Sevgili okurlarım merhaba

30 Kasım’da başlayan 8 TÜYAP kitap fuarı hala devam ediyor.

Türkiye’nin her yerinden gelen yayınevleri ve yazarlarımız bu fuarda okuyucularıyla buluşmak için stantlarında ve söyleşilerinde yer alıyorlar.

Yayınevleri güçlü olan yazarlar için görünürde maddi bir sıkıntı yok gibi. Ama bu bizim dışarıdan gördüğümüz tabii ki. İç durumu şu anlık bilemiyoruz .

TÜYAP’ın getirmiş olduğu yazarlar ve hazırlamış olduğu söyleşiler de yazarlarımızda yol masrafları ve konaklama giderleri olarak bildiğimiz kadarıyla TÜYAP ödemesiyle olmuş diye söyleniyor . Bu da tabii ki başka illerden davet edilen yazar ve şairler için olmadı gereken bir durumdur .

Sevgili okuyucularım birde bu fuarda kitaplarını okurlarıyla buluşturan yerel yazarlarımız yer alıyor .

Yayınevleri katılmayan veya herhangi bir sebepten dolayı yayınevlerinin stantlarında oturmayan, kendi memleketlerinin öz evladı olan, kalemleriyle eserler bırakmak için çırpınan yazarlarımız ve şairlerimiz edebiyat neferleridir

Bağlı oldukları derneklerin stantlarında oturan ve sadece kendi çevreleriyle ayakta kalmaya çalışan kalemşörlerimizdir bunlar.

Sevgili okuyucularım.

Şimdi sizlere anlatmak istediğim asıl konu şu.

Yazarlar ve şairler kitaplarını yayınlamak için maddi manevi bin bir fedakarlıklar yaparlar .

En önemlisi yazarken zamanlarını harcarlar .

Kitaplarını yayınevlerinde basarken biriktirdikleri paraların son kuruşuna kadar ödeme yaparlar .

Bir kitap basmak o kadar kolay bir şey değildir .

Yani sözlerimi çok fazla uzatmadan sizlere bilgi ve detay vermek istiyorum .

Önünüze gelen kitaplar maddi ve manevi olarak bin bir güçlükle yazılmış kitaplardır .

Şimdi yazarların sorunlarını küçük bir matematiksel oranla sizlerle paylaşmak istiyorum .

Bir şiir kitabı günümüz koşullarında altmış dört sayfalık en az on beş bin türk lirasına basılmaktadır .

Kitabınız için masrafınızı verseniz bile yayınevleri ilk şunu diyor . Size bin kitaptan yedi yüz tane veririm . Üç yüz kitap yayınevine kalır . Ama ilk fuarda bizim kitaplarımızı imzalarsınız .

Bizim kitaplarımız ilk satılır. Sonra siz kitaplarınızı nasıl satarsanız bizi ilgilendirmez .

Gelelim roman veya öykü kitaplarına iki yüz kırk sayfalık bir kitap şuan bin tanesi en az otuz beş bin türk lirasına yayınevleri tarafından basılıyor .

Ve yayınevi üç yüz kitabını alıp geriye yedi yüz kitabını yazara veriyor. İlk kitap fuarında yazarı stantında oturtup kendi kitaplarını imzalattırıyor.

Yani siz gelip yazara destek olalım diyorsunuz ya, aslında yazarın cebine girmiyor bu satın aldığınız ilk kitapların ücreti .

Ben şahsım olarak yinede yayınevlerine hak veriyorum .

Çünkü kağıt masrafı ve basım ücreti ile ancak yayınevleri ayakta kalmak için direniyorlar .

Yani yazarın cebinden bu kadar para çıkmış olup o kadar zamanını emeğini harcamış olduğu halde cebine tek kuruş para girmiyor .

Daha sonraları tabii ki oda kitaplarını satabilirse artık harcadığı parayı çıkarmaya çalışacaktır .

Şimdi sizlere ufak bir taslakla durumu anlatmaya çalıştım.

Şimdi bu fuarda oturan yazar ve şairlerimiz okurlarıyla buluşmak tanışmak ve kitaplarını imzalamak için stantlarında zamanlarını dolu dolu yaşamaya çalışıyorlar.

Gelip gitme yol masrafları günlük yemek içmek masrafları da bunların cabası tabii ki.

Ben özellikle bu yazımı yazarken fuar bitmeden köşemde yazılsın diye acele ederek kaleme alıyorum .

Neden derseniz

Çünkü Belediyelere ( özellikle büyükşehir belediyesi kültür daire başkanına) , Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odasına ve Diyarbakır Ticaret borsasına seslenmek ses duyurmak ve bir nebze bile olsa yerel yazar ve şairlerimizin sesleri olmak için bu yazımı kaleme alıyorum .

Sayın Başkanlarım fuarın ilk günü tüm stantları gezdiniz herkese selam verdiniz selamlarımızı aldınız .

Teşekkür ediyoruz . Ayaklarınıza sağlık.

Sizleri stantlarımız da görmek bizlere ayrı bir heyecan ve gurur kaynağı oldu.

Sağ olun var olun .

Ama bu bir gerçek ki lütfen biz yerel yazarlarımızın da büyük sıkıntılar yaşadıklarını duyunuz , görünüz, hissediniz.,

Bizler kendi adımıza değil şehrimiz adına güzellikler yapmaya çalışıyoruz .

Edebiyat kültür ve sanata verilen önemle şehrin insanlarının bilgi birikim ve donanımını daha fazla artırmak için büyük uğraşlar veriyoruz .

Bir yazar kitabını satmak için ve gelen gelirden yeni eserler çıkarmak için o stantda var olmaya çalışıyor.

Lütfen bunları biliniz görünüz ve destek elimizi uzatmak için yanımızda olunuz.

Bizlere destek her yazarın en az elli kitabını almaktan geçiyor.

Siz başkanlarımızın da gördüğü gibi dernek stantlarında en fazla yirmi yerel yazar vardır .

Lütfen bu şehre duyarlılığınızı bildiğimiz için bu şehrin öz evlatları olan yazarlarını da hatırlayarak destek vermenizle, bu şehrin isminin edebiyat ve kültür alanında daha fazla ses getirmesine vesile olacağını bilmenizi isterim.

Ben kendim de bu şehrin öz be öz bir evladıyım.

Üstelik bin bir güçlükle dört kitabımı yayınevlerinden basarak edebiyat ve kültür sanat alanında bu şehrin ismiyle anılmak için elimden gelen ne varsa yapmaya çalışıyorum .

Bir kadınım ve bir anneyim.

Diyarbakır Yazarlar Birliği standında kitaplarımı okurlarıma imzalıyorum .

Hepsinden önemlisi yazar olarak kalemimi güçsüzden yana kullanmak için siz başkanlarıma tüm şehrin yazarlarının sesi olarak sesleniyorum.

Bu hafta sonu lütfen fuara ekiplerinizle geliniz ve stantlarımızda oturan yazarlarımıza destek olunuz .

Bu şehrin yazar ve şairleri de sahipsiz olmadıklarını hissedeceklerdir.

Bu şehirde kalemleriyle bir yerlere gelmek isteyen tüm yazar ve şairlerimiz sizlere kitaplarını imzalarken sevgi dolu bakışlarla bakacaklardır.

Sizlerin bizlere katkısı ile cebimize bir kuruş girmeyecektir. Sadece yeni eserlerimizi basmamız için bir nebze bizlere destek olacaktır.

Sevgi ve saygılarımla ..