Deprem bir bölgeyi yıktı geçti. On binlerce canı aldı ve geride ağır bir enkaz bıraktı. Deprem milyonlarca yıllık bir dünya gerçekliği olarak tarih boyunca ciddi can ve mal kaybına neden olmuştur. Tarih dünyanın birçok yerinde kentleri ortadan kaldıran depremlere şahitlik etmiştir. Depremden dersler çıkaran ülkeler ve yönetimler, yıkılan kentlerini bilim ve aklın kılavuzluğunda yeniden sağlam zeminlerde ve daha dayanıklı binalar inşa ederek daha güvenli şehirleşmeler yaratmışlardır.

Deprem gerçeği bize sadece barınmak için değil korunmak için yapılan binalarda oturmayı dayatmaktadır. Güvensiz binalar ciddi maddi kayıplara yol açtığı gibi bazen sayıları on binleri aşan can kayıplarına da yol açmaktadır.

İnsanoğlu yaşamını sürdürebilmek için her zaman yaşayabileceği ve sığınabileceği bir konuta ihtiyaç duymuştur. Geçmişte sadece barınmak için konut inşa eden yaklaşım yerini modern dünyada sadece barınmak için değil kendisini koruyacak binalar inşa etmeye bırakmıştır. Sadece barınmak için inşa edilen binalar her hangi bir doğal felaket karşısında kendilerini yeterince korumadığını gördüklerinden, artık sefer barınmak için değil aynı zamanda korunmak için binalar inşa etmeye başlamışlardır.

Yaşadığımız deprem de gördüğümüz gibi en güvensiz yerler evlerimiz olmuştur. İlk fırsatta kendimizi güvende görmediğimiz için evden dışarıya atmaya çalıştık. Çoğu insan buna fırsat dahi bulamadı. Evleri başlarına çöktü.

Depremi sık sık yaşayan bizler de ilk sarsıntıyı hissetmeye başladığımızda bir an önce kendimizi evden dışarıya atmanın telaşına düşmekteyiz.

Modern kentleşmenin bizlere öğrettiği artık barınak değil korunaklı konutların inşa edilmesidir. Bunun için bilim adamlarının ve modern kent uzmanlarının uyarı ve önerileri dikkate alınarak depreme dayanıklı yapıların inşası ve mevcut kentlerin de buna göre dönüşümü gerekmektedir. Yoksa benzer felaketleri her seferinde bir kader olarak yaşamaktan kurtulamayacağız.

Bu kadar deprem felaketini yaşadıktan sonra biz de artık kentlerde barınak olma özelliğini aşamayan dayanıksız yapılar yerine korunaklı yapılarda yaşamamız gerekmektedir. Yıllardan beri gündeme gelen kentsel dönüşümlerde sıkça tartışma konusu olan rantsal eksenden çıkartılarak doğru temellere kavuşması artık bir zorunluluk olmaktadır.