UMUT KRİZİ
Mümin Ağcakaya
Normal koşullarda yaşamımızı sürdürmek neredeyse hayal oldu. Ne yöne baksak karşımıza bir kriz çıkıyor. Ekonomik sorunlar, sosyal ve politik istikrarsızlıklar, savaşlar, çevresel felaketler kısa sürede bir krize dönüşerek karşımıza çıkıyor.
Depremlerden yangınlara, mülteci sorunlarından futbol karşılaşmalarına kadar birçok alanda yaşanan olaylar günlük hayatımızı derinden etkiliyor. Tepkilerin en uç noktalarda ortaya çıkması, toplumsal ayrışmaları ve duygusal kırılmaları derinleştiriyor. Bunlara ek olarak hayatın pahalılığı, geçinememe ve günlük yaşam sorunlarından kaynaklanan bir dizi sorun insanları ciddi bir kaygı ve endişeye sevk ediyor.
Krizlerin yarattığı motivasyon eksikliği, çaresizlik, geleceğe dönük iyimserliğin azalmasına, moral bozukluğuna, sosyal bağların ve dayanışma duygularının zayıflamasına yol açıyor. En önemlisi de bu sorunların çözümünde umut ışığını göremeyen toplum ve kişilerin psikolojik sağlığını bozmaktadır. Çözümsüzlük yeni bir krizi, umut krizini doğurmaktadır.
Birçok krizin koşulları sağlanınca çözümü çok kolay olabilir. Ancak birey ve toplumu psikolojik ve fiziksel olarak derinden etkileyen umut krizinin üstesinden gelebilmek o kadar kolay olmayabilir.
Psikolojik ve fiziksel tahribata uğramış birey ve toplumları iyileştirmenin alacağı zaman ve maliyeti yüksek olabilir. Birey ve toplumların psikolojik ve fiziksel sağlığını tehdit eden umut kriziyle nasıl başa çıkılacağı ciddi bir sorun olarak ortada duruyor. Krizlerin başında gelen umut krizini kim çözerse, coğrafyamızın siyasal sosyal geleceğine de damgasını vuracaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.