Virgül Koyarken…
Değerli dostlar, 2006’nın yazında gelmiştik şehrim Amed’e ve 17 yıllık bir hayat serüveninden sonra yol göründü. Gelişimiz ile gidişimiz arasında sanki kısa bir zaman çizgisi var gibi, oysa hafızamız ne kadar dolmuş, ne kadar çok şey yaşamışız bu kadim şehir de. Ne nesir yeter yaşanmışlıkları ve şehri anlatmaya nede mısralar. Ayrılık konuşmaları ve hele ki ayrılık yazıları kesinlikle tercihim değil ama yine de bir virgüle verdiğim anlam ile bir anda yazdığım ve elden geçirmediğim o an hissettiklerimi aktarmaya çalıştığım birkaç mısrayı sizlerle paylaşmak istedim buruk bir iklimde…
Ayrılık ile kavuşmanın kendisi,
Yaşam ile ölümün asimetrik çizgisi,
Yaşanmışlıkların mayhoş tadı,
Zıtlıkların amansız flörtü
Aşkların Sur’larına işlediği,
On gözünde farklı dünyaların aktığı,
Kedilerin çiğere doyduğu yersin
Diyar-ı Bekir
Uzaktan meltem rüzgarı,
Yaşarken fırtınaların koptuğu,
Her küçesinde binbir hikaye,
Her taşında ayrı belleksin
Adı bahtiyar olan,
Suçu saz çalmakmış,
Hasretinden prangalar eskiten,
Dağlarında tütün ve barut kokularının karıştığı yersin
Ne yaygınların yettiği,
Ne de kurşunun işlediği yersin,
Zulme karşı bir çığlıksın,
Sessizliğin bile yıkar zalimi
Sen acıların sofrası,
Umutların bitmediği,
Ben u Sen sin…
Tekrar görüşmek umuduyla…sevgiyle kalın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.