Sonucu muhteşem olacak, baharla birlikte nefes aldıracak bir seçim yaşadık. Kürtler, Türkler, Araplar, Lazlar, Romanlar, ez cümle Türkiye halkları daha fazla yokluğa, yoksulluğa, hukuksuzluğa, hırsızlığa, çapulculuğa, kayyumculuğa, çeteciliğe, hortlayan faşizme, zıvanadan çıkmış gericiliğe, illaki Kürtlere karşı yürütülen haksız kirli savaşa “dur” dedi, “yeter” dedi, binbir hile hurda girişimine, taşımalı seçmen rezilliğine, sokağa düşen oy rüşvetine, yandaş medyanın iflah olmaz soytarılarına rağmen “êdî bes e” dedi. Demokrasiyi, evrensel hukuku, eşitliği, onurlu barışı savunma zamanıdır. Kürt halkı ve Türkiye halkları iktidara, “Ya sorunları çözersin, yâda daha fazla çözülürsün, sonsuza kadar çöp olursun…” dedi. Evet, vakit geldi, daha çok çalışma, daha çok bir araya gelme, daha çok mücadele etme zamanıdır…

*

Yerelde iktidar olmak yetmiyor, belediyeleri kazanmakla iş bitmiyor, mücadeleyi daha da büyütmek gerekiyor, bir anlamıyla daha fazla halklaşmak gerekiyor. Her türlü siyasi elitizmden, bürokratik anlayıştan, tarafgirlikten uzak durmak, halka daha fazla dokunmak, halkla daha fazla kucaklaşmak, sıkıntılarına hemhal olmak gerekiyor. Gün, “Bizden olanlar, olmayanlar…” düşüncesinden tam anlamıyla sıyrılmanın günüdür. Amasız, fakatsız iktidara yürümenin, iktidar olmanın gereği kentimizde yaşayan herkesin teminatı, yaşam güvencesi olma aklıyla yola devam edilmelidir. Halkın sahip olduğu kapasiteye ulaşmak, halkı bir bütün olarak kapsamak kazanmanın, en önemlisi de milyonların emeği ile elde edilen kazanımları korumanın, irade gaspı olan anti demokratik kayyum siyasetine set olmanın biricik yolu bu olduğu bir an bile akıldan çıkartılmamalı, her türlü itici, kırıcı, kaybettirici anlayıştan, davranıştan, girişimden uzak durulmalı…

*

Kuşkusuz DEM Parti’nin elde ettiği seçim başarısı, iktidarın kırk defa daha düşünmesine, herkese kaybettiren, zarar veren, hatta çöküşe götürecek olan pratik politikasını sorgulamasına, savaş siyasetini, Anayasa ve yasalara aykırı devam eden tecrit uygulamasını, ülkeyi bir bütün olarak çürüten çöktürme planını gözden geçirmesine neden olacaktır. Ancak bu yetmiyor, daha fazla mücadeleye, dolayısıyla daha fazla barışa, daha fazla çözüme zorlamak gerekiyor. Baharla birlikte büyük operasyonlara, önü alınamayacak, geri dönülmesi imkansız olacak kapsamlı bir savaşa hazır kıta bekleyen iktidarı durdurmaya, büyük felaketlere gebe kaos ortamından çıkmasını sağlamaya yönelik siyaseti esas almanın, kan ve gözyaşından beslenen ceberut devlet aklını deşifre etmenin, saldırgan hamlelerini boşa çıkartmanın tam zamanıdır...

*

DEM Parti’nin, bir bütün olarak Kürtlerin “Üçüncü Yol” siyaseti kazanmıştır, demokratik muhalefete, halklara kazandırmıştır. Bunda ısrar etmek, daha fazla öne çıkartmak, yaşamın her alanına taşırmak elzem olacaktır. Bu anlamda iktidara hazırlanan Cumhuriyetin kurucu partisi CHP liderinin seçim sonuçlarının değerlendirilmesi kapsamındaki konuşmasında yer verdiği anti demokratik kayyum politikasına, taşınmalı seçmen uygulamasına yönelik tepkisi cılız da olsa önemli olduğunu, dikkate alınması gerektiğini ifade etmekte yarar vardır. Konuşmanın, tartışmanın, yeni bir başlangıç yapmanın, bir yol bulmanın, daha doğrusu coğrafyamızın başka yerlerinde başarıyla hayata geçirilmiş, sonuç alınmış “Üçüncü Yol” siyasetini hakkıyla hayata geçirmenin, daha büyük kazanmanın tam zamanıdır. Buna daha fazla inanmaya, daha fazla çalışmaya devam…