Diyarbakır ve ‘Çeteler’!
Özellikle 4 günlük bayram tatilinde Diyarbakır’ın merkez ilçelerinin tamamında bıçaklı ya da silahlı saldırı haberleri geldi. Gruplar arasındaki kavga olarak yansıyan bu durumun iç açıcı olmadığını biliyoruz, o nedenle de konuşmak, tartışmak gerekiyor.
Sıcaktan kaynaklı kendiliğinden olaylar mı, organize mi, değil mi?
Bir miktar baktım, araştırdım, ortaya çetecilik gibi bir durum çıkıyor.
Gerçek şu ki; kentin dört bir yanını çeteler sarmış.
Her alanın çeteleri istedikleri gibi ‘Fink’ atıyor.
Diyarbakır da çeteler savaşı var!
Sahipsize, kimsesize de çökme girişimleri olduğunu duyuyoruz.
Arsa mafyası, uyuşturucu taciri ve baronları, kadın satıcıları, tehdit şebekeleri falan filan…
Uyuşturucu, bahis, kadın, arsa, v.b derken kentin her bölgesinde hesaplaşmalar var.
Bayram tatili sırasında da bunlar çok net görüldü.
Bıçaklı ve ateşli silahlı çatışmalar, yaralamalar sık yaşanıyor artık.
Şimdilik kentin başına bela olan kriminal durumu gözden kaçırmamak gerekiyor.
Birileri anlatıyor, ben de dinliyorum.
Sanırım çok insan Diyarbakır’da bu tür anlatımların muhatabı oluyordur.
Ancak, herkesin belleğinde ‘Arşive manşet’ kalıyor!
Normal vatandaştan avantajlıyım, kalem var.
Bize anlatan keyfine anlatmıyor herhalde, yazayım diye anlatıyor.
Bende, bende kalmasın yazayım dedim.
Bütün çetecilik alanlarında sahipsiz, kimsesizlere ‘çökme’ var.
Dönem de çökme dönemi ya, yukarıda çökenleri örnek alanlar, aşağıda da çökme gerçekleştiriyor.
Çöken çökene.
Zorla arsalara çökenler, zorla paralara çökenler, belediye nimetlerine çökenler bir tarafa, onlar, bunların ellerine su bile dökemez. Şimdilik çok fazla ortaya çıkmasa da bir şekilde patlak verecek.
Siyaset tacirleri, çeteleri ise, başka bir hikâye, yukarıda sözünü ettiklerimin tamamının yolu aynı kavşaktan geçiyor. Menfaatte buluşuyor, sonra da dağılıyorlar. İktidarın varlık durumuna ve kalıcılığına göre pozisyon alıyorlar. Selahattin Demirtaş, işte bunlar için hırsız diyor. Halkı soyan iktidar sevici ‘modern hırsızlar’. Diğer çetelerden hiç farkları yok, bunları da ‘Siyasetin çeteleri’ olarak tanımlamak mümkün.
*
Bunlar görünmeyen kötü kısımlar ki, onlarla baş etmek için az bir zaman kaldı.
Yönetim değişikliği şart, hem ülke genelinde hem de kentlerde.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.