Kelebeklerin Dili
Geçenlerde internetten izlediğim "Kelebeklerin Dili" isimli film İspanya İç Savaşı öncesi dönemi, ülkenin durumunu, savaşın nedenlerini ve fikirsel çatışmalarını, "Moncho" ve öğretmeni "Don Gregorio" üzerinden anlatıyordu.
Cumhuriyetçi ideolojiye sahip olan Gregorio, bir kasabada öğretmenlik yapmaktadır. Moncho ise, okul çağına yeni gelmiş bir çocuktur. Moncho'nun annesi "dindar ve muhafazakâr," babası ise "cumhuriyetçi ve seküler ideolojiye" sahiptir. Moncho, bu ideolojik bakış açıları içinde büyür. Okula gitme yaşına geldiğinde, okulda öğretmenlerin dayakla öğretim yaptığı söylentisini bir takıntı haline getirdiğinden okula gitmek istemez. Ancak Gregorio, Moncho'nun sandığı gibi bir eğitim anlayışıyla öğretmenlik yapmamaktadır.
Okulun ilk gününde Moncho'yu annesi okula bırakır ve öğretmenine Moncho'nun astım hastası olduğunu, yuvasından ilk defa uçan minik bir serçeye benzediğini söyler. Sınıfta öğretmen adını öğrenmek için Moncho'yu ayağa kaldırdığı sırada, arkadaşları adının "Minik Serçe" olduğu için onunla dalga geçerler. Okuldan zaten korkan utangaç Moncho, heyecandan altını ıslatır. Büyük bir korku ve utanmayla sınıftan çıkar ve ormanda saklanır. Köy halkı onu aramaya çıkar ve sonunda bulurlar. Öğretmen Gregorio ise ertesi gün Moncho'dan özür dilemek için evlerine gider. Moncho ile Gregorio arasındaki yakınlaşma başlar. Gregorio, Moncho'yu kazanmak istemektedir. Moncho da aradığı cesareti bulur ve okula tekrar döner.
Gregorio, Moncho'yu bu sefer öğretmen masasının yanındaki bir sandalyeye oturtur, sınıfa alışmasını sağlar ve öğrencilerle Moncho'yu alkışlatır. Derse başladıklarında, bir öğrenci velisi sınıfa girer. Katı disiplin ve eğitimin dayakla olması gerektiğini savunan bu veli, çocuğunun matematik problemi çözememesinden yakınmaktadır. Gregorio'ya bir çift horoz hediye eder ve çocuğunun kulağını çekerek o sayıları kafasına sokmasını ister. Gregorio, kalantor velinin kendini beğenmiş tavırlarından pek memnun olmadığı için horozları çocuğa verir ve babasına geri götürmesini söyler.
Film, İspanya eğitim sisteminde köklü bir gelenekçi anlayışın dayak, rüşvet gibi yöntemlerle şekillendirildiğini gösteriyor. O dönemde, yaşamın her alanında olduğu gibi, eğitimde de gelenekçi ve yenilikçi ideolojiler arasında bir çatışmanın yaşandığını vurguluyor. Moncho, okulda öğrendiklerini annesi, babası ve abisiyle paylaşır ve annesine Gregorio'nun iyi bir öğretmen olduğunu, ancak ateist olduğunu söyler. Annesi Moncho'ya, "okulda dua edip etmediklerini sorar," Moncho da okudukları bir şiirden isimler söyler.
Gregorio, laik bir eğitim anlayışıyla öğretmenlik yapmaktadır. Moncho daha sonra annesine, "ateistlik, şeytan, melek gibi kavramları" sorar, annesi ise “babasının da bir ateist olduğunu” belirtir, çünkü babasının Tanrı'ya küfrettiğini ifade eder. Annesi bunun bir günah olduğunu ancak her iyi insan gibi babasının da cennete gideceğini ve inançlı biri olduğunu söyler.
İspanya'nın iç savaşının belirtileri, ideolojik çatışmaların ve ayrılıkların aile içine kadar etkilediği bir ortamı göstermektedir. Filmde her iki ideolojinin de uçlarda yaşamayı tercih ettiği ve birbirine karşı düşmanca davrandığı işlenir. Bu durum, ideolojik veya fiziksel anlamda çıkar farklılıklarına ve çatışmalara neden olacak kıvılcımı daha da belirginleştirmektedir.
Dindar kasaba halkı bir gün bir kilisenin önünde sohbet ederken, Moncho ve annesi oradadır. Cumhuriyetçilerin Barcelona'daki kiliseleri yaktığını konuştuklarında, Moncho'nun annesi cumhuriyetçilerin böyle bir şey yapmayacağını savunur. Diğer tarafta ise Moncho'nun öğretmenine horoz verip çocuğunun matematik problemi çözememesinden yakınan kalantor kişi, çözümü bulduğunu söyler: "Madrid'i ateşe vermek!"
