nasıl geçtik? Yaşlanma doğal bir şey midir? Değilse, bunu bu şekilde yaşamamızın nedeni nedir? Olgunlaşma, dingin olan, yaşlanma ise dırdırcı olan zihnin biyolojik yapısıdır. Bu gerçeği görebiliyor muyuz? Hangi zaman diliminde bundan koptuk ve yaşlanmaya doğru sürüklendik? Yaşlanmayı kabul edemeyiz ama olgunlaşmayı kabul edebiliriz. Olgunlaşma evrensel bütünlüğün olmazsa olmazıdır. Yaşlanma ise bir kopuşu, dağılmayı ve bozulmayı ifade eder. Bozulan beden, bozulmuş olan zihnin yansımasıdır. Hastalıklarda bu eksende ortaya çıkar.

Doğal Olan

Olgunlaşma doğal olandır. Bu gelişim, evrensel bütünlüğe de uygundur. Bunun dışındakiler, uygun olmayan bir süreci anlatır. Olgunlaşalım ve gerçek hayatı yaşayalım.