Diyarbakır satranç kahvesi
Bu hafta yazımda, Diyarbakır’ın satranç tarihi bağlamında Diyarbakır satranç kahvelerine özellikle de Mela Ali’nin kahvesine değineceğim.
Kahvehanelerden önce insanlar, belli durumlarda bir araya gelmek için kutsal mekanlardan yararlanmıştır. Diyarbakır’ın tarihine baktığımızda insanların cami ve medreselerde ve yakın çevresinde toplandığını hatta buralarda satranç oynandığını görürüz.
16. Yüzyılın ikinci yarısında (İlk kahve 1555 yılında İstanbul’da açıldı) kahvehaneler açılmaya başlandı. İlk başlarda sohbet etmek ve kahve içmek için gidilen kahvehaneler zaman içinde mekânsal kimliğini yaratmış, toplumun sosyal yapısında kamusal bir mekân olarak ortaya çıkmıştır.
Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Diyarbakır’ın kahvelerinden söz etmektedir. Bu bilgi 17. Yüzyılda Diyarbakır’da kahvehanelerin toplumsal yaşamda yer aldığını göstermektedir.
Geçmişte Diyarbakır'ın bilinen satranç mekanları, Ulu cami çevresinde bulunan kahveler, Çamlıca Kahvesi, Sur diplerinde bulunan Huzur ve Hevsel çay bahçeleriydi. Daha eski satranç kahveleri hakkında ciddi bir arşiv çalışması yapmak gerekiyor.
Diyarbakır satranç kahvesi, bugünlerde Diyarbakır'ın tek satranç oynanan kahvesi değilse de bölge ve Diyarbakırlı satranççıların önde gelen mekânı olduğunu herkes bilir.
2005 yılında TSF (Türkiye satranç federasyonu) ve Diyarbakır valiliğinin ortak çalışmasıyla Türkiye'nin ilk resmi satranç merkezi ''Diyarbakır satranç eğitim merkezi'' DİSEM kuruldu. 2016 yılına kadar Diyarbakır ve bölge satrancına hizmet eden DİSEM, hizmet verdiği binanın başka bir kuruma devredilmesiyle kapandı.
1970 li yılların sonunda Bağlar semtinde geçen yıl kaybettiğimiz rahmetli Mehmet Ali Baytok (Mela Ali) tarafından açılan ‘’Diyarbakır satranç kahvesi’’ bugün Mela Ali'nin çocukları tarafından işletiliyor.
Yaklaşık kırk yıldan fazla bir süredir Diyarbakır satranççılarına hizmet veren bu mekân sıradan bir çay ocağı görüntüsüne rağmen her zaman bölgenin ve Diyarbakır satranç severlerinin gözde mekânı olmuştur. Her sabah erken saatlerde mütevazi bir şekilde açılan satranç kahvesi öğlen saatlerine doğru oyuncuların gelmesiyle bambaşka bir ortama dönüşüyor. Özellikle hafta sonları çok hareketli bir hal alıyor.
Bu saatlerde kahvehanede; “şah” nidaları yankılanır. Dışarıdan oyuna müdahaleler ve hamle verenlerin sesleri birbirine karışır.
İzleyenlerin heyecanı, sabırsızlığı, hatta oyuna müdahale edip tahtada hamle yapmaları. Bu davranışa verilen tepkiler. İzleyenlerin oyuncuları, oyuncuların rakiplerini kızdırmak için “acemi, nezan” gibi yakıştırmalar yapmaları ve seviyeli espirilerin yapıldığı bu ortamda zamanın nasıl geçtiği anlaşılmaz.
Yoldan geçenler ve çevrede yaşayanlar bu durumu kanıksamış, bu kahvenin ve müdavimlerinin farklı olduğunu bilirler.
Ramazan ayında öğleden sonra açılan Diyarbakır satranç kahvesi, Diyarbakır/ Bağlar/ Koşuyolu ORYIL petrol karşısında Esnaf çay evi ismiyle de biliniyor
Diyarbakır satrancının simgelerinden olan bu kahvenin çok uzun yıllar yaşamasını diliyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.