Çocukluktan başlayıp gelen kalıplarımız var. Bu kalıpları görmeden, tanımadan ve anlamadan bazı şeyleri keşfedebilme imkanımız yoktur.

Erken yıllar

Yaşamın ilk yıllarından başlayıp bugüne kadar gelen, deneyimlediğimiz ve alışkanlık haline getirdiğimiz yönlerimiz var. Bu deneyimler içinde kendimiz ve hayat, kendimiz ve ilişkiler, kendimiz ve dünya hakkında oluşturduğumuz ve öğrendiğimiz onlarca katı algı ve inançlarımız var. Bu algı ve inançlar hep beslenerek büyümekte, zihnimizin içinde katı bir kalıp haline gelip bizi yönetmektedir.

Dünya, Yaşam Biz ve Hesapçı Yaklaşım

Zihnimizde oluşturduğumuz kalıplardan dolayı ne kendimizi, ne yaşadıklarımızı ne de dünyamızı görebiliyor ve tanıyoruz. Her anımız büyük zenginliklerle dolu olsa da bunu görme şansını kendimize tanımıyoruz. Küçük bir yol yürüyüşünde onlarca farklı güzelliği göremeden, yanlarından geçip gidiyoruz. Zihinsel kalıplar ile hesapçı yaklaşım ve inancımızın katılaşmış hali, gözlerimizi kör ediyor. Göz, bu kalıp ve inançlardan bakınca ne yaşamı ne de dünyayı görebiliyor. Güzellikleri yok eden, sevgiyi görünmez kılan, aşkı ötekileştiren, şefkati ortadan kaldıran bu hesapçı yaklaşımdır. Hesapçılık, yaşamı keşfetmek değil, her şeye zihnin bu oyunundan bakmaktır. Bu da beklenti içinde olmak, hesap yapmak, kurnazlık ve her şeyin odağına kendi benliğini koymaktır.

Zekanın Büyüleyici Hali

Zihnimizde biriktirdiklerimiz ile hayatı anlamaya son vermeden, görme, tanıma ve dinleme eylemi içinde olamayız. Zekanın büyüleyici hali, bunlara son verdiğimizde ortaya çıkar. Bu öylesine yüksek bir seviye ve düzeydir ki, yaşandığında anlaşılabilir. Bundan daha öte büyüleyici bir yaşam alanın olması mümkün değildir. Zekanın keşfi ve yaşamsal hale gelmesi, zihnimizin bizi kontrol eden etkisinden uzaklaşmayla başlar.

Zihin ve Zeka

Zihin, kaygılı olmayı, hassas hareket etmeyi, çekingenliği, soğuk durmayı, utangaçlığı, korku hallerini, kıskançlığı, öfkeli ve stresli olmayı ifade ederken; zeka ise yaratıcılığı ve zinde olmayı ifade eder. Zihnin engelleyici hali aktifken, zekanın ortaya çıkması zordur. Zekanın önündeki zihinsel bariyerler aşılmadıkça, zekanın kendini görünür kılması imkansızdır. Zaman zaman zeka düzeyinde kimi yönler açığa çıkabilir. Zekanın bir bütün olarak görünür olabilmesi, kalıpçı zihniyetin ortadan kalkması ile başlar. Bu zihin, yaşam içinde, duygusal veya analitik yönleriyle ön planda olan bir zihindir. Kendini cana yakın, girişken, korkusuz hatta sağlam gösterme gibi durumları olsa da, bu onun için harika maskelerdir. Bunlar var oldukça da yaratıcı zihnin belirginleşmesi ve aktif olması çok zordur. Kendini yeniden keşfetmek, engelleyici olan bu zihnin, bir bütün olarak ortadan kalkmasıyla mümkün olur. Bu aşıldığında, açığa çıkan zeka da özgür yaşam, ilişki, paylaşım ve sevgi vardır.