Vergi-Af-Disiplinsizlik!
Ailede, okulda, iş yerinde, yaşadığımız, il, ilçe, köy, mahallelerde kurduğumuz, yürüttüğümüz ilişkilerin sağlıklı, düzenli olması için disipline ihtiyaç var. Toplumsal yaşamın sosyal alanları için disiplin ne kadar gerekli ise devlet-birey-toplum ilişkileri açısından da son derece önemlidir.
Devleti ve milleti disiplinsizlikle tanıştıran bir zihniyetin yönetim anlayışının hâkimiyetinde nereye kadar yol alınabilir?
Disiplinsizlik, sağlıklı toplum ve insan ilişkileri içinde kabul gören, görecek olan bir durum değil.
Disiplin konusuna neden girdim, neden bu konuya vurgu yaptım?
Devlet, zaman, zaman her alanda ‘Af’ gibi konuları gündeme getirerek vatandaşını rahatlatabilir, Devlet-millet bağının kuvvetlenmesine katkıda bulunabilir. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ‘AF’ meselesi, cezaevlerinden, mali alanlara, öğrenci eğitim ve kredileri ile ilgili alanlara uzanan uygulamalar oldu, toplum tarafından da kabul gördü.
Tabii ki, bu af meselesinde alanların bir kısmını birbirinden ayırmak lazım, örneğin; vergi affı ile öğrenci affını aynı kefede değerlendirmemek lazım. Vergi ile ilgilide birbirinden ayrılması gereken durumların olduğunu hatırlatarak konuya girmek istiyorum.
Vergi konusunda namuslu bir şekilde ticaret yaparken sıkışan, af bekleyenlerin yanında, işi gücü sadece sahtecilikle yürüten, devleti milyonlarca, milyarlarca zarara sokan, vergisini özellikle zamanında ödemeyen, ‘NASIL OLSA AF ÇIKAR’ diyerek, af bekleyenler v ar. Dünya onlara güzel, çalsın-çırpsın, kaçırsın, sonra affa uğrasın!
Namuslu vatandaşta, disiplinli ve sorumlu davransın, yurttaşlık bilinci ile hareket etsin, bir gün dahi vergisini, sigortasını geciktirmesin, geciktiğinde de faiziyle ödemek zorunda kalsın.
Adalet mi?
Bu tür aflar ne yazık ki sık gündeme geliyor, vergi kaçakçıları da bunu çok iyi bildiği için ‘Nasıl olsa af var’ diyerek, her seferinde dümenine bakıyor. Namuslu vatandaşta ‘paşa paşa’ görevini yerine getiriyor.
O nedenle diyorum ki; Devlet bu disiplinsizliğe zemin yaratmamalıdır. Zamanında, yerinde denetimler yapılsa, ödenebilir rakamlar belirlense, özellikle vergi konusunda affa ne diye gerek duyulsun, ne diye hırsızlar tayfası üretilsin.
Vergisini zamanında ödeyen, bir gün dahi geciktirmeyen yurttaşın her af döneminde isyanına tanıklık ediyoruz. Vatandaş; ‘Benim ve benim gibilerin ne suçu var. Zamanında ödüyoruz, ödemezsek ceza yiyoruz, vergiciler tepemize biniyor” diyor ve merak ediyor; “Ödemeyenler, af için bekleyenler bu işi nasıl beceriyor, bütün bunlara rağmen işlerini nasıl sürdürüyorlar.”
Ben de merak ediyorum?
Disiplinsiz, ilkesiz, kuralsız olunca, kuralsızlığı kural haline getirince ortaya böyle karışık bir yönetim anlayışı çıkıyor işte. Eğitim gibi disiplinde şart.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.