Duygulanım
Her hissinizi yoğunluk derecesine göre tüm nöronlarınızın her birinde adeta sörf edercesine yaşıyorsunuz. Düşler ile gerçekler arasında bir salınımdasınız, bir salıncak misali… bir ileri düşler bir geri gerçekler…
Her hücrenizde bir anıyla yaşıyorsunuz ve taşıyorlar taşıyıcılar ha bire inadına Sen’leri büyük monitöre, hafıza yerine ve görsellikler arasındazamansız zamanlarda gel gitler yaşıyorsunuz. Aslında her kuantınızla majörsünüz ve duyguların fiyortlarda gezinen bir dehlizler canlısı oluyorsunuz…
Zifiri karanlıkta fenersiz yol alan
Aydınlıkta alaca karanlık misali…
Her nefes alış verişinizde hayatın tüm duygusal salınımda yaşıyorsunuz. Nefes alışınızda düşler, verişinizde gerçekler ve arada acı bir tat…
Beyniniz tüm anı kareleriyle bir hayat fragmanı sunar sizebaşı ve sonu belli olmayanve her bir anının saniyesinde, gerçekler ile düşler arasında acımtırak bir nefes alış verişte savruluyorsunuz.
Uçsuz, bucaksız bir nöron seyahatidir yaşadığınız, her bir nöronda saklı hayatın kodları ve gizemi… Anlamsızlıkların anlamında ararsınız manayıve anlaşılması zor olan duygusal girdaplarda gezinirsiniz çölde serap ararcasına…
Düşler, gerçekler, siz, hücreleriniz, nöronlarınız ve hayatınızın karışık fragmanı… doymalar, doyumsuzluklar, baskılar, yaşanmışlıklar ve yaşanmamışlıkların mevsim döngülerindesiniz. Bir ileri, bir geri, bir kıştasınız bir baharda, bir girdap misali bir oyana bir bu yanasınız.
Ve hayat başladığı gibi bir gün bitecek,An’sınız bir varmış bir de bakmışsınız yoksunuz.İşte herşey bu kadar…
Ansınız an…
Bir anda var olan
Ve bir anda yok olan
Her şey bir anda olup bitiyor
Bir varsınız bir yoksunuz
Hayat an’dan çok değil.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.