Maraş merkezli depremler çoğumuzu direkt, bazılarımızda dolaylı etkiledi.

Çok büyük acılar yaşandı. Ancak, ‘Acılarda nasıl ortaklaştıysak sevinç ve yaraları sarmada da ortaklaşacağız’diyor, DTSO başkanı Mehmet Kaya.

Acı da ve sevinçte ortaklaşmak son derece anlamlı, aynı zamanda birleştirici bir dilek.

Diyarbakır, bu ortaklaşma meselesini depremin ilk saatinden itibaren çok iyi yaptı. Ancak Diyarbakır’a yakışmayan bazı sorunlar çıktı ortaya. Kiralara yapılan aşırı zamlar ve nakliye firmalarının fahiş fiyat politikası kentin genetiğine yakışmadı.

Gelen tepkiler sonrası valilik, nakliye fiyatlarındaki üst sınırı belirledi. Ancak bu belirlenen fiyat bile çoğu insan için ödenmesi zor rakamlar, üstelik deprem yarası alınmış. Belirlenen üst limit, öyle düşük falan da değil, deprem öncesi uygulanan rakamların da üstünde. O zaman, bu belirlemenin anlamı nedir?

Hadi nakliye fiyatları sabitlendi tamam ya kiralar ne olacak?

Binlerce insan evinde hasar olduğu için dışarda kaldı ve kiralık ev arıyor. Bu nedenle kiralık ev fiyatları konusunda da bir üst limit belirlenmesi gerekiyor ki, kontrol sağlanabilsin.

Yoksa vur-kaççıların, fırsat düşkünlerinin halkı soyma eylemleri kendi istekleri doğrultusunda devam eder, bu da Diyarbakır’ın ortaklaşma kültürüne zeval getirir.

*

Deprem sonrası ortaya çıkan bir diğer konu TOKİ’lerin sağlamlığı!

Depremden etkilenen kentlerde genelde TOKİ’ler ya çok az etkilendi ya da etkilenmedi. Bu durumda vatandaşlar bu evlere yöneldi. Hal böyle olunca burada da fiyatlar artışa geçti.

Diğer yandan Diyarbakır’da depremden hemen sonra teslim edilen TOKİ’nin bazı etaplarında da fırsatçılık ve çetecilik furyası başladı. Bu binaların bazı eksiklikleri ev sahipleri tarafından gideriliyor. Örnek; korniş veya kombilerin takılması tekelleştirilmiş. Bu eksiklikleri yapan firmalarda çeteleşip bazı yerlerde stant kurmaya başladılar. Kendi fiyatını belirleyip, başka kimsenin o bölgede çalışmasına izin vermiyor. Yani taşınanları kendilerine mecbur ediyorlar, başka firmaların o alanlara girişlerini engelliyorlar.

Yani, kimin gücü kime yeterse!