Söz edeceğim konu tasarruftan sayılır mı sayılmaz mı?

Bilemiyorum, ancak, pratikte zaman açısından büyük bir tasarruf sayılması gerektiği konusunda kuşkum yok, hiç tereddüt, etmiyorum. Seçimli yâda seçimsiz, atamalı ya da seçimli hiç fark etmiyor, bir görev söz konusu olduğunda, ‘hayırlı uğurlu olsun’ ziyaretleri bitmiyor.

Hatırlayanlar vardır, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri sonrasında kutlama ziyaretleri, ardından iade-i ziyaretler uzun sürmüştü, gazete sayfalarımız, Web siteleri yaklaşık 3 ay boyunca bu haberleri kamuoyuna sunmuştu.

Böyle olunca, halkın tepkisi geldi.

Fotoğraf kareleri değişmiyor, aynı şahıslar birbirlerini ziyaret konusunda devri daim yapıyor, bizlerde dayatma ile bunu kamuoyunun önüne bırakıyoruz.

Öyle bir an geldi ki, biz de ‘Yeter artık. Bitsin karşılıklı ziyaret düetleri de herkes işine baksın’ dedik. Sonra zaten normale dönüldü, ancak zaman kaybı konusundaki tasarruf tedbirleri ‘yara’ aldı.

*

Bu hatırlatmadan sonra yeni bir hatırlatma faslına geçelim.

31 Mart yerel seçimlerinden sonra Belediye Başkanları seçildi. Yaklaşık 3,5 aydır tebrik kabulleri var, bir de iade-i ziyaretler. Tam ziyaretler zayıfladı derken, hoş geldi, yeni vali geldi. Şimdi de bu ziyaretleri yansıtıyoruz.

Ziyaretler, hoş geldin faslı, ‘Güle güle’ uğurlamaları toplumsal geleneklerin bir parçası ve devamıdır. Usuldendir, nezakettir elbette, abartı kısmına denk gelindiğinde de ‘irite’ ediyor. Yılda en fazla tatil yapılan bir ülkede, bir de bu şekilde boşa geçirilen zamanları kattığımızda, geriye üretkenlik adına ne kalıyor.

Türkiye’nin sorunları var;

Açlık var, sefalet var

Evsizlik var, işsizlik var

Diyarbakır’ın sorunları var;

Temizlik, kaldırım işgali, park, bahçe bakımı, turizm gibi çok önemli sorunlarımız var. Sonbahar yaklaşıyor, turisti nasıl Diyarbakır’da yoğunlaştırmalıyız gibi ciddi bir mesele var.

Her şeyden önemlisi, kasklı, motosikletli çeteler, taşeronlar var. İş insanlarına çöken, çökmeye çalışan, tehditler gönderen çeteler var. Bahisçi, faizci organizasyonlar cirit atıyor. Uyuşturucu baronları ve çeteleri, çocukları, gençleri zehirliyor.

Ciddi bir reçete sunuyorum. Çözüm, toplumsal. Hep birlikte ortaklaşarak hareket edilince çözüm de daha kolay olur. Valilik, yerel yönetimler, STK’lar ortak hareket etmeli. Kent vakit kaybediyor.