Rahip, Gregorio ile ayaküstü sohbet ederken, Moncho'yu yanına çağırır. Ona bir dua okuyup tamamlamasını ister, ancak Moncho duayı tamamlayamaz. Eksik kalan yer için rahip, Gregorio'yu suçlayan sözlerle itham eder. Gelenekçi eğitim ile Gregorio'nun verdiği eğitim arasındaki farklardan biri de din eğitimi verilmemesidir. Bu fark, kasaba halkı tarafından bilinmekte ve ideolojik farklılıkların, dönemin İspanya'sında kin ve nefrete dönüşecek ayrılıklarla İç Savaş'ın temellerini attığı gösterilmektedir.
İlkbahar geldiğinde, Gregorio fen bilgisi derslerini açık havada işlerken bir kelebek görür, bu da Moncho'nun hatırlattığı bir konudur. Kelebeklerin dilinin saat zembereği gibi sarmal bir yapıda olduğunu anlatarak, çocukların özüne ulaşmak için kelebek edasıyla onların dilinden konuşmaya çalışır, eğitimini de bu doğrultuda verir.
Gregorio'nun emeklilik günü geldiğinde, sınıfta velilerle birlikte bir toplantı düzenlenir. Gregorio'ya çocuklara verdiği eğitimden dolayı teşekkür edilir. Gregorio'nun söz sırası geldiğinde, özgürlüğü vurgulayan bir üslupla gelenekçi kesimi rahatsız eden bir konuşma yapar. Geçmişte çocuğunun eğitiminden memnun olmayan kalantor kişi yine oradadır ve bu sözler üzerine çocuğunu alıp salonu terk eder.
İspanya'da İç Savaş öncesi bu tür olaylar, halkın içindeki ayrılıkçı damarı kabartmaktadır. Artan gerilimler daha sonra kanlı bir savaşa dönüşecek ve İspanya halkları kaybeden olacaktır. Cumhuriyetin ilanıyla başlayan bir asi isyan önce askerler arasında başlar, ardından tüm ülkeye yayılır.
Filmin bir sahnesinde Moncho'yu abisi eve götürürken sokakta oyun oynarken, annesi babasının cumhuriyetçi gazetelerini ve posterlerini yakmaktadır. Cumhuriyetçi olduklarına dair bir kanıtın hayatlarını tehlikeye atacağını bilerek, Moncho daha sonra gece pencereden sokak aralarında tutuklamalar yapıldığını görür. Halk kendi içinde, kendi kuralları ile adaleti sağlamaya çalışmaktadır, bu durum da İç Savaşı körüklemektedir.
Filmin son sahnesinde cumhuriyetçi tutukluları götürecek kamyonet kasabaya gelir. Cumhuriyetçiler, halkın hakaretleri ve küfürleri arasında kamyonete doğru yürütülmektedir. Moncho'nun babası da, istemeye istemeye, halkın söylediklerini tekrarlar. Bu tutuklu cumhuriyetçiler arasında öğretmen Gregorio da bulunmaktadır. Moncho'nun babasının acınası hali ve yüz ifadesi, içi kan ağlamasına rağmen öğretmene hakaret etmesini anlatmaktadır. Babası ailesi ve ideolojisi arasında bir seçim yapmak zorunda kalmıştır.
Moncho da annesinin zoruyla çok sevdiği öğretmeninin ardından “ateo, rojo, tilonorrinco, proboscis...” diye bağırarak küfür ve hakaretlerde bulunarak onu hayal kırıklığına uğratır. Çünkü Moncho, en sevdiği öğrencisiydi, ondan böyle bir hareketi beklememektedir. Moncho ve diğer çocuklar ellerinde taşlarla kamyonetin arkasından koşarak hakaretler etmekte ve öğretmeninin öğrettikleri doğa ile ilgili bazı kelimeleri söylemektedir. Bu sahne, öğretmenin ve öğrencinin ideolojik ayrılıklar ve savaşın yarattığı acı gerçeklerle yüzleşmesini göstermektedir.
Bu sahne de, ideolojilerin bir çocuk üzerinde bıraktığı etki gösterilmiştir. Çünkü diğer bütün emeklerin göz ardı edilebileceği, tek nokta savaştır. İç Savaşın nasıl bir travma yaşattığını ve toplumsal baskıyı çok vurucu bir biçimde gösteriliyor
Filmin genel anlatımı bu şekildedir. Savaş durumunu bir çocuğun bakış açısından anlatılmıştır. Masum ve ideolojiden bihaber olan bedenlerin, nasıl da ailelerce yönlendirildiği ve halkın kendi içindeki çatlaklarının, zamanla nasıl da nefrete dönüşüp İç Savaşa kadar gittiği gösterilir. Aynı zamanda telafisi olmayan kurumsal çatışmaların ve ideolojik karmaşaların da İspanya üzerindeki etkileri de gösterilmiştir.
Seyredilmeye değer bir film.
Umarım bizler, gelecek kuşağın özgür yaşamasını sağlayabiliriz...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.