BİLGE KADINLA SORGULAMA
Binlerce yıllık tüm oluşum ve yapılanmalara rağmen insan mutsuz, hayata karşı durgun ve ne yapacağını bilmeyecek halde. Üzgünlük her yere sinmiş. Şikayet çok daha belirgin bir hal almış. Dünyadaki her insan içsel yalnızlığından muzdarip. Bunların ötesine nasıl geçebiliriz? İnsana, yaşama ve bilgeliğe dair yeni inceleme ve alanlar açılabilir mi?
Bilge Kadına bunları sordum:
Bilge Kadın kimdir ve neden Bilge Kadın?
Bilge Kadın denildiğinde her insan bilgiyle donalı insanı tanır ve bilir. Bilgelik, bilgi ile gelen bir şey değildir. Bilgeliğin başlangıcı kendinden özgür olmakla başlar. Bilgelik kavramını bana yakıştıran elbette ben değilim. Bunu yakıştıran dostlar var. Bilgelik kavramına yüklemiş olduğum anlam bende şu: Bildiğim, hayatımda olandır. Kim olduğunu görme halidir. Kendini görmeyen, bilmeyen, tanımayan insanın bilme bütünlüğünde yürümesi mümkün değildir. Bilgelik her şeyi bildiğin anlamına gelmez, bunu çok net ortaya koymak ve vurgulamak zorundayım. Bilmek, kendini tanımaktır. Bendeki bilgeliğin anlamı kendini tanımak, kendini görmek ve kim olduğumu bilmektir. Eksiklerim, hatalarım, yanlışlarımla kendimi görmemdir. Abartılı her yaklaşım bilgeliğe terstir. Yaşamı bilmeyen, yaşamı tanımayan ve yaşamı bir ayna gibi görmeyen insanın bilgeliği olmaz.
Bilgelik nereden gelir ve nasıl doğar?
Bilgelik esneklik ve belirsizlikten gelir. Belirsizlikten korkan insanın bilgeliğe yani kendini tanımaya, anlamaya adım atması zordur. Aslında bilgelik bir yerlerden gelmez. Bilgelik birilerinden öğrenme halide değildir. Bilgelikte öğrenmek vardır ama bu birilerinin izinden giderek öğrenme değildir. Bu çok çok yanlış. Bilgelik yanlışını görmektir, eksikliklerini tanımaktır, hayatı derinliğine incelemek ve sorgulamaktır. Bunu paylaşıma açmaktır.
Sorgulamak nedir? İnsan her daim bunu yapmıyor mu?
Sorgulamak canlılıktır. İnsan bu canlılığını Kaybettiğinden dolayı gerçek anlamıyla sorgulama içinde değildir. Yaşadığımız dünyada sorgulama biçimleri problemlidir. Bilgiye dayalı sorgulamalar insanı kendine getirmez ve insanı kendisiyle de buluşturmaz. Bilgelik bilgiyle değil, yaşadığı anı inceleyerek sorgular. Hayatı izler, ilişkiyi paylaşıma açar. Bilgi ise bunu kolaylaştırmanın aracı veya tekniğidir.
Bilgeler için bilen insan derler öyle midir?
Bilge insan ilginç gelecektir ama bilmeyen insandır. Bilmenin olduğu yerde bilgelik son bulur. Bilen insan paylaşıma kapalı insandır. Bilen insan sorgulamaya açık değildir.
Bilgelik nereden başlar?
Bilgelik, gideceğin yer, mekan, yol kalmadığında başlar. Gideceği yeri bilen insan, konaklayacağı yeri önceden tasarlamış insandır. Bir yol peşine düşen insan, bilginin bilgeliğini yapar. Bu bilgeliğin sorgulanması gerekir. Gerçek bilgelik bunu terk ettiğimizde başlar.
Peki, bu bilgeliğe ne diyeceğiz?
Buna yaşamın bilgeliği diyebiliriz. Yaşamın bilgeliği, hayatı tanımak, hayatın derinliğinde kendini görmek ve kim olduğunu bilmektir. Bunu sorguladığım ve incelediğim için bana Bilge Kadın diyorlar. Bilge Kadın olmam bir şeyi bilmemden kaynaklanmıyor, bildiğim her şeyi sorgulamaktan kaynaklanıyor. En iyi bildiğim şey bile benim için sorgulanma nedenidir. Başka türlü doğru bir yaşamın paylaşımcısı nasıl olabiliriz. Bilgelik dokunmaktır aynı zamanda verebilmektir.
Bilgeliğin yalın halini nasıl tarif edersin?
Bilgelik çıplak olmaktır. Bu içsel bir çıplaklıktır. İçi çıplak olmayanın bilgeliğe adım atması mümkün olmaz. Çıplak olan bütün içselliği ile açık olandır. Nice insan içsel olarak doludur. Bu içsel de ne ararsan vardır. Buna içsel doluluğun bilgeliği diyebiliriz. Bunun da anlamı şudur: okuduklarını, gördüklerini, yaşadıklarını ve hayatının tüm deneyimlerini içsel de yani zihinde biriktirmektir. Bunu pazarlamak, pazarlayarak görünür kılmak, bunun örgütlenmesini yapmak, bunun sanatını, felsefesini oluşturmak oluyor bilgelik. Deneyimin bilgeliği budur. Anlamın bilgeliği ise kesinlikle bu değildir. Tam da buradan çıkış yapıyor ve yaşamın anlam derinliğine iniyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.