Festivaller neden yapılır?
Festival kelimesi Latince “fest” kelimesinden gelir. Bu kelime tarihte ilk kez 1200’lü yıllarda kullanılmıştır. Festivaller, yerel bir etkinlik olarak yani geleneksel olmuş gün ve tarihlerde yerel topluluklar tarafından kendi kültürlerine özgü yapılan kutlamalardır. Bu kutlamalar kimi zaman inanç eksenli kimi zamanda kültürel eksenli olmuştur.
Tarihsel arka plana baktığımızda antik çağlardan günümüze kadar gelen kutlamalardan söz edilebilir. Antik Mısır’da Firavunlar için yapılmış gösterişli festivallerden tutun, Mezopotamya coğrafyasında kutlanan Newroz’lara kadar, Hıristiyan dünyasının kutladığı Paskalya Yontusu, Müslümanların kutladığı bayramlar ve diğer festivallere baktığımızda dini, kültürel ve mevsimsel içerikli olduğunu görmekteyiz.
Festivaller, kısa süreli olduğu gibi uzun süreli olarak da yapılmaktadır. Eski dönem festival kutlamalarında dikkat çeken en önemli nokta yerel halkın kendi dokusuna uygun, aidiyet duygusunu geliştirme ve farklı grupların bir araya gelmesini sağlama amacı taşıdığını görmekteyiz.
Modernizimle beraber birçok alanda olduğu gibi festivallerinde nitelik değişimine uğratıldığı, yerel ve evrensel motiflerin harmanlandığı karma denilebilen festivaller yaygınlaşmaya başladı. Tabi yapılış maksadına göre festivaller değişkenlik göstermektedir. Bu tarihsel perspektif ve diğer sosyal ve politik dinamikler ışığında Diyarbekir’de yapılmakta olan festival hangi maksadı taşımaktadır?
Ekim ayında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Sur Kültür Yolu” adıyla düzenlenen festival programına baktığımızda etkinliklerin önemli bir kısmının yerel dokuyla pek ilgili olmadığını, mış gibi olanlarında derinlik ve temsiliyetten uzak olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz.Daha önemlisi Sur’da yaşanan “”hendek savaşı” büyük trajediden sonra, yaralar sarılmadan, halen enkazlardan kemiklerin çıktığı bir atmosferde festival yapmak ne derece ahlaki bir durumu yansıtmaktadır?(boşaltılan, yıkılan mahallelere dikilen ucube evler yandaş kişi ve kurumlara sunuldu. Sur halkına verilmesi gereken evler fahiş fiyatlarla satışa çıkartıldı. Evleri yıkılanlar kendi kaderlerine terk edildi) Hele ki ekonomik gidişatın herkesi derinden etkilediği bir süreçte, son araştırmalara göre halkın mutsuz eden öncelikler ortada iken hiçbir şey olmamış gibi festival düzenlemek siyasi bir hamleden, manipülasyondan başka ne olabilir? Elbette ki çok yönlü festivaller yapmak, yerel motiflerin yanında geniş yelpazede etkinlikler yapmak önemli ve değerlidir. Ama siyasi ve ekonomik konjonktür ortada iken, bunca insan mağdur edilmişken ve aynı zamanda yerelde olanı gölgeleyen bir program sunmak hangi amaca hizmet ediyor?
Diyarbekir’e ve özel de Sur halkına hitap etmeyen, yaraları deşecek bir program, kesinlikle ısmarlama, gerçekçi olmayan ve en önemlisi aidiyet duygusuyla yakın uzak ilgisi olmayan, stratejik bir olaydan öte anlam ifade etmez. Mesele eğer geçmişin acılarını örtmek değil gidermekse o zaman halkın mağduriyeti dikkate alınarak hareket edilebilirdi. Siz istediğiniz festivalleri sudan sebeplerle iptal edip, dayatmacı ve ısmarlama etkinlikleri öncelerseniz ne iç barışı sağlayabilirsiniz nede halka şirin gözükebilirsiniz.
Bölgemizde şöyle bir hassasiyet vardır; komşusunda yas olanlar evinde eğlence tertip etmez.
Halkın bunca hayati sorunu varken kendiniz için her şeyi mubah kılmayın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